Filtreler
Filtreler
Bulunan: 27 Adet 0.000 sn
BM Sürdürülebilir Kalkınma [1]
Tam Metin [2]
Alt Tür 1 [2]
Bilimsel Araştırma Etkinlikleri [1]
Patent türü [2]
Hemşirelik / Ebelik öğrencilerinde premenstrual sendrom yaygınlığı ve premenstrual sendromun sigara içme davranışı ile ilişkisi

Didem KAYA

Makale/Derleme | 2016 | TAF Preventive Medicine Bulletin

Amaç: Bu çalışma hemşirelik ve ebelik öğrencilerinde premenstrual sendrom (PMS) yaygınlığını ve PMS ile sigara içme davranışı arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Çalışmanın örneklemini 584 hemşirelik ve ebelik öğrencisi oluşturmuştur (hemşirelik öğrencisi: 334, ebelik öğrencisi: 250). Veriler Bireysel ve Sigara İçme Davranışı Özellikleri Formu, Premenstrual Sendrom Ölçeği (PMSÖ), Fagerstrom Nikotin Tolerans Testi (FNTT) ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde Ki-Kare ve Varyans Analizi testleri kullanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalaması 19,94 (SD=1,77)’tür. Öğrencilerin menarş yaş ortalam . . .ası 13,27 (SD=1,19) olup, %53,6’sının menstrual siklusu düzenlidir. Öğrencilerde PMS yaygınlığı %33’tür. Sigara içme durumuna göre PMS yaygınlığı karşılaştırıldığında gruplar arasında anlamlı bir fark olduğu bulunmuştur ( Daha fazlası Daha az

Hemşirelerin terapötik mizah kullanma durumları ve problem çözme becerileri arasındaki ilişki

Didem KAYA

Makale/Derleme | 2017 | Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Elektronik Dergisi

Giriş: Hasta bakımında kullanılan terapötik mizah hem hasta hem de hemşire açısından faydalı bir uygulamadır. Amaç: Araştırma, hemşirelerin terapötik mizah kullanma durumları ve problem çözme becerileri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla kesitsel olarak yapıldı. Yöntem: Araştırmanın uygulaması Sivas ilindeki bir üniversite ve devlet hastanesinde gerçekleştirildi. Araştırmaya katılmayı kabul eden 163 hemşire çalışmaya dahil edildi. Veriler, Kişisel Bilgi Formu, Mizah Tarzlar Ölçeği ve Problem Çözme Envanteri ile toplandı. Değerlendirmede veriler frekans dağılımı, ortalama, standart sapma olarak gösterildi ve Pearson korelasy . . .on testi uygulandı. Bulgular: Hemşirelerin %85.3’ü terapötik mizahı duymadıklarını belirtti. Mizah Tarzlar Ölçeği’nin alt boyutlarından Katılımcı Mizah puan ortalaması 40.54 ± 7.55, Kendini Geliştirici Mizah puan ortalaması 33.04 ± 7.45, Saldırgan Mizah puan ortalaması 21.63 ± 6.73 ve Kendini Yıkıcı Mizah puan ortalaması 23.67 ± 7.33’dür. Hemşirelerin problem çözme envanteri (PÇÖ) puan ortalaması 85.24 ± 19.28’dir. Hemşirelerin katılımcı mizah ile PÇÖ puanları arasında düşük düzeyde, negatif yönde ilişki bulunduğu belirlendi. Saldırgan mizah ve kendini yıkıcı mizah ile PÇÖ puanları arasında orta düzeyde, pozitif yönde ilişki olduğu saptandı. PÇÖ puanları ile kendini geliştirici mizah ölçeği arasında anlamlı bir ilişki olmadığı görülmektedir. Sonuç: Katılımcı mizah puanı yüksek olan hemşirelerin problem çözme becerisine sahip oldukları, kendini yıkıcı mizah ve saldırgan mizah puanı yüksek alanların problem çözme becerilerinin zayıf olduğu belirlendi. Background: Patient care used in therapeutic humor is an application useful for both the patient and the nurse. Objectives: The research was conducted cross-sectional in order to determine the relation between therapeutic humor usage situation of nurses and their problem solving skills. Methods: The application of there search was conducted in university and state hospital of Sivas province. 163 nurses accepting to participate to the research was incorporated to the study. Data was collected by personal information form, humor styles scale, problem solving inventory. In the evaluation data was displayed as frequency distribution, average, standard deviation and Pearson correlation test was applied. Results: 85.3% of the nurses stated that they have never heard of therapeutic humor. Among the humor styles scale participating humor mean average was 40.54 ± 7.55, self developing humor mean average was 33.04 ± 7.45, aggressive humor mean average was 21.63 ± 6.73 and self-deprecating humor mean average was 23.67 ± 7.33. Mean average for problem solving inventory (PSI) of nurses was 85.24 ± 19.28. It was observed that there is a low level negative relation between participating humor and PSI means of nurses while there is a medium level positive relation between aggressive humor and self-deprecating humor and PSI means. Finally no significant relation could be observed between PSI means and self developing humor scale. Conclusion: It was determined that nurses with high participating humor mean have high problem solving skills while nurses with high self-deprecating humor and aggressive humor means have low problem solving skills Daha fazlası Daha az

Doğum yapan kadınların anne sütü ve emzirme mitlerine inanma durumlarının belirlenmesi

Didem KAYA

Makale/Derleme | 2018 | Kocaeli Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi4 ( 2 ) , pp.32 - 43

Amaç: Toplumda anne sütü ve emzirme ile ilgili var olan yaygın inanışlar özellikle yaşamın ilk altı ayında tam emzirmenin önündeki engellerden biridir. Bu çalışma doğum yapan kadınların anne sütü ve emzirme ile ilgili mitlere inanma durumlarını belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Yöntem: Çalışmanın örneklemini bir üniversite hastanesinde doğum yapan 282 kadın oluşturmuştur. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen “Bireysel Özellikler Formu” ve “Anne Sütü ve Emzirme Mitleri Formu” ile toplanmıştır. Anne Sütü ve Emzirme Mitleri Formu toplumda anne sütü ve emzirme ile ilgili sık karşılaşılan yanlış inanışları ifa . . .de eden maddelerden oluşmakta ve her bir madde “katılıyorum”, “kararsızım”, “katılmıyorum” olmak üzere üçlü likert tipinde yanıtlanmaktadır. Formlar doğum yapan kadınlar taburcu olmadan önce uygulanmıştır. Veriler bilgisayarda SPSS (14.0) programında değerlendirilmiş, istatistiksel analizde ki-kare testi kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamında yer alan kadınların yaş ortalaması 29,48 ± 6,11 olup, %26,2’si ortaokul mezunudur, %82,3’ü çalışmamakta ve %53,5’i il merkezinde yaşamaktadır. Kadınların %62,1’inin daha önce emzirme deneyimi vardır. Kadınların %67’si bu gebeliklerinde sağlık personelinden anne sütü ve emzirme ile ilgili bilgi almışlardır. Kadınların en fazla inandıkları mitler “Yetersiz besin ve sıvı alımı süt miktarını azaltır” (%92,9), Bebek sürekli ağlıyorsa anne sütü yetmiyordur” (%65,6), “Emzirmenin iki yıldan uzun süre devam etmesi çocukta anneye bağımlılık geliştirir” (%64,2) “Bazı annelerin sütleri bebeklerine yaramaz” (%64,9), “Bebek sık emmek istiyorsa bu anne sütünün yetersiz olduğunu gösterir” (%60,3), dir. Eğitim durumu ilköğretim ve altı olan kadınların 49 mit ifadesinin 28’ine katılma yüzdesinin, ortaöğretim ve üzeri öğrenime sahip kadınlardan anlamlı düzeyde yüksek olduğu bulunmuştur ( Daha fazlası Daha az

The affecting factors of childbirth fear for pregnant women admitted to a health center and university hospital in Turkey

Didem KAYA

Makale/Derleme | 2020 | Journal of Health Research

Purpose – Fear of birth may cause perinatal complication, increased risk of intervention and need for analgesia, delayed mother–infant attachment process and deterioration of spouse relationship. The purpose of this study was to determine the affecting factors and childbirth fears of Turkish pregnant women. Design/methodology/approach – This is a descriptive research type. The sample of this study consisted of 78 pregnant women who met the inclusion criteria and agreed to participate in this study. This study was carried out in a family health center and university hospital in a city in Turkey. Data were collected with Personal Info . . .rmation Form and Wijma Expectancy/Experience Scale-A Version (W-DEQ A). Findings – The mean scores of pregnant women from W-DEQ A version were 75.60 ± 9.48. In 65.4% of pregnant women, fear of severe birth, 20.5% fear of clinical birth and 14.1% of children had a fear of moderate birth. W-DEQ A version, the third trimester, unplanned pregnancies, lack of knowledge of the level of inadequate birth and more than eight pregnancies in pregnancy, the total score of pregnant women was found to be higher (p < 0.05). Research limitations/implications – The limitation of this study is its small sample size. Further studies with larger sample sizes are needed. Practical implications – It was determined that one-fifth of the sample group experienced birth fear at the clinical level and childbirth fear level is associated with unplanned pregnancies, lack of knowledge. In antenatal period, the pregnant woman should be encouraged to express her feelings and thoughts about the labor and give information about the labor. Social implications – Cognitive and behavioral education programs can be structured to cope with fear of birth for pregnant women at risk. Originality/value – This research is original. This study presents data on Turkish women. The data can also be used to evaluate intercultural differences Daha fazlası Daha az

The effect of postpartum afterpain on breastfeeding self-efficacy

Didem KAYA

Makale/Derleme | 2019 | Cukurova Medical Journal

Purpose: This study was carried out to identify the effect of postpartum afterpain on breastfeeding self-efficacy. Materials and Methods: This was a descriptive study. The sample consisted of 376 postnatal women who met the criteria for participation in the study. The participants were administered the Personal Information Form, The Short-Form McGill Pain Questionnaire, The Short-Form Breastfeeding Self-Efficacy Scale. Results: The mean total score received from the breastfeeding self-efficacy by the postpartum women was found to be 36.88±8.54 (min:14, max:70). The mean scores of the sensory and affective pain, total pain intensity, . . . and visual analoque scale were found to be 33.53±4.18 (min:0, max:45), 2.60±1.39 (min:0, max:5), 6.23±1.91 (min:0, max:10), respectively. In this study, the breastfeeding self-efficacy was found to be higher in the women who were 35 years and over, found their social support adequate, planned their current pregnancy, received prenatal care, expressed their willingness to breastfeed, had no breastfeeding problem. The selfefficacy of breastfeeding is low for women who experienced postpartum abdominal pain, who described the frequency of pain as ‘continuous, continuous and constant’, and who stated that they needed analgesia. A statistically significant negative correlation was determined between the postpartum women’s breastfeeding selfefficacy scores and their postpartum afterpain scores. The postpartum women with afterpain were found to have low levels of breastfeeding self-efficacy. Conclusion: Postpartum pain negatively affects breastfeeding self-efficacy. Controlling pain contributes to the effective implementation of the breastfeeding process. Amaç: Bu çalışma, postpartum ağrının emzirme özyeterliliği üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu tanımlayıcı bir çalışmadır. Örnekleme, araştırmaya katılım kriterlerini karşılayan 376 postpartum kadın alınmıştır. Veriler, Kişisel Bilgi Formu, McGill Ağrı Anketi, Emzirme Öz-Yeterlilik Ölçeği ile toplanmıştır. Bulgular: Doğum sonrası kadınların emzirmenin öz yeterliliği toplam puan ortalaması 36.88 ± 8.54 olarak bulunmuştur (min: 14, max: 70). Kadınların duyusal ve afektif ağrı, toplam ağrı şiddeti ve görsel analog ölçek puan ortalamaları sırasıyla 33.53 ± 4.18 (min:0, max:45), 2.60 ± 1.39 (min: 0, max: 5), 6.23 ± 1.91 (min: 0, max: 10)’dir. 35 yaş ve üzerinde olan, sosyal desteklerini yeterli bulan, mevcut gebeliği planlı, prenatal bakım alan, emzirme konusunda “istekli” olduğunu ifade eden, anne sütü ve emzirme ile ilişkili kendi bilgi düzeyini “yeterli” bulan, emzirme problemi yaşamayan kadınların emzirme özyeterliliği yüksekti. Ağrı yerini “abdominal bölge” olarak tanımlayan, ağrı sıklığını “devamlı, sürekli, sabit” olarak tanımlayan, analjezi uygulamasına gereksinim duyduğunu ifade eden kadınların emzirme özyeterliliği düşük bulunmuştur. Postpartum kadınların emzirme özyeterliliği ile postpartum ağrı yaşama durumları arasında negatif bir korelasyon olduğu, ağrı şiddeti arttıkça emzirme özyeterliliğinin azaldığı belirlenmiştir. Sonuç: Postpartum ağrı, emzirme özyeterliliğini negatif yönde etkilemektedir. Ağrının kontrol altına alınması, emzirme sürecinin etkili şekilde gerçekleştirilmesine katkı sağlar Daha fazlası Daha az

Riskli postpartum dönem ve bakım

Didem KAYA

Kitap Bölümü | 2020 | HEMŞİRE VE EBELER İÇİN PERİNATAL BAKIM , pp.341 - 356

Kitap Bölümü

Hemşirelerin kültürlerarası bakım verme konusundaki görüş ve deneyimlerinin incelenmesi

Didem KAYA

Makale/Derleme | 2021 | YOBU Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi

Amaç: Bu araştırma hemşirelerin farklı kültürel özelliklere sahip bireylere bakım vermeye yönelik görüş ve deneyimlerinin belirlemesi amacıyla tanımlayıcı bir çalışma olarak yapılmıştır. Yöntem: Çalışma örneklemini İç Anadolu Bölgesinde bulunan üniversite ve numune hastanesinde çalışan 278 hemşire oluşmuştur. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu” ve “Kültürlerarası Bakım Konusundaki Görüş ve Deneyimleri Belirleme Formu” ile toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler (sayı, yüzde, ortalama ve standart sapma) kullanılmıştır. Bulgular: Hemşirelerin %50,7’si sık sık fa . . .rklı kültürlerden bireylerle meslek hayatında karşılaşmaktadır. Hemşirelerin “Bakım verdiğim bireyler ile iletişimimde onların kültürel özelliklerine uygun davranırım (%77,3)”, “Farklı dil konuşan hastamla iletişime geçmek için, onun diline ait temel kelime ve cümleleri öğrenmeye çalışırım (%64,4)”, “Bireylerin kültürel uygulamalarını, sağlıklarına zarar vermeyecekse desteklerim (%78)”, “Çalıştığım kurumda sunulan hizmetler kültürel farklılıklar dikkate alınarak düzenlenmektedir (%26,3)” ifadelerine katıldıkları belirlenmiştir. Ayrıca hemşirelerin “Farklı kültüre sahip bireylerin, kendi kültürel normlarıma uygun hareket etmesini beklerim (%41)”, “Farklı kültüre sahip bireylere hizmet vermeyi zor bulurum (%37,4)” ifadelerine de katıldıkları belirlenmiştir. Sonuç: Çalışmamıza katılan hemşireler sıklıkla farklı kültürden bireylerle karşılaşmaktadırlar. Hemşireler farklı kültürden bireylere bakım verirken hem hastaların kültürel farklılıklarını tanımaya çalışmakta hem de iletişim sorunları yaşamaktadırlar. Ayrıca kendi kültürel özellikleriyle de hastaların kültürel özelliklerini karşılaştırmaktadırlar. Objective: This research was carried out descriptively to determine the nurses’s opinion and experiment about care for individuals from different cultures. Methods: The sample consists of 278 nurses working in the university and state hospitals of the province of a city in the central anatolian region. The data were collected by the "Personal Information Form" and "Opinion and Experiences About Transcultural Care Form" developed by the researchers. Descriptive statistical methods (number, percentage, mean and standard deviation) were used to evaluate the data. Results: 50.7% of nurses frequently meet individuals from different cultures in their professional life. It was found that 77.3% of nurses agreed "Communication with the individuals whom I give care to act in accordance with their cultural characteristics", 64.4% of their agreed "Try to learn basic vocabulary and sentences of his / her language in order to communicate with the patient who speaks different languages", 78% agreed "I support cultural practices of individuals, if they do not harm their health", 26.3% agreed "The services offered at the institution I work for are organized taking cultural differences into account" have been identified. Moreover, 41% of nurses agreed "I expect individuals with different cultures to act in accordance with their own cultural norms", 37.4% agreed "The difficulty in serving people with different cultures". Conclusions: In this study nurses frequently encounter individuals with different cultures and experienced difficulty in communicating. While giving care to individuals from different cultures, nurses both try to recognize the cultural differences of the patients and experience communication problems. In addition, they compare the cultural characteristics of the patients with their own cultural characteristics Daha fazlası Daha az

Çocuklarda bulaşıcı hastalıklar ve bağışıklama

Didem KAYA

Kitap Bölümü | 2021 | Anne ve çocuk sağlığı , pp.89 - 124

Kitap Bölümü

Cinsel eğitim ve cinsel istismardan korunma

Didem KAYA

Kitap Bölümü | 2021 | Anne ve çocuk sağlığı , pp.163 - 174

Kitap Bölümü

Gebeliğin oluşumu ve fizyolojisi

Didem KAYA

Kitap Bölümü | 2021 | Normal gebelik ve bakım , pp.64 - 85

Kitap Bölümü

Yayın Teşvik

Didem KAYA

Ödül | 2021 |

Ödül

Üniversite öğrencilerinin toplumsal cinsiyet rol algısının belirlenmesi

Didem KAYA

Bilimsel Araştırma Etkinlikleri | 2021 | Nuh Naci Yazgan Üniversitesi , pp.64 - 85

Bilimsel Araştırma Etkinlikleri

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms