Filtreler
Filtreler
Bulunan: 15 Adet 0.002 sn
Tam Metin [2]
Alt Tür 1 [2]
Bilimsel Araştırma Etkinlikleri [1]
Dizin Platformu [2]
Projeler [2]
An implicit unconditionally stable integration method for nonlinear structural dynamics and earthquake engineering problems

Kamuran ARI

Makale/Derleme | 2022 | KSCE Journal of Civil Engineering ( 26 ) , pp.2212 - 2224

A novel time integration procedure is designed in order to solve the differential equation of motion of dynamics and earthquake engineering problems. The procedure is constituted on the principle of impulse-momentum, leading to a lesser number of assumed fields. The algorithmic properties of the procedure are determined by stability and accuracy analyses. Overshooting tendency, which is not related to stability and accuracy characteristic of a method, and order of accuracy are also examined. It is displayed that the new method is unconditionally stable and non-dissipative. Also, the numerical dispersion of the proposed algorithm app . . .ears to be much less than the commonly used integration methods. The method has no tendency to overshoot both the displacement and velocity response solutions. Its order of accuracy is around four as compared to two of the other methods considered in the study. A few numerical examples consisting of both single and multi-degree of freedom systems with linear and nonlinear characteristics are performed to see the overall behavior of the method in various practical problems. The numerical results of the proposed method obtained from these examples coincide well with the simulated exact results Daha fazlası Daha az

ÖRGÜT KÜLTÜRÜNÜN ÖRGÜTSEL YABANCILAŞMA ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Ceren AYDEMİR

Makale/Derleme | 2023 | Anadolu Akademi Sosyal Bilimler Dergisi5 ( 1 ) , pp.62 - 70

Toplumsal hayatı şekillendiren ve birçok davranış üzerinde etkisi olan kültür örgütlerde de benzer şekilde örgütsel kültür adı altında kendini göstermektedir. Toplumlar gibi örgütler de kendi kültürlerini oluşturmaktadır. Örgüt içindeki iş yapma şekilleri, vizyon, misyon, iletişim, çalışanlar arası iş ilişkileri gibi birçok konu bu kültürün etkisiyle şekillenmektedir. Özellikle iletişim, iş yapma şekilleri ve örgüt içi ilişkiler gibi durumlar örgütsel yabancılaşmayı etkilemektedir. Dolayısıyla örgüt kültürünün ve örgütsel yabancılaşma kavramlarının birlikte incelenmesi önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı örgüt kültürünün örgüts . . .el yabancılaşma üzerindeki etkisini incelemektir. Bu amaç kapsamında Kayseri’deki bir işletmenin 130 çalışanı ile araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, örgüt kültürünün alt boyutlarından klan kültürünün örgütsel yabancılaşma üzerinde negatif yönlü anlamlı bir etkisi vardır. Diğer boyutlar kapsamında anlamlı etki tespit edilememişti Daha fazlası Daha az

TOPSIS Destekli Maksimum Kapsama Modeli ile Afet Sonrası Toplanma Alanlarının Belirlenmesi

Betül YILDIRIM

Bilimsel Araştırma Etkinlikleri | 2023 | RDCONF 2023 , pp.64 - 77

Doğal afetler afet merkezinde ya da merkeze yakın yerlerde pek çok insanı olumsuz etkilemektedir. Ülkemizin özellikle deprem ülkesi olması nedeniyle afet yönetiminin en doğru şekilde yapılması gerekmektedir. İl afet müdürlükleri tarafından belirlenen toplanma alanları da afetten etkilenen halkın geçici olarak toplanabileceği alanlardır. Bu çalışma kapsamında afet sonrasında halkın toplanması için oluşturulmuş toplanma alanlarının belirli bir sistematik ile belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada Kayseri ili Talas ilçesi uygulama alanı olarak seçilmiş ve mevcut toplanma alanlarının belirli kısıtlar altında belirlenmesi ve değerlendiril . . .ebilmesi için öncelikle literatürde toplanma alanları seçiminde kullanılan temel kriterler belirlenerek literatürdeki çalışmalar ve uzman görüşü dikkate alınarak AHP (Analitik Hiyerarşi Prosesi) yöntemiyle bu kriterler ağırlıklandırılmıştır. Elde edilen ağırlıklar elde mevcut sayısal veri bulunduğu için TOPSIS (İdeal Çözüme Benzerliğe Göre Sıralama Tekniği) yöntemine entegre edilmiş ve bu yöntemle mevcut toplanma alanlarının önem ağırlıkları belirlenmiştir. Daha sonra belirlenen bu ağırlıklar ile birlikte kapsanan nüfusu da maksimize edecek şekilde belirli kısıtlar altında matematiksel model geliştirilmiştir. Bu model karar vericiye eldeki mevcut toplanma alanlarını nasıl kullanması gerektiği konusunda bilgi vermekle birlikte belirli mesafe limiti ile ne kadar nüfusa hizmet edilebileceği ve bunun kaç toplanma alanıyla sağlanabileceği konusunda yardımcı olmaktadır. Bu durum afet sonrası toplanma alanlarının geçici barınma alanlarına dönüştürülmesi noktasında da karar vericiye öncelikli yerleri belirleyebilme noktasında yardımcı olacaktır. Çalışmada, parametre değerlerine bağlı değişen sonuçlar için detaylı analizler sunulmuştur Daha fazlası Daha az

Effect of effervescent C vitamins on the surface roughness and color stability of composite resins: A SEM study.

Ebru Delikan

Makale/Derleme | 2023 | Journal of Biotechnology and Strategic Health Research , pp.43 - 53

Objective To investigate the effect of effervescent vitamins C on the color change and surface roughness of resin composites. Methods 30 specimens (8 mm*2 mm) were prepared for each restorative material (G-ænial Posterior, Solidex). The specimens were polymerized with LED device for 20 seconds and were incubated in distilled water for 24 hours for post-polymerization. Initial color values were measured using a spectrophotometer (Vita Easyshade V, Vita Zahnfabrik, Bad Säckingen, Germany), and initial surface roughness was measured with roughness tester (Mitutoyo SJ-410 Surftest Analyzer). The specimens were randomly divided into 3 gr . . .oups according to their immersion solution (Redoxon, Ocean efervit, and distilled water). During the 28-day test period, the specimens were immersed in the solutions 2 times a day. Color changes and surface roughness measurement procedures were repeated. Data were subjected to One-way ANOVA, Tukey test, and t-test (p=0.05). Results When the color change (ΔE00) results are examined statistically; the highest ∆E values were observed in the Redoxon group, regardless of the restorative material. G-ænial Posterior specimens from both study groups and Solidex specimens incubated in Redoxon showed clinically unacceptable discoloration. When the average roughness values (Ra) are analyzed statistically, roughness values above the threshold surface roughness (Ra=0.2 µm) was detected in all groups. However, no statistically significant difference between groups (p>0.05). Conclusion Despite the fact that effervescent C vitamins significantly increased the discoloration of the tested composite resins, not cause a statistically significant difference in surface roughness Daha fazlası Daha az

Son 10 Yılda Tasarlanan Serpentine Pavilyonlarının Biomimikri ve Parametrik Tasarım Açısından Biçimsel Analizi

Zehra TAŞTAN

Makale/Derleme | 2023 | European Journal of Science and Technology ( 50 ) , pp.66 - 78

Dijital tasarım alanında yaşanan gelişmelerin bir sonucu olarak ortaya çıkan yazılımlar ve teknolojik araçlar, tasarım alanında yeni yaklaşımların ortaya çıkmasına olanak sağlamış ve var olan yaklaşımlarında uygulanabilirliği, denetlenebilirliği ve kontrol edilebilirliğini arttırmıştır. Bu yaklaşımlardan olan parametrik tasarım yaklaşımı ve biomimikri tasarım yaklaşımı son yıllarda birçok tasarım alanında teknolojinin araçlar sayesinde karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada da son 10 yılda yapılan Serpentine pavilyonlarının bu iki yaklaşım üzerinden değerlendirilmesi yapılmıştır. Yapılan çalışmada Serpentine pavilyonlarından bahsedilmi . . .ş olup, her bir pavilyon biomimikri ve parametrik tasarım yaklaşımları tarafından analiz edilmiştir. Serpentine Pavilyonlarında da bu iki yaklaşımın kullanıldığına dair bulgulara rastlandığı gözlemlenmiştir. Bu durum sonraki yıllarda tasarlanacak Serpentine pavilyonlarında da devam edeceğinin öngürülmesi ile beraber, küçük ölçekli yapılarda bu iki yaklaşımın daha kontrol edilebilir, uygulanabilir ve dentelenebilir olduğu sonucuna da varılmaktadır. Yapılan çalışma da Serpentine pavilyonları özelinde tasarım alanında bu iki yaklaşım ayrı ayrı kullanılabileceği gibi birlikte de tasarıma etki edeceği sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Parametrik Tasarım, Biomimikri, Serpentine, Serpentine Pavilyonları. Abstract The software and technological tools that emerged as a result of the developments in the field of digital design have allowed the emergence of new approaches in the field of design and increased the applicability, auditability and controllability of existing approaches. Parametric design approach and biomimicry design approach, which are among these approaches, have emerged in many design fields thanks to the tools of technology in recent years. In this study, the Serpentine pavilions built in the last 10 years were evaluated based on these two approaches. In the study, Serpentine pavilions were mentioned, and each pavilion was analyzed by biomimicry and parametric design approaches. It has been observed that there is evidence of the use of these two approaches in the Serpentine Pavilions. It is predicted that this situation will continue in the Serpentine pavilions to be designed in the following years, and it is concluded that these two approaches are more controllable, applicable and auditable in small-scale structures. In the study, it was concluded that these two approaches can be used separately in the field of design, especially for the Serpentine pavilions, and they will also affect the design together. Keywords: Parametric Design, Biomimicry, Serpentine, Serpentine Pavilions Daha fazlası Daha az

The Application of Nanotechnology in Orthodontics: Current Trends and Future Perspectives

Hikmetnur DANIŞMAN

Kitap Bölümü | 2023 | Orthodontics - Current Principles and Techniques , pp.1 - 24

Molecular nanotechnology is an engineering discipline that aims to construct devices and structures with precise placement of every atom. This discipline has emerged as an important innovation used in the fields of medicine and dentistry. Nanotechnology also has various applications in the field of orthodontics. Nanotechnology is being employed to enhance orthodontic treatment procedures by utilizing materials and coatings at the nano-sized. Nanocoatings improve the surface properties of orthodontic brackets and wires, reducing friction, while nanocomposites strengthen the materials. In addition, the utilization of nanosolutions and . . . the inclusion of nanomaterials in orthodontic agents aim to enhance oral hygiene and prevent white spot lesions (WSLs) by incorporating antimicrobial agents and effective products in nano-sized form. Smart materials and nanosensors also play a crucial role in the treatment process. These advancements brought by nanotechnology hold potential to deliver more effective and comfortable treatments in orthodontics Daha fazlası Daha az

Hipermobilite Sendromu Olan Üniversite Öğrencilerinde Denge ve Yürüyüşün İncelenmesi

İldeniz AKÇADAĞ

Bildiri | 2024 | 2. Fizyoterapide Özel Konular Kongresi , pp.1 - 2

Amaç: Çalışmamızın amacı hipermobilite sendromu olan üniversite öğrencilerinin yürüyüş ve dengelerinin değerlendirilerek sağlıklı yaşıtları ile karşılaştırılmasıdır. Yöntem: Çalışmanın yapıldığı tarihten önceki 3 ay içerisinde alt ekstremitelerinden herhangi bir yaralanma veya operasyon geçirmemiş olan 28 üniversite öğrencisi sağlıklı ve Hipermobilite Sendromlu grup olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Yürüyüş değerlendirmesi için RehaGait Analysis sistemi kullanıldı ve yürüyüş sırasında alt ekstremite eklem açıları ve yürüyüş fazlarının oranları ölçülmüştür. Denge değerlendirmesinde ise HUR SmartBalance 2031 sistemi kullanılarak stat . . .ik denge, stabilite limitleri, görsel bağımlılık, propriosepsiyon etkilenimi ve vestibüler baskınlık skorları elde edilmiştir. Sonuçlar: Grupların denge parametreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamakla birlikte yürüyüş parametreleri arasında anlamlı bir fark bulunmaktadır. Adım uzunluğu ( Daha fazlası Daha az

Üniversite öğrencilerinde egzersiz bağımlılığı ve narsisizmin incelenmesi

İldeniz AKÇADAĞ

Bildiri | 2024 | 9. Ulusal Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Kongresi , pp.1 - 1

ÖZET Amaç: Çalışmamızın amacı 18-25 yaş arası üniversite öğrencilerinde egzersiz bağımlılığı, egzersiz bağımlılığına yönelik farkındalık ve narsisizmin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza 136 gönüllü katılmıştır. Egzersiz bağımlılığını değerlendirmek için Egzersiz Bağımlılık Ölçeği, egzersiz bağımlılığına yönelik farkındalığı değerlendirmek için duygulara etkisinin farkındalığı, sosyalleşmeye etkisinin farkındalığı ve genel farkındalık olmak üzere 3 alt boyuttan oluşan Egzersiz Bağımlılığına İlişkin Farkındalık Ölçeği ve narsisizmi değerlendirmek için liderlik, gösterişçilik ve sömürü alt boyutlarından oluşan Narsisi . . .stik Kişilik Envanteri-13 kullanılmıştır. Katılımcılar spor yapma derecelerine göre düzenli spor yapmayanlar, 2 yıl ve daha az süredir düzenli spor yapanlar, 3-5 yıldır düzenli spor yapanlar ve 5 yıldan uzun süredir düzenli spor yapanlar olmak üzere 4 gruba ayrılmıştır. Sonuçlar: Egzersiz Bağımlılığı Ölçeği skorlarında düzenli spor yapmayan öğrencilerle en az 3 yıldır düzenli spor yapan öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardır ( Daha fazlası Daha az

The effect of generalized joint hypermobility on functional capacity, pulmonary function, respiratory muscle strength, and chest expansion in healthy young adults

Ukbe ŞIRAYDER

Makale/Derleme | 2023 | Journal of Health Sciences and Medicine , pp.300 - 306

Aim: Genetic involvement of connective tissue containing elastin, collagen, and fibrils in joint hypermobility determines the tightness and laxity of the ligaments, thereby increasing the possibility of injuries by affecting the stability of joint capsules and the extensibility of tendons. The aim of this study was to investigate the effects of generalized joint hypermobility (GJH) on respiratory function, respiratory muscle strength, chest expansion, and functional capacity in healthy young adults. Material and Method: Thirty subjects aged between 18-25 years with a four or higher Beighton Score were included as the GJH group, and . . .30 healthy age-gender volunteers with three or lower scores were included as the control group. Functional capacity was measured with the 6-Minute Walk Test (6MWT), the quadriceps muscle strength with a digital dynamometer, pulmonary function and respiratory muscle strength with a spirometry, and chest expansion with a tapeline. Results: There were significant differences in the 6MWT distance (p=0.017), FVC (p=0.001), FEV1 (p=0.001), and MEP (p0.05). There is a significant difference in the xiphoid ( Daha fazlası Daha az

Hemşirelik Öğrencilerinin NANDA I Hemşirelik Tanılarına Yönelik Tutumlarının Belirlenmesi

Ayşegül Tuğba YILDIZ

Makale/Derleme | 2023 | Yaşam Boyu Hemşirelik Dergisi , pp.36 - 51

Amaç: Bu araştırmanın amacı; entegre ve klasik hemşirelik eğitimi alan öğrencilerin NANDA I tanılarına ilişkin tutum düzeylerini belirlemektir. Yöntem: Nicel araştırma yönteminin tanımlayıcı deseni kullanılmıştır. Kayseri ilinde bulunan devlet ve vakıf üniversitelerinin farklı eğitim modelleri ile öğrenim gören, hemşirelik bölümlerinin ikinci, üçüncü ve dördüncü sınıfa devam eden 384 hemşirelik öğrencisi araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Veriler, araştırmacılar tarafından oluşturulan “Hemşirelik Öğrencilerini Tanılama Formu” ve “Hemşirelik Tanıları Hakkındaki Görüşler Ölçeği” (HTHG) ile toplanmıştır. Verilerin analizinde, beti . . .msel istatistikler, ortalama, standart sapma, ranj, çarpıklık ve basıklık ile yapılmıştır. Çıkarımsal istatistiklerde, bağımsız örneklemler t-testi ve varyans analizi (one way ANOVA) kullanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin, %70.6’sı kadın, % 29.40’ı erkeklerden oluşmaktadır. Erkek öğrencilerin HTHG ölçek toplam puan ortalamaları kadın öğrencilerin puan ortalamalarından daha düşük ve aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur ( Daha fazlası Daha az

Fiziksel Buhar Biriktirme(PVD) Tekniği ile Elde Edilen İnce Filmlerin Ortodontik Uygulamalardaki Etkisinin Araştırılması

Hikmetnur

Bildiri | 2017 | 1stInternational Symposium on Multidisciplinary Studies and Innovative TechnologiesProceedings Book , pp.391 - 397

t–Ortodontik tedavi sırasında diş hareketini etkileyen önemli faktörlerden biri sürtünme kuvvetidir. Sürtünme kuvvetine etki eden faktörlere müdahale edilebilirse ortodontik tedavinin süresi ve başarısı ile ilgili olumlu tahminler yapmak mümkün olacaktır. Sürtünmenin; ark teli malzemesine, telin kesit yüzeyinin şekli ve boyutuna, ark teli ve braketin yüzey özelliklerine bağlı olduğu gibi her ikisinin birbirine bağlanma sırasındaki ligasyon materyali ve metoduna da bağlı olduğu görülmektedir. Bu çalışmada düşük sürtünme katsayılı kaplama tabakaları elde ederek ark teli ve braket arasındaki sürtünmeyi azaltmak, buna bağlı olarak ortod . . .ontik tedavinin kalitesini artırmak ve süresini kısaltmak hedeflenmiştir. Braket olarak klinik uygulamalarda tercih edilen konvansiyonel paslanmaz çelik Roth braket (0,018 inç) seçilmiştir. Kaplamanın ark teli malzemesi ve boyutuna bağlı olarak sürtünme katsayısına etkisini araştırmak için β-Ti, Ni-Ti ve paslanmaz çelik ark tellerinin dört farklı boyutu deney numuneleri olarak seçilmiş ve yüzeyleri Fiziksel Buhar Biriktirme tekniklerinden reaktif kaynaklı sıçratma metodu ile TiCN kaplama yapılmıştır. Kaplamanın ark telleri ve braket üzerindeki etkisi incelendiğinde, kaplanmış ark tellerinin kaplanmamış ark tellerine göre sürtünme katsayısı değerlerinde önemli derecede düşüşler kaydedilmiştir. Ayrıca kaplanmış β-Ti ve Ni-Ti ark tellerinin kaplanmış paslanmaz çelik ark tellerine göre daha düşük sürtünme katsayısı verdiği ortaya konmuştur. Braket-ark teli kombinasyonlarında da kaplanmış ark teli-kaplanmamış braket ikilisinin en düşük sürtünme katsayısını verdiği görülmüştür. - One of the important factors affecting tooth movement during orthodontic treatment is the friction force. If the factors affecting the friction force can be intervened, it will be possible to make positive predictions about the duration and success of the orthodontic treatment. It is seen that the friction depends on the material of the archwire the shape and size of the cross-sectional surface of the wire, and the surface properties of the archwire and bracket, as well as related to the ligation material and method of bonding each other. The purpose of this study is; to reduce the friction between the archwire and bracket by obtaining low friction coefficient coating layers, thereby increasing the quality and shortening the duration of the orthodontic treatment. As a bracket, conventional stainless steel Roth brackets (0.018 inches) were chosen as preferred in clinical applications. Four different sizes of β-Ti, Ni-Ti and stainless steel archwires were selected as test specimens to investigate the effect of coating on the friction coefficient depending on the archwire material and size. With the PVD reactive magnetron sputtering method, the sample surfaces were TiCN coated. The experiment results have shown that TiCN coated archwires generally had significantly lower coefficients of friction than uncoated archwires. The friction coefficients of the TiCN coated β-Ti, Ni-Ti archwires were determined superior to the coated stainless steel. Also, the effects on the friction of coated archwires and brackets surfaces were evaluated and compared the coefficients of friction of stainless steel brackets combined with β-Ti, Ni-Ti and stainless steel archwires. The results show that the smallest friction coefficient was found for the coated archwires-uncoated brackets combination. Daha fazlası Daha az

Injury Analysis Framework for Athletes

Zeki ORALHAN | Burcu ORALHAN

Bildiri | 2023 | 3rd International Conference on Design, Research and Development , pp.39 - 39

Sports has emerged as one of the world's major industries. Thus, athlete health is one of the most critical elements influencing the sector's profits and losses. When potential injuries or poor performance are expected, the risks can be reduced by assessing the players' physical health state and performance. Although traditional methods can only provide limited forecasts, machine learning approaches will allow us to take steps to improve athlete performance and avoid potential injury concerns. In this work, modeling was used to forecast athlete injury and poor performance risks using a rule-based expert system technique. The propose . . .d method has been implemented into software. With the model fed on the athletes' simultaneous data, it was able to take immediate action in the event of an injury or poor performance. This reduces the existing hazards for the invested sportsmen and allows them to perform better. In the study, the fuzzy logic approach was used for modeling, and an accuracy rate of 75.2% was obtained Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms