Filtreler
Filtreler
Bulunan: 44 Adet 0.002 sn
Tam Metin [2]
Alt Tür 1 [2]
Bilimsel Araştırma Etkinlikleri [2]
Dizin Platformu [1]
Patent türü [1]
Sağlıklı genç bireylerde “Marmara Balance and Education System (MarBES)” cihazı kullanılarak değerlendirilen denge ve koordinasyon ölçümlerinin güvenilirliği

Neslihan KARABACAK

Bildiri | 2022 |  REHABİLİTASYONDA İNOVASYON-1: DENGE Uluslararası Kongresi

Amaç: Bireysel denge ve koordinasyon yeteneklerini tahmin etmek için denge sisteminin bütünlüğünü değerlendirmek önemlidir. TÜBİTAK 3001 projesi kapsamında MarBES denge ve koordinasyonu değerlendirmek ve geliştirmek için geliştirilen ledli 9 adet baskül ve 4 adet basınç sensör sisteminden oluşan bir cihazdır. 4 ayrı köşede bulunan basınç sensörlerinden ağırlık verileri algılanır ve bilgisayar yazılımı ile bireyin ağırlık merkezi (Centre of pressure X,Y) ve her bir eksen için merkezden sapma miktarı bir skor hesaplanır. Bu çalışmanın amacı MarBES cihazının test-tekrar test güvenilirliğini incelemektir. Yöntem: Sağlıklı genç erişkin k . . .atılımcılara MarBES cihazı üzerinde denge testi için çift ayak ve tek ayak (gözler açık-kapalı) testleri uygulandı. Koordinasyon testinde katılımcıların hedef yüzeye ağırlığını aktarabilme performansı ölçüldü. Katılımcılar ikinci ölçüm için 10 dakika dinlendirildi ve tüm ölçümler aynı değerlendirici tarafından tekrar edildi. Elde edilen veriler kaydedilerek ölçümlerin güvenilirliği Pearson korelasyon analizi ile değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya yaş ortalaması 21±0,96 yıl olan 33 sağlıklı genç birey (24 K; 9 E) dâhil edildi. Korelasyon analizinde çift ayak gözler kapalı ve sağ ayak gözler açık X ölçümleri dışında MarBES cihazının tüm ölçüm parametrelerinde kuvvetli düzeyde korelasyon mevcuttu ( Daha fazlası Daha az

Kayseri meteoroloji istasyonunda gözlenmiş standart süreli yıllık maksimum yağmur serilerinin frekans ve trend analizleri

Tefaruk HAKTANIR | Alper AYDEMİR

Bildiri | 2022 | 11. Ulusal Hidroloji Kongresi , pp.670 - 680

Meteoroloji Kayseri Bölge Müdürlüğünce 1950 – 2019 arası süreçte ölçülmüş 14 standart süreli yıllık maksimum yağmur (YMY) serilerine frekans analizi uygulanmıştır. 5 dakikadan 24 saate kadar 14 ardışık süreli YMY serilerinin her birine Chi2 (Kiy-kare), Kolmogorov-Smirnov ve Probability Plot Correlation Coefficent (Olasılık Çizgisi Korelasyon Katsayısı, OÇKK) uygunluk testleri yapılmıştır. Bu üç testin ağırlıklı olarak değerlendirilmesi sonucu, parametreleri olasılık-ağırlıklı momentler yöntemiyle hesaplanmış, Pearson-3 olarak ta bilinen, 3-parametreli gama olasılık dağılımı (P3-OAM) en uygun model olarak belirlenmiştir. Kayseri içi . . .n 5 dakika ile 24 saat arası 14 standart süreli yıllık maksimum yağmur olaylarının, 2 yıldan 10 Bin yıla kadar çeşitli ortalama tekerrür periyotları için frekans tabloları ve şiddet-süre- tekerrür eğrileri oluşturulmuştur. Herhangi bir zaman serisinin belirli bir olasılık anlamlılığında trendi olup olmadığını belirlemek için, Mann-Kendall, Lineer Regresyon, Yenilikçi Şen yöntemleri yaygınlıkla uygulanmaktadır. Anılan YMY serileri ile bu üç yöntem kullanılarak yapılan trend analizleri sonucunda, Kayseri’de 1950 ile 2019 yılları sürecinde gözlenmiş olan 5 dakikadan 24 saate kadar 14 standart süreli yıllık maksimum yağmur serilerinde % 5’lik hata payı ile (% 95 anlamlılıkta) ‘artan trend’ olduğu belirlenmiştir Daha fazlası Daha az

Dentin hassasiyeti tedavisinde klinik uygulamalar

Özcan KARATAŞ

Kitap Bölümü | 2022 | Güncel Restoratif Çalışmaları , pp.49 - 57

Kitap Bölümü

Dijital liderlik

Ceren AYDEMİR

Kitap Bölümü | 2022 | Dijitalleşme-2 , pp.221 - 230

Kitap Bölümü

Tek parti döneminde kamu hizmetlerinde millileştirme: İmtiyazlı su şirketleri örneği

Hüsniye AKILLI

Kitap Bölümü | 2022 | Erken Cumhuriyet Döneminde Türkiye (1923-1950): Disiplinlerarası Bir Bakış , pp.223 - 246

Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyılın ortasından itibaren ülke-deki sorunların ve yoksunlukların itici gücüyle batılılaşma hareketlerinin uygulamaya geçirilmesi ve Avrupa’da ortaya çıkan sermaye birikiminin yarattığı yatırım alanı arayışının etkisiyle yabancılara demiryolu, gaz, su, elektrik gibi farklı kamu hizmeti alanlarında imtiyazlar verilmiştir. Osmanlı ve Avrupa Devletle-ri arasında farklı amaçlar doğrultusunda kurulan hukuki ilişkinin dayanağını oluşturan imtiyaz usulü, zaman içinde çeşitlilik göstererek ülke içinde yayılım göstermiştir. Dönemin koşulları içinde ülkeye yarar sağlayacağı düşünülen bu imtiyazlarla batılı devletleri . . .n ele geçireceği kazanımlar, müdahale araçları ya öngörülememiş ya da bazen zorunlu olarak bu duruma razı olunmuştur. İmtiyaz sözleşmelerinde düzenlenen karışlıklı hak ve yükümlülükler uygulamada ülke zararına, imtiyazcı lehine olacak biçimde işlemiştir. 10 Haziran 1910 tarihinde kabul edilen Menâfi-i Umumiyyeye Müteallik İmtiyâzât Hakkında Kanun, imtiyaz işleminin hukuki çerçevesini, günümüz imtiyaz usulü uygulamalarına hukuksal dayanak olacak bir doğrultuda çizmiştir. İmtiyazların dağılımı, I. Dünya Savaşı’nın sonucunda batılı devletlerin Osmanlı topraklarını paylaşma planlarında yol haritası olmuştur. Ekonomik faaliyetler aracılığıyla perçinlenen nüfuz mücadelesi, farklı siyasal gelişmelerle Cumhuriyet’in kuruluş yıllarından sonra da devam etmiştir (Örsten Esirgen, 2010: 271-273). 1930’lu yıllardan itibaren ülkede izlenen devletçilik politikaları doğrultusunda çoğu yabancı sermaye tarafından kurulmuş bulunan tekelleşen imtiyazlı hizmet alanlarına ilişkin teşebbüsler kamu yararı doğrultunda peyderpey sistemli bir politika kapsamında millileştirilmiştir. Bu kapsamda çalışmanın amacı, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında tek parti döneminde izlenen ideolojik ve politik temeller ve devletçilik politikası kapsamında beledileştirmeyi de kapsayan bu millileştirme politikasının nasıl uygulamaya geçirildiğinin su hizmetleri örneğinde betimlenerek değerlendirilmesidir. İlk başlıkta çalışmayla ilgili kavramlara yer verilerek birbiriyle iç içe geçen ve çoğu zaman da karıştırılan konular kapsamında bir kavramsal çerçeve çizilmiştir. Kronolojik aktarım yoluyla kamu hizmeti imtiyazlarının millileştirilmesine yol açan gelişmeler kısaca değerlendirilerek imtiyazlı su şirketlerinin millileştirilmesine ilişkin süreçlerin incelenmesi çerçeve-sinde politikanın nasıl somutlaştığı ortaya konmaya çalışılmıştır Daha fazlası Daha az

Türkiye ekonomisinde banka kredi kanalı: Krediler ve büyüme üzerine bir uygulama Bank loan channel in the Turkish economy: An application on loans and growth

İbrahim SİTEMLİ

Tez | 2022 |

Banka kredi kanalı ekonomi literatüründe önemli tartışma konularındandır. Bankaların ekonomi içerisindeki ağırlıkları arttıkça bu konu güncelliğini korumaya devam etmektedir. Çalışmada banka kredi türleriyle GSYH arasındaki ilişkiyi incelemek amaçlanmıştır. Bu kapsamda 2003-2012 yılları arası ihracat kredileri, işletme kredileri, tüketici kredileri, kredi kartları ve sabit sermaye yatırımları ile GSYH arasındaki ilişki ARDL ve ECM yöntemleriyle analiz edilmiştir. Analiz sonucuna göre kredi kartı harcamalarının kısa dönemde, ihracat kredilerinin ise uzun dönemde ekonomik büyüme üzerinde anlamlı ve pozitif etkileri tespit edilmiştir. . . .Sabit sermaye yatırımları ise ekonomik büyüme üzerinde her dönemde anlamlı ve pozitif etkide bulunmaktadır. Banka kredilerinin yatırımlara yönlendirilmesiyle ekonomik büyüme üzerindeki pozitif etkinin artırılması karar alıcılara politika önerisi olarak sunulabilmektedir. Banka kredi kanalı ekonomi literatüründe önemli tartışma konularındandır. Bankaların ekonomi içerisindeki ağırlıkları arttıkça bu konu güncelliğini korumaya devam etmektedir. Çalışmada banka kredi türleriyle GSYH arasındaki ilişkiyi incelemek amaçlanmıştır. Bu kapsamda 2003-2012 yılları arası ihracat kredileri, işletme kredileri, tüketici kredileri, kredi kartları ve sabit sermaye yatırımları ile GSYH arasındaki ilişki ARDL ve ECM yöntemleriyle analiz edilmiştir. Analiz sonucuna göre kredi kartı harcamalarının kısa dönemde, ihracat kredilerinin ise uzun dönemde ekonomik büyüme üzerinde anlamlı ve pozitif etkileri tespit edilmiştir. Sabit sermaye yatırımları ise ekonomik büyüme üzerinde her dönemde anlamlı ve pozitif etkide bulunmaktadır. Banka kredilerinin yatırımlara yönlendirilmesiyle ekonomik büyüme üzerindeki pozitif etkinin artırılması karar alıcılara politika önerisi olarak sunulabilmektedir Daha fazlası Daha az

Örgüt kültürünün örgütsel yabancılaşma üzerindeki etkisi

Veysel TÜFEKÇİ

Tez | 2022 |

Kültür sosyal hayatımızı şekillendiren ve bizim sosyal ilişkilerimize yön veren geçmişten devir aldığımız ve geleceğe taşıdığımız unsurların tamamıdır. İnsanın dünyaya ilk ayak basması ile başlamış, halen de devam eden bir tutumlar, davranışlar, belirlenimler bütünüdür. Kültür davranışlarımızın oluşmasında ve ilişkilerimizin yönetim sürecinde hayati önem taşır. İnsan üreterek ve çalışarak ihtiyaçlarını karşılayan bir varlıktır ve bu aşamada kültür de oluşturur. Üretim ve çalışma esnasında geçmişten devraldığı kültürel birikim ve kendi ürettiği kültür etkin rol oynar. İnsanlar toplumsal hayatta ve görev aldığı örgüt içerisinde bu kül . . .türden hem etkilenir hem de diğerlerini etkiler. Örgütler de kendi kültürlerini oluştururlar. İş yapış şekilleri, gelecek vizyonları, verimlilikleri oluşturdukları kültür ile şekillenir. Fakat hem toplum da hem de örgütlerde sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunlardan biri de "yabancılaşma" dır. Yabancılaşma neticesinde kişi kendini toplumdan soyutlamakta hem kendine hem de topluma yabancılaşmaktadır. Kendini değersiz gören, hayatın anlamını kaybetmiş insan ailesinde, yaşadığı çevrede, iş hayatında güçsüzleşmektedir. Kurallara uymayan, hayatı izole edilmiş şekilde yaşamaktadır. Bu çalışmanın amacı örgüt kültürünün örgütsel yabancılaşma üzerindeki etkisini incelemektir. Bu amaç kapsamında Kayseri'deki bir işletmenin 130 çalışanı ile araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, örgüt kültürünün alt boyutlarından klan kültürünün örgütsel yabancılaşma üzerinde negatif yönlü anlamlı bir etkisi vardır. Diğer boyutlar kapsamında anlamlı etki tespit edilememiştir. Culture is all of the elements that shape our social life and social relations, that we take over from the past and carry to the future. It is a set of attitudes, behaviors and determinations that started with the first step of man into the world and still continues. Culture is vital in the formation of our behavior and in the management of our relationships. Human being is an entity that meets his needs by producing and working, and at this stage, he also creates a culture. At this stage, the cultural accumulation inherited from the past and the culture it produces by himself play an active role. Human being affected by this culture and also affect others in social life and in the organization, they take part in. Organizations also create their own cultures. The way they do business, their vision for the future and their productivity are shaped by the culture they create. However, there are problems in both society and organizations. One of these problems is "alienation". As a result of alienation, the person isolates himself from the society and becomes alienated from both himself and the society. A person who sees himself as worthless and has lost the meaning of life becomes weaker in his family, social and business life. Those who do not obey the rules will have their life in isolation. In this study, the effect of organizational culture on organizational alienation is examined. The questionnaire created for this purpose was applied to 130 people working in businesses in Kayseri. According to the results clan culture, one of the sub-dimensions of organizational culture, has a negative and significant effect on organizational alienation. It was determined that other dimensions did not have significant effects on organizational alienation Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms