Filtreler
Üriner İnkontinansı Olan Yaşlı Kadınlarda İki Farklı Fizyoterapi Yaklaşımının Etkinliğinin İncelenmesi

Neslihan KARABACAK

Bildiri | 2023 | 9.Ulusal Fizyoterapi Kongresi , pp.1 - 1

Amaç: Bu çalışma ile üriner inkontinansı olan geriatrik kadın bireylerde iki farklı fizyoterapi yaklaşımının (abdominal egzersizler ve elektrik stimülasyonu) etkinliğinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Gereç Yöntem: Katılımcılar iki gruba ayrıldı. Grup 1 diyagram egzersizi, mekik, ters mekik, abdobimal germe, kalça kuvvetlendirme, derin squat gibi abdomimal egzersizler ve pelvik taban bölgelerine yönelik egzersizleri aldı. . Grup 2 elektrik stimülasyonunu uyluğun ön ve arka (4 adet), kalça ön ve arka ( 4 adet) kısmına yapıştırılan elektrotlar ile aldı. Her iki grup haftada 2 gün, 30 dakika boyunca seans aldı. Toplamda 8 hafta 16 seans . . . tedavi aldı. Değerlendirme için Ped Testi, İnkontinans Şiddet İndeksi, King Sağlık Anketi kullanıldı. Sonuçlar: 14 katılımcıyla bitirilen çalışmada, her iki grupta tedavi sonrası Wilcoxın İşaretli Sıralar Testi yapıldı. Ped Testi, İnkontinans Şiddet İndeksi ve King Sağlık Anketi skorlarında anlamlı iyileşme gösterdi ( Daha fazlası Daha az

Yetişkinlerde DEHB Belirtileri ile Depresyon ve Kaygı Arasındaki İlişkide Duygu Düzenleme ve Bilişsel Esnekliğin Rolü

Esra KISACIK | Büşra ALTINIŞIK

Bildiri | 2023 | X. Işık Savaşır Klinik Psikoloji Sempozyumu , pp.187 - 187

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) bireylerin yaşamlarını farklı açılardan etkileyen gelişimsel ve psikiyatrik bir bozukluk olup duygudurum ve kaygı bozukluğu vb. psikopatolojilerle komorbidite göstermektedir. DEHB belirtileriyle depresyon ve kaygı belirtilerinin ilişkisinde duygu düzenleme güçlüğünün ve bilişsel esnekliğin rolü olabileceği düşünülmektedir. Konu ile ilgili DEHB belirtileri ile depresyon ve kaygı belirtilerinin ilişkilerine yönelik birçok çalışma bulunmasına rağmen bu ilişkide söz konusu aracı değişkenlerin rolünü bir arada ele alan çalışmalar sınırlıdır. Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinde DEH . . .B belirtileriyle depresyon ve kaygı belirtileri arasındaki ilişkide bilişsel esneklik ve duygu düzenleme güçlüğünün aracı rollerini öneren bir modelin sınanmasıdır. Yöntem: Çalışmada elde edilen veriler Survey Monkey programı aracılığı ile online olarak ve kartopu örnekleme yöntemi ile toplanmıştır. Çalışmaya 18-40 yaş aralığında 165 kadın (Ort. = 22.27±4.29) ve 25 erkek (Ort. = 22.72±4.43) olmak üzere toplamda 190 üniversite öğrencisi katılmıştır. Araştırmada kullanılan veri toplama araçları; Erişkin Dikkat Eksikliği Bozukluğu/Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Ölçeği, Duygu Düzenleme Güçlüğü Ölçeği, Bilişsel Esneklik Envanteri, Beck Depresyon Envanteri ve STAI-Sürekli Kaygı Ölçeğidir. Verilerin analizi IBM SPSS 25 ve AMOS 25 programları aracılığı ile gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Bu çalışmanın temel amacı doğrultusunda yol analizi yürütülmüştür. Elde edilen sonuçlar, DEHB’in duygu düzeleme güçlüğünü pozitif (β = .70, p < .001), bilişsel esnekliği ise negatif (β = -.42, p < .001) yönde ve anlamlı düzeyde yordadığını göstermektedir. Ayrıca DEHB, depresyonu hem doğrudan (β = .30, p < .001) hem de duygu düzenleme güçlüğünün (β = .45, p < .001) kısmî aracılığı ile yordamaktadır. Son olarak DEHB’in kaygıyı duygu düzenleme güçlüğü (β = .36, p < .001) ve bilişsel esnekliğin (β = -.17, p < .05) tam aracılığı ile yordadığı bulunmuştur. DEHB duygu düzeleme güçlüğündeki varyansın % 50’sini, bilişsel esneklikteki varyansın ise % 18’ni açıklamaktadır. Buna ek olarak DEHB ve duygu düzenleme güçlüğü depresyondaki varyansın % 48’ini; DEHB, bilişsel esneklik ve duygu düzenleme güçlüğü ise anksiyetedeki varyansın % 22’sini açıklamaktadır. Çalışmada DEHB, depresyon ve kaygı arasındaki ilişkide duygu düzenleme güçlüğü ve bilişsel esnekliğin rolünün ortaya çıkarılması ile mevcut çalışmanın yeni araştırmalara kaynaklık edebileceği ve klinik bağlamda önemli bir bilgi sağlayacağı düşünülmektedir. Alan yazında duygu düzenlemede güçlüğün psikolojik problemler ile ilişkisi çalışılmıştır ve bu ilişki mevcut çalışmadan elde edilen sonuçlarla tutarlıdır. Bununla birlikte alan yazında duygu düzenlemede güçlük ve psikopatoloji ile düşünce süreçlerinde esnek olamama (bilişsel esnekliğin düşüklüğü) ilişkilendirilmektedir. Mevcut çalışmada bilişsel esneklik, DEHB ve kaygı arasındaki ilişkide aracı rol üstlenirken DEHB ve depresyon arasındaki ilişkide bilişsel esnekliğin aracı rolü bulunmamaktadır. Bu durum ileri çalışmalarda farklı örneklemlerde tekrarlanarak değerlendirilmelidir. Sonuç olarak bu çalışmanın alanda yapılacak bilimsel çalışmalara ve duyguları fark etme, kabul etme, düzenleme ve bilişsel açıdan esnek olmaya yönelik düzenlemelerin psikoterapi uygulamalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: DEHB, depresyon, kaygı, duygu düzenleme, bilişsel esneklik Daha fazlası Daha az

DİŞ HEKİMLİĞİNDE PEEK MATERYALİNİN KULLANIM ALANLARI

Damla Güneş ÜNLÜ

Kitap Bölümü | 2019 | GÜNCEL PROTEZ ÇALIŞMALARI , pp.17 - 24

Kitap Bölümü

The Relationship Between Maritaladjustment And Sexual Quality Of Life Of Women Of Reproductive Age: Effect Of Use Family Planning Methods

Didem KAYA

Makale/Derleme | 2023 | ERA’S JOURNAL OF MEDICAL RESEARCH10 , pp.48 - 54

The aim of this study is to determine the relationship between women's marital adjustment and sexual quality of life, and their use of family planning methods. This is a descriptive study. The sample size was calculated as 349 women. Data were collected using the personal information form, the Dyadic Adjustment Scale, and the Sexual Quality of Life Questionnaire-Female. The data obtained were analyzed using the SPSS 23.0 software by creating the database. The statstcal sgnfcance level was set at 0.05. The mean scores the participants obtained from the Dyadic Adjustment Scale and Sexual Quality of Life Questionnaire-Female were 106.2 . . .7±22.21 and 77.46±21.85 respectively. Of the participating women, 36.7% used an intrauterine device for birth control, 27.8% used condoms, 13.8% used hormonal drugs. No statistically significant differences were determined between the mean scores obtained from the Dyadic Adjustment Scale and between the mean scores obtained from the Sexual Quality of Life Questionnaire-Female in terms of the family planning methods the participants used (p>0.05). However, differences between the mean scores the participants obtained from the affectional expression subscale of Dyadic Adjustment Scale were found to be statistically significant in terms of the family planning methods they used ( Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms