Filtreler
Filtreler
Bulunan: 27 Adet 0.002 sn
Tam Metin [2]
Açık Erişim Tarihi [1]
Tarih [2]
Dizin Platformu [2]
Ağız gargaraları ve antiseptiklerinin farklı kompozit rezinlerin renk stabilitesine etkisi

Turan Emre KUZU | Özcan KARATAŞ

Makale/Derleme | 2021 | Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dergisi

Amaç: Çalışmanın amacı farklı ağız gargara ve antiseptiklerinin farklı kompozit rezinlerin renk stabilitesine etkisini incelemektir. Gereç ve yöntem: Çalışmada bir mikrohibrit (Filtek Z250, 3M ESPE, St. Paul, MN, ABD) ve bir nanohibrit kompozitten (Filtek Z550, 3M ESPE, St. Paul, MN, ABD) 50’şer adet disk şekilli örnek hazırlandı. Kompozit rezinler teflon kalıplara yerleştirilerek LED ışık cihazı (1000mW/cm2 , Valo LED, Ultradent Products, South Jordan, ABD) yardımıyla polimerize edildi. Polimerizasyonu tamamlanan örnekler 37oC de 24 saat süre ile distile suda bekletildi. Ardından her kompozit için örnekler beş gruba ayrılarak başla . . .ngıç renk ölçümleri dijital bir spektrofotometre ile yapıldı. Renk ölçümlerinden sonra örnekler 4 farklı ağız gargara ve antiseptiklerinde (Andorex, Tantum Verde, Batikadin, Listerine) ve distile suda (kontrol) 24 saat bekletildi. Basınçlı suyla temizlenen ve kurutulan örneklerin renk ölçümleri tekrarlanarak renk değişimi miktarları (ΔE) hesaplandı. Veriler tek yönlü varyans analizi ve Tukey çoklu karşılaştırma testi ile analiz edildi. Bulgular: Varyans analizi soncunda farklı kompozit rezin örneklerinin farklı gargara ve antiseptiklerde bekletilmesi ile renk değişimi değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edildi ( Daha fazlası Daha az

Polisaj Patlarının Farklı Yöntemler İle Hazırlanan Geçici Materyallerin Renk Stabilitesine Olan Etkisi

Pınar YILDIZ | Damla Güneş ÜNLÜ

Makale/Derleme | 2021 | Selcuk Dent J

Amaç: Bu çalışmanın amacı, farklı geçici yapım teknikleri ile kullanılan geçici materyallerinin renk stabilitelerine polisaj patlarının etkisinin araştırılmasıdır. Gereç ve Yöntemler: Üç farklı yöntemle kullanılan geçici materyalinden 90 adet 18x15x2 mm boyutlarında örnekler hazırlanmıştır. Polimetil metakrilat (PMMA) ve bis-akrilik kompozit rezin örnekler teflon kalıp yardımı ile, CAD/CAM PMMA örnekler hassas kesme cihazı yardımı ile hazırlanmıştır. Örneklerin şekillendirilmesinin ardından fazlalıklar canavar frez ile kaldırılmış ve tüm örnekler 600 grid su zımparası ile zımparalanmıştır. Daha sonra her materyalden örnekler 3 gruba . . . (n=10) ayrılmıştır. Birinci gruptaki örneklere yüzey işlemi uygulanmamıştır. İkinci gruptaki örneklere universal polisaj patı ve üçüncü gruptaki örneklere elmas içerikli pat uygulanmıştır. Distile suda 24 saat bekletmenin ardında örneklerin başlangıç L, a, b değerleri ölçülmüştür. 6 gün kahve solüsyonunda bekletilmiş ve tekrar renk değerleri ölçülerek ∆E (renk değişimi) değeri hesaplanmıştır. Elde edilen veriler iki yönlü ve tek yönlü ANOVA ile değerlendirilmiş, gruplar arası farkların tespiti için Tamhane post hoc testi yapılmıştır ( Daha fazlası Daha az

İç mimarlık bölümlerindeki temel tasarım eğitimine yönelik öğrenci tutumu

İpek YILDIRIM

Makale/Derleme | 2021 | Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi

Öğrenme ve deneyimle birlikte tutumun değişebileceği temelinden yola çıkan çalışma, tasarım ile ilgili alanlarda ilk yıl müfredatı kapsamında, öğrencilere temel tasarlama yeti ve becerilerini kazandırmak amacıyla verilen temel tasarım eğitimine yönelik öğrenci tutumunu ele almaktadır. Bu ele alış ile ders başlangıcında ve sonunda yani öğrenme sonucu öğrenci tutumlarında meydana gelebilecek olası farklılıkları belirlemek amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda nitel yöntemle oluşturulan çalışma ile Nuh Naci Yazgan Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde ilk yıl eğitimi kapsamında verilen temel tasarım eğitimi dersinin 2019 . . .-2020 Eğitim Öğretim Yılı Güz Yarıyılında derse yönelik tutumu tespit etmek amacıyla öğrencilere, iki aşamalı anket çalışması uygulanmıştır. Çalışmanın ilk aşaması yarıyılın üçüncü haftasında 51 öğrenciye, ikinci aşaması ise 14. hafta 45 öğrenciye uygulanmış, anket sonucu elde edilen veriler SPSS programıyla analiz edilerek bulgulara ulaşılmıştır. Çalışmada ulaşılan sonuçlar doğrultusunda, öğrencilerin temel tasarım eğitimine yönelik genel olarak olumlu tutumlara sahip oldukları, ikinci aşamada herhangi anlamlı bir tutum değişikliği olmadığı sadece erkek öğrencilerin zamanla dersin ödevlerine yönelik tutumlarının olumsuz yönde değiştiği görülmektedir. Öğrencilerin dersle yeni tanışmış olmalarına rağmen derse yönelik olumlu tutumlar beslemeleri ve önyargılı olmamaları olumlu olmakla birlikte, ikinci durumdaki olumsuzluk göz önünde bulundurularak dersin yöntemi ya da çalışmalarının günümüz öğrenci profili ve beklentilerinin dikkate alınarak güncellenmesi gerekliliklerini ortaya koymaktadır. Based on the fundamental that attitude can change with learning and experience, the study deals with student attitudes towards basic design education, which is given to students in the first year curriculum in design-related fields. Thus, it is aimed to identify possible differences in student attitudes at the beginning and end of the lesson. In order to determine the attitude towards the course in the study that created with qualitative method, two-stage survey study was applied in 2019-2020 Academic Year Fall Semester of Nuh Naci Yazgan University Interior Architecture and Environmental Design Department basic design education course. The first stage of the study was applied to 51 students in the third week of the semester, and the second stage to 45 students in the 14th week. The data obtained as a result of the survey were analyzed with the SPSS program and the findings were reached. In line with the results reached by the study, it is seen that students have generally positive attitudes towards basic design education, there is no meaningful attitude change in the second stage, only male students' attitudes towards the homework of the course have changed negatively. It is a positive situation that students have positive attitudes towards the lesson and not being biased, although they have just been introduced to the lesson. However, the negative attitude towards homework reveals the necessity of updating the method of the course considering today's student profile andexpectations Daha fazlası Daha az

The validity of the tourism-induced ekc hypothesis: The case of Turkey

Emine KILAVUZ | Burcu ORALHAN | Eyüp Emre ULUĞ

Makale/Derleme | 2021 | International Journal of Business&Economic Studies

This paper examines the existence of relationship between international tourist arrivals (TA), and Carbon dioxide emissions per capita (CO2) in Turkey over the period 1960-2015. We also use energy use per capita (EU) and GDP per capita (GDP) as a control variables. The autoregressive distributed lag (ARDL) bounds test approach was applied to analyze the long-run relationship among the variables. The results confirmed the validity of the tourism-induced Environmental Kuznets Curve (EKC) hypothesis. An increased tourism demand increases environmental pollution up to a point where the sector attains a certain development level, after w . . .hich emissions begin to fall. On the other hand, the results indicate that the EKC hypothesis between income and CO2 emissions has not been confirmed. Energy usage has positive and significant effects on carbon dioxide emissions as expected. For sustainable tourism and to the reduction of emissions in Turkey, environmental protection and the use of renewable energy should be supported by policy makers. Bu makale, 1960-2015 döneminde Türkiye'de uluslararası turist varışları (TA) ile kişi başına düşen Karbondioksit emisyonları (CO2) arasındaki ilişkinin varlığını incelemektedir. Ayrıca, kontrol değişkenleri olarak kişi başına düşen enerji kullanımını (AB) ve kişi başına düşen GSYİH'yı (GSYİH) kullanıyoruz. Değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişkiyi analiz etmek için otoregresif dağıtılmış gecikme (ARDL) sınırları testi yaklaşımı uygulandı. Sonuçlar, turizm kaynaklı Çevresel Kuznets Eğrisi (EKC) hipotezinin geçerliliğini doğruladı. Artan turizm talebi, çevre kirliliğini sektörün belirli bir gelişme düzeyine ulaştığı noktaya kadar artırmakta ve ardından emisyonlar düşmeye başlamaktadır. Öte yandan, sonuçlar, gelir ve CO2 emisyonları arasındaki EKC hipotezinin doğrulanmadığını göstermektedir. Enerji kullanımının karbondioksit emisyonları üzerinde beklendiği gibi olumlu ve önemli etkileri bulunmaktadır. Türkiye'de sürdürülebilir turizm ve emisyonların azaltılması için çevrenin korunması ve yenilenebilir enerji kullanımı politika yapıcılar tarafından desteklenmelidi Daha fazlası Daha az

Zorunlu vatandaşlık davranışının işe yabancılaşma üzerindeki etkisi

Ceren AYDEMİR

Makale/Derleme | 2021 | JOEEP: Journal of Emerging Economies and Policy

Yönetim alanında uzun yıllardır üzerinde araştırma yapılan bir konu olan örgütsel vatandaşlık davranışı, çalışanların örgüte olumlu katkı sağlayacak şekilde gönüllü olarak sergiledikleri pozitif davranışlardır. Bu davranışlar zamanla gönüllü olmaktan çıkarak çeşitli baskılar sonucu zorunlu hale gelebilmektedir. Bu durum örgütsel vatandaşlık davranışının karanlık yönü olarak değerlendirilen zorunlu vatandaşlık davranışı kavramına dikkatleri yöneltmiştir. Bu çalışmanın amacı zorunlu vatandaşlık davranışının işe yabancılaşma üzerindeki etkisini belirlemektir. Çalışma kolayda örnekleme yöntemi ile belirlenen çeşitli meslek gruplarından . . .(öğretmen, mühendis, akademisyen, özel sektör çalışanı, devlet memuru) 155 kişi ile yürütülmüştür. Araştırma verileri 2019 yılı Aralık ayında toplanmıştır. Elde edilen veriler SPSS ve SPSS Amos kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, zorunlu vatandaşlık davranışının işe yabancılaşma üzerinde pozitif yönlü anlamlı bir etkisi vardır. Organizational citizenship behavior, which has been the subject of research for many years in the field of management, is the positive behavior that employees display voluntarily in a way that will make a positive contribution to the organization. These behaviors may cease to be voluntary over time and become compulsory as a result of various pressures. This situation has directed attention to the concept of compulsory citizenship behavior, which is considered as the dark side of organizational citizenship behavior. The purpose of this study is to determine the effect of compulsory citizenship behavior on work alienation. The research was conducted with 155 people from different professions (teacher, engineer, academician, private sector employee, officeholder) determined by convenience sampling method. Research data were collected in December 2019. The obtained data were analyzed by using SPSS and SPSS Amos. According to the research results, compulsory citizenship behavior has a positive and significant effect on work alienation Daha fazlası Daha az

Döviz kuru, VIX korku endeksi ve yabancı portföy yatırımları etkileşimi

Müberra GÜNGÖR

Makale/Derleme | 2021 | Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi

Bu çalışmanın amacı VIX Korku Endeksi (Volatilite Endeksi) ile döviz kurunun, portföy yatırımları üzerinde etkili olup olmadığını belirlemektir. Bu doğrultuda Ocak 2009 -Ağustos 2021 dönemi aylık verileri kullanılarak değişkenler arasındaki eşbütünleşme ilişkisinin tespiti için ARDL Sınır testi yöntemi kullanılmıştır. ARDL Sınır Testi sonuçlarına göre portföy yatırımları, döviz kuru ve VIX korku endeksi arasında uzun dönemli bir ilişki bulunmakla birlikte, modellerdeki uzun dönem katsayı tahmin sonuçlarına bakıldığında sadece döviz kurunun portföy yatırımları üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmuştur. Hata düzeltme modeli son . . .uçlarına göre ise kısa dönemde döviz kurunun portföy yatırımları üzerinde negatif ve anlamlı, VIX korku endeksi değişkeninin ise portföy yatırımları üzerinde pozitif ve anlamlı bir etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. The purpose of this study is to determine whether the VIX Fear Index (Volatility Index) and the exchange rate have an effect on portfolio investments. In this direction, ARDL Bounds test method was used to determine the cointegration relationship between the variables by using monthly data for the period January 2009 - August 2021. According to the results of the ARDL Boundary Test, there is a long-term relationship between portfolio investments, the exchange rate and the VIX fear index, but when looking at the results of long-term coefficient estimates in models, only the exchange rate had a significant effect on portfolio investments. According to the results of the error correction model, it was concluded that the exchange rate had a negative and significant effect on portfolio investments in the short term, and the VIX fear index variable had a positive and significant effect on portfolio investments Daha fazlası Daha az

Sanal ideal benlik uyumunun tüketicilerin sosyal medya ilgilenimi ve sosyal medya kullanım motivasyonu üzerindeki etkisi: bir yapısal eşitlik modellemesi

Sinem SARGIN

Makale/Derleme | 2021 | Tüketici ve Tüketim Araştırmaları Dergisi

Sanal ideal benlik uyumu, tüketicilerin kullandıkları sosyal medya platformlarının sanal benlikleriyle uyumlu olması olarak tanımlanmaktadır. Bu çalışma, sanal ideal benlik uyumunun tüketicilerin sosyal medya ilgilenimi ve sosyal medya kullanım motivasyonu üzerindeki etkisini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Çalışmada, kolayda örnekleme yöntemiyle seçilen 443 sosyal medya kullanıcısı üzerinde çevrimiçi anket yöntemi uygulanmış olup, veriler yapısal eşitlik modellemesi aracılığıyla analiz edilmiştir. Araştırmanın bulguları, sanal ideal benlik uyumunun sosyal medya ilgilenimi (hedonik değer ve kendini ifade etme) üzerinde etkili olduğ . . .unu; sosyal medya ilgilenim boyutlarından hedonik değerin sosyal medya kullanım motivasyonu boyutları (eğlence, kişisel yararlanma, bilgi arama, kolaylık, fedakârlık) üzerinde etkili olduğunu; sosyal medya ilgilenim boyutlarından kendini ifade etmenin ise eğlence dışında tüm sosyal medya kullanım motivasyonu boyutları üzerinde etkili olduğunu fakat eğlence üzerinde etkili olmadığını göstermektedir. Araştırma sonuçlarının dijital pazarlama yöneticilerine yol gösterici nitelikte olması beklenmektedir. Virtual ideal self congruency is defined as the compatibility of social media platforms used by consumers with their virtual selves. This study was conducted to investigate the effect of virtual ideal self-congruency on consumers’ social media involvement and motivation to use social media. The online survey method was applied to 443 social media users who were selected by convenience sampling method, and structural equation modeling was used in the analysis of the obtained data. The findings of the study showed that virtual ideal self-congruency is effective on social media involvement (hedonic value and self-expression); hedonic value, which is one of the social media involvement dimensions, is effective on the social media usage motivation dimensions (entertainment, personal benefit, information seeking, convenience, altruism); on the other hand, self-expression, one of the social media involvement dimensions, is effective on all social media use motivation dimensions except entertainment, but it is not effective on entertainment Daha fazlası Daha az

Türkiye’de 1980 sonrası dönemde kadın istihdamı ve çocuk bakım rejimi ilişkisi

Gülnihan AVCI

Makale/Derleme | 2021 | EĞİTİM BİLİM TOPLUM

Türkiye’de kadın istihdamı diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük düzeyde seyretmektedir. Türkiye’de kadın istihdamının düşük düzeyde seyretmesinin sebepleri araştırıldığında kadınların eğitim imkanlarından faydalanmasında eşitsiz konumda olması ve kadınların eş ve annelik rollerinin kadınların istihdama katılımında olumsuz etki yaratmasından söz edilebilir. Bu çalışmada bu nedenlerden bahsedilmekle birlikte, Türkiye’de kadın istihdamının düşük olmasında etkili bir neden olarak çocuk bakım yükü çalışmanın odak noktası olarak ele alınmıştır. Çocuk bakım yükünün iş-yaşam dengesi bağlamında hane, devl . . .et ve piyasa arasında paylaşılması öngörülür. Bu aktörler arasındaki ilişki ülkelerde var olan erken çocukluk ve bakım hizmetlerinin durumuna göre değişkenlik gösterir. Bu nedenle Türkiye’de kadın istihdamını etkileyen bir neden olarak çocuk bakım yükünün nerede (hanede, piyasa ya da devlet tarafından çocuk bakım hizmeti sunulan merkezlerde) ve ne ölçüde sunulduğunun ortaya konulması önem taşır. Bu doğrultuda, çalışmanın birinci bölümünde Türkiye’de 1980 sonrası dönemde kadın istihdamının mevcut durumu ortaya konulmuş izleyen ikinci bölümde de yine 1980 sonrası dönemde kadın istihdamını etkileyen bir neden olarak çocuk bakım hizmetlerinin seyri erken çocukluk eğitim ve bakım hizmetlerinden çocukların yaş gruplarına göre bu hizmetlerden ne oranda faydalandıkları ortaya konularak ifade edilmiştir. Yanı sıra, iş-yaşam dengesi kapsamında çalışma zaman ve izinlerine ilişkin mekanizmalardan, nakit transferlerinden ve sosyal yardım politikalarından ve iş-yaşam dengesinin sağlanması adına mücadele veren sivil toplum kuruluşlarından bahsedilmiştir. Women’s employment in Turkey remains quite low compared with other developed and developing countries. In Turkey, if the reasons of the low level of female employment are analyzed, it can be mentioned that women are in unequal position in benefiting from educational opportunities and women’s spouse and maternity roles have a negative impact on women’s participation in employment. In this study together with mentioning about these reasons, burden of child care as an effective reason of women’s low employment rate is discussed as the focus of this study. In the context of work-life balance, it is envisaged that the child care burden will be shared between the household, the state and the market. The relationship between these actors changes according to early childhood and care services’ situation in countries. Therefore, it is important to reveal that where the child care burden as a reason to affect the employment of women in Turkey (in households, childcare centers offered by the state or markets) and what extent presented. Accordingly, in the first section of this study the situation of women employment after the period of 1980 was revealed and in the second section that follows, the course of childcare services as a reason that affects women’s employment in the post-1980 period, was explained by stating in what degree children benefit from early childhood and care services according to their age groups. In addition, within the scope of work-life balance, mechanisms related to working time and permits, cash transfers and social assistance policies and non-governmental organizations struggling to ensure work-life balance are mentioned Daha fazlası Daha az

Analysis of soccer league competition algorithm for load frequency control in nonlinear ınterconnected power system

Ahmet DOĞAN

Makale/Derleme | 2021 | Journal of Engineering Sciences and Design

Load Frequency Control (LFC) is a significant tool that provides an equilibrium between generating and consuming real power for efficient operation of power system. In this paper, design and performance analysis of Soccer League Competition (SLC) algorithm is provided for optimal solution of LFC in nonlinear interconnected power systems. SLC algorithm has ability of escaping from local minimums while increasing searching capability accuracy with their operators. PID controller parameters are optimized in order to minimize Integral of Time multiplied Absolute Error (ITAE) as objective function. In order to demonstrate efficiency of S . . .LC, two different nonlinear test systems are employed as case studies. At the first instant of study, two area nonlinear thermal power plants with proper value of Generation Rate Constraints (GRC) is considered as test system. Then, the simulations are employed for three-area unequal power system consist of important system limitations such as GRC, Time Delay (TD) and Governor Dead Band (GDB). Simulation results reveal that better dynamic performance of different test systems is obtained using SLC among the considered algorithms Daha fazlası Daha az

V2g Şarj İstasyonlarının Optimum Konum Ve Kapasitelerinin Gri Kurt Optimizasyon Algoritması İle Belirlenmesi

Ahmet DOĞAN

Makale/Derleme | 2021 | Bilecik Şeyh Edebali Universitesi Fen Bilimleri Dergisi

Dünyada nüfusun artması ile birlikte enerji ihtiyacında gerçekleşen büyük artış fosil kaynakların hızlı bir şekilde tükenmesine neden olmaktadır. Fosil yakıtlara olan bağımlılıktan kurtulmak ve sera gazı emisyonlarını azaltmak için ülkeler düşük karbon stratejisi uygulamaktadır. Gelişmiş ülkelerin elektrikli araçlar (EV) teknolojisine yaptığı yatırımlar göz önüne alındığında artan EV şarj gücünün elektrik şebekesine olumsuz şekilde yansıyacağı öngörülmektedir. Bunun yanında, EV şarj gücünü avantaja çevirmek adına EV bataryalarında depolanan enerjinin şebekeye aktarılabildiği, araçtan şebekeye (Vehicle to Grid-V2G) kavramı önem kazan . . .maktadır. Puant zamanlarda, V2G şarj istasyonları şebekede dağıtık üretim kaynağı olarak değerlendirilebilmektedir. V2G şarj istasyonlarının şebekeye katkısının optimum şekilde olabilmesi için konumu ve kapasitesi önemlidir. Bu çalışmada, V2G şarj istasyonlarının puant zamanlarda şebekeye enerji aktarımı yapması amacıyla en uygun konum ve kapasitede yerleşimi sağlanmaktadır. Hat kayıplarının minimize edilmesi, hedef fonksiyon olarak tanımlanmıştır. V2G şarj istasyonlarının optimum yerleşimi için Gri Kurt Optimizasyon Algoritması (GWO) kullanılmış ve sonuçlar Sinüs Kosinüs Algoritması (SCA) ve Şempanze Optimizasyon Algoritması (COA) ile karşılaştırmalı olarak sunulmuştur. Algoritmalar 34-baralı ve 85-baralı test sistemleri için çalıştırılmıştır. Her iki test sisteminde de en başarılı sonuçları veren algoritma GWO olmuştur Daha fazlası Daha az

İçortam Görünür Işık Haberleşme Kanallarında Güç Analizi

Asuman SAVAŞÇIHABEŞ

Makale/Derleme | 2021 | EJOSAT

Optik kablosuz haberleşme teknolojisi, radyo frekansı iletişiminin önemli bir alternatifi olarak ortaya çıkmıştır. RF iletişimdeki bandgenişliğinin sınırlı olması nedeniyle, kullanıcıların yüksek hızlı kablosuz iletişim sistemlerine olan ihtiyacı artmaktadır. RF sisteminin kontrolsüz radyasyon, sınırlı bandgenişliği, düzenlenmiş frekans ve mobil kullanıcı sayısının artması gibi birtakım kısıtlamaları nedeniyle, RF tabanlı iletişim son yıllarda spektrum darlığı sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. RF’ten farklı olarak görünür ışık haberleşmesi (VLC), iletim kanalları için görünür ışık spektrum tayfında daha yüksek frekans bantları terc . . .ih edilir. Band genişliği avantajı nedeniyle VLC için görünür ışık frekans bandı kullanılmakta, bu sayede yüksek aktarım hızı ve elektromanyetik girişime dayanıklı olduğu için büyük avantaj sağlanmaktadır. Bu açıdan optik kablosuz iletişim, yeni nesil kablosuz iletişim sistemleri için umut verici bir çözüm olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmada VCL sistemlerinin tek dallı doğrudan görüş (Line-of-sight, LOS) düz sönümlü kanallarda güç analizi incelenmiş, kanal darbe cevabı ve optik güç dağılımları analiz edilmiştir Daha fazlası Daha az

Alternatif Rician sönümlenmesi için genelleştirilmiş Gauss gürültüsünün hata analizi

Mehmet BİLİM

Makale/Derleme | 2021 | Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi

Bu çalışmada bir tek-giriş tek-çıkışlı sistemin alternatif Rician sönümlenmesi durumunda genelleştirilmiş Gauss gürültüsü ile birlikte hata olasılığı analizi sunulmaktadır. Yapılan analizlerde olasılık yoğunluk fonksiyonu temelli yaklaşım kullanılmıştır. Önerilen analitik ifadelere ek olarak, literatürdeki matematiksel çalışmalardaki gibi asimptotik analiz de sunulmuştur. Bu sayede ele alınan sistem modelinin orta ve yüksek ortalama işaret gürültü oranı şartlarındaki davranışları gösterilmiştir. Yapılan performans çalışmalarında farklı modülasyon türlerinin, gölgeleme parametre değerlerinin, Rician faktörü değerlerinin ve gürültü ti . . .plerinin etkileri gözlemlenmiştir. Son olarak, yapılan analitik çalışmaların doğruluğu tam nümerik simülasyon sonuçları ile kıyaslanarak onaylanmıştır. In this study, error probability analysis of a single-input single-output system with generalized Gaussian noise over alternative Rician fading channels is presented. The proposed analytical study is based on the probability density function approach. In addition to the proposed analytical expressions, asymptotic analysis is also presented, as in mathematical studies in the literature. In this way, the behavior of the considered system model in medium and high average signal to noise ratio conditions is shown. In the error performance studies, the effects of different modulation types, shadowing parameter values, Rician factor values, and noise types are observed. Finally, the accuracy of the analytical studies performed was confirmed by comparing it with the exact numerical simulation results Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms