ANADOLU KÜLTÜR ROTALARI VE KÜLTÜREL PEYZAJ İZLERİ
Merve ÇETİNKAYA SÖNMEZ
Bildiri | 2023 | Avrasya 8. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi , pp.265 - 280
Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi (ICOMOS)’nin yayınladığı Kültürel Rotalar Tüzüğü’ne göre kültür rotaları, farklı ülkelerin ve halkların zengin kültürlerarası çeşitliliğinin ve kültürel mirasa olan katkılarının dinamik bir temsili olarak ifade edilmektedir. Kültür rotaları doğal ve tarihi alanları, anıtları, arkeolojik sit alanlarını, kentleri, kültürel peyzaj alanlarını, miras alanlarını, somut olmayan kültür bileşenlerini bünyesinde barındıran ve bu kapsamda bireylere farklı deneyimler yaşatan rotalardır. Tarihi süreç içinde gerek askeri gerek ticari ve sosyal amaçlı kullanılan ulaşım güzergahları, dini yollar, tarihi bahçel . . .eri vb.de bu anlamda değerlendirilmektedir. Kültür rotalarının tarihi, kültürel, sosyal, anısal, manevi ya da ekonomik işlevleri doğrultusunda sahip olduğu farklı bileşenler ve dinamikler söz konusu olmaktadır. Kültür rotaları bulundukları coğrafya ve özgün işlevleri doğrultusunda kırsal ya da kentsel yerleşimleri, geleneksel yaşam kültürünü, arkeolojik alanları, anıtsal yapıları, doğal değerleri ve habitatları içerebilmekte, sahip oldukları özellikler doğrultusunda nitelikleri değişmektedir. Böylece yerel, bölgesel, ulusal ya da uluslararası ulaşım koridorları olarak farklı kategorilerde değerlendirilmektedirler. Türkiye’de bu anlamda çok sayıda uygarlığın izlerini taşıyan gerek ulusal gerek uluslararası ölçekte çok sayıda kültür rotasına sahip bir ülkedir. İpek Yolu, Baharat Yolu, Evliya Çelebi Yolu, Likya Yolu, Frig Yolu, Sultanlar Yolu, Hitit Yolu, İstiklal Yolu, Karia Yolu gibi rotalar bu örneklerden sadece bazılarıdır. Turizmin güncel yorumu ve değişen tercihler kapsamında kültür rotaları doğa, tarih ve kültürü aktivite ve aksiyon ile birlikte sunan bir olgudur. Üç kıtanın kesişim noktasında yer alan Anadolu coğrafyası tarih öncesi dönemlerden bu yana birçok uygarlığın yerleşim alanı, kültürlerin kesişim noktası, kavimlerin göç ve geçiş alanı olması nedeni ile birçok kültür rotasına sahiptir. Bugün bu kültür rotaları güncel yaklaşımlar doğrultusunda yeniden yorumlanmaya başlanmıştır. Bu bildiride farklı uygarlık ve kültürlerin mirasları ve doğal değerlere sahip bu alanlara işlev kazandırılarak oluşturulan kültür rotaları öncelikle genel anlamda değerlendirilerek, peyzaj mimarlığı açısından irdelenerek; koruma sürdürülebilirlik
ve turizm amaçlı kullanımları tartışılmıştır. Yanı sıra bu rotaların kültürel peyzaj izleri olarak
sunumları ve sürekliliklerinin sağlanmasına yönelik önerilere yer verilmiştir.
Daha fazlası
Daha az