Filtreler
Türkiye’de 1980 sonrası dönemde kadın istihdamı ve çocuk bakım rejimi ilişkisi

Gülnihan AVCI

Makale/Derleme | 2021 | EĞİTİM BİLİM TOPLUM

Türkiye’de kadın istihdamı diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında oldukça düşük düzeyde seyretmektedir. Türkiye’de kadın istihdamının düşük düzeyde seyretmesinin sebepleri araştırıldığında kadınların eğitim imkanlarından faydalanmasında eşitsiz konumda olması ve kadınların eş ve annelik rollerinin kadınların istihdama katılımında olumsuz etki yaratmasından söz edilebilir. Bu çalışmada bu nedenlerden bahsedilmekle birlikte, Türkiye’de kadın istihdamının düşük olmasında etkili bir neden olarak çocuk bakım yükü çalışmanın odak noktası olarak ele alınmıştır. Çocuk bakım yükünün iş-yaşam dengesi bağlamında hane, devl . . .et ve piyasa arasında paylaşılması öngörülür. Bu aktörler arasındaki ilişki ülkelerde var olan erken çocukluk ve bakım hizmetlerinin durumuna göre değişkenlik gösterir. Bu nedenle Türkiye’de kadın istihdamını etkileyen bir neden olarak çocuk bakım yükünün nerede (hanede, piyasa ya da devlet tarafından çocuk bakım hizmeti sunulan merkezlerde) ve ne ölçüde sunulduğunun ortaya konulması önem taşır. Bu doğrultuda, çalışmanın birinci bölümünde Türkiye’de 1980 sonrası dönemde kadın istihdamının mevcut durumu ortaya konulmuş izleyen ikinci bölümde de yine 1980 sonrası dönemde kadın istihdamını etkileyen bir neden olarak çocuk bakım hizmetlerinin seyri erken çocukluk eğitim ve bakım hizmetlerinden çocukların yaş gruplarına göre bu hizmetlerden ne oranda faydalandıkları ortaya konularak ifade edilmiştir. Yanı sıra, iş-yaşam dengesi kapsamında çalışma zaman ve izinlerine ilişkin mekanizmalardan, nakit transferlerinden ve sosyal yardım politikalarından ve iş-yaşam dengesinin sağlanması adına mücadele veren sivil toplum kuruluşlarından bahsedilmiştir. Women’s employment in Turkey remains quite low compared with other developed and developing countries. In Turkey, if the reasons of the low level of female employment are analyzed, it can be mentioned that women are in unequal position in benefiting from educational opportunities and women’s spouse and maternity roles have a negative impact on women’s participation in employment. In this study together with mentioning about these reasons, burden of child care as an effective reason of women’s low employment rate is discussed as the focus of this study. In the context of work-life balance, it is envisaged that the child care burden will be shared between the household, the state and the market. The relationship between these actors changes according to early childhood and care services’ situation in countries. Therefore, it is important to reveal that where the child care burden as a reason to affect the employment of women in Turkey (in households, childcare centers offered by the state or markets) and what extent presented. Accordingly, in the first section of this study the situation of women employment after the period of 1980 was revealed and in the second section that follows, the course of childcare services as a reason that affects women’s employment in the post-1980 period, was explained by stating in what degree children benefit from early childhood and care services according to their age groups. In addition, within the scope of work-life balance, mechanisms related to working time and permits, cash transfers and social assistance policies and non-governmental organizations struggling to ensure work-life balance are mentioned Daha fazlası Daha az

Emotional labor among Turkish nurses: A cross-sectional study

Ayşegül Tuğba YILDIZ

Makale/Derleme | 2022 | Nursing Inquiry , pp.1 - 9

Nurses are the closest healthcare providers to patients and emotional labor is themost invisible part of nursing work. However, the management of emotions topromote organizational goals and to ensure patient satisfaction may have bothpositive and negative impacts on nurses' working life. The purpose of this cross‐sectional, descriptive study was to examine the emotional labor behaviors of nursesand their opinions on emotional labor. Two hundred nineteen nurses working atpublic hospitals in Ankara between September and December 2018 participated tothis study. Data were collected using the sociodemographic characteristics form and“The . . . Scale of Emotional Labor Behavior for Nurses.”Nurses had higher scores on thedeep and sincere emotional acting subdimensions of the emotional labor scale thanthe surface acting subdimension. Findings suggest that nurses act deeply andintimately, instead of surface acting. Most of the nurses expressed that nurses wereemotionally affected when caring for patients; however, nurses had to control theirfeelings toward patients and behave professionally to meet the expectations of theirmanagers, which may lead to an implicit emotional dissonance. Based on the resultsof this study, we suggest to support nurses emotionally and to incorporate the topicof emotional labor into educational programs Daha fazlası Daha az

Raylı sistem traverslere, bazalt tozu ilavesinin buz çözücü tuz etkisine katkısı

Kamuran ARI

Makale/Derleme | 2022 | Demiryolu Mühendisliği ( 16 ) , pp.79 - 90

: Günümüzde lastik tekerlekli kent içi toplu taşıma araçlarının yerini tren, metro, tramvay, hafif raylı sistemler gibi daha modern, düzenli ve konforlu toplu taşıma sistemleri almaktadır. Bunlardan en yaygın uygulanan sistem raylı sistemlerdir. Raylı sistem elemanları açık havada çeşitli çevresel etkiler altındadır ve elemanlar tasarlanırken bunlar göz önüne alınmalıdır. Bu çalışmada karayollarıyla hemzemin veya temas halindeki raylı sistemlerin traverslerinin çevre şartlarına bağlı olarak çatlama ve bozulmalarını önlemek ve servis ömrünü uzatmak amaçlanmıştır. Bu deneysel çalışmada metot olarak, karayollarında buzlanmayla mücadele . . .de kullanılan kimyasal yöntemlerin, raylı sistem elemanlarından traverslere vereceği zararı önlemek için farklı dozajlarda bazalt tozu kullanılarak numuneler üretilmiş ve deneyler gerçekleştirilmiştir. Hacimce %0, %5, %10, %15 ve %20 oranlarında çimento ile ikame edilerek bazalt tozu (havuz çökeltisi, d=90µ) katkılı beton ve LVT (low vibration track) tipi ikiz-blok traversler için 5 farklı seri numuneler üretilerek beton deneyleri ile traversler üzerinde durabilite deneyleri gerçekleştirilmiştir. Buz çözücü tuz etkisi için katkısız ve bazalt katkılı numunelerin yüzeyine 0,150 gr/cm2 miktarında NaCl ham tuz konsantrasyonu uygulanarak donma çözülme deneyi gerçekleştirilmiştir. Numuneler akışkanlaştırıcı katkı maddesi kullanarak üretilmiştir. Taze beton için kıvam tayini, su emme, hava içeriği deneyleri, sertleşmiş beton için basınç, yarmada çekme, eğilme, aşınma ve donma çözülme deneyleri yapılmıştır. Travers numuneler uygulamada kullanıldığı gibi üzerine raylar monte edilerek basınç dayanımı için yükleme yapılmış, böylelikle bazalt tozu katkısının traverslerin özelliklerine etkileri gerçeğe yakın davranışlarla belirlenmiştir. Sonuç olarak dayanım ve durabilite özellikleri açısından kıyaslamalar yapılarak elde edilen sonuçlar, bazalt tozunun beton traverslerin durabilite özelliklerinde oluşturacağı iyileştirme düzeyinin belirlenmesine olanak sağlamıştır. Daha fazlası Daha az

Afet yönetimi politikası bağlamında vefa sosyal destek grubunun talas ilçesi örneğinde değerlendirilmesi

Ali KAYA | Hüsniye AKILLI | Damla MÜRSÜL | Gülnihan AVCI | Mehmet Ali BAYRAM

Makale/Derleme | 2022 | Türk İdare Dergisi1 ( 494 ) , pp.159 - 192

Küresel ölçekte etkili olan COVID-19 salgını, pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de etkisini göstermiş ve yeni kamu politikalarının hayata geçirilmesini zorunlu kılmıştır. Bu alandaki ilk uygulama örneklerinden birini, yaşlı nüfusa yönelik politikalar oluşturmuştur. İçişleri Bakanlığı genelgeleri doğrultusunda 65 yaş ve üzeri vatandaşlara getirilen sokağa çıkma yasağı sonrasında vatandaşların ihtiyaçlarının karşılanması için harekete geçilmiş; il ve ilçe düzeyinde, çok aktörlü bir yapı olan Vefa Sosyal Destek Grupları oluşturulmuştur. Çalışmada, salgınla mücadele kapsamında oluşturulan Vefa Sosyal Destek Grubunun, afet yönetimi p . . .olitikası çerçevesinde değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Politika sürecinin bütüncül bir şekilde değerlendirilebilmesi amacıyla Laswell’in süreç analizi modeli temel alınmış, söz konusu oluşumun nasıl oluşturulduğu ve uygulamaya geçirildiği incelenmiş ardından da Kayseri Talas İlçesi Vefa Sosyal Destek Grubu’na örneğine odaklanılmıştır. Grup çalışanları ve yetkilileriyle yarı yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiş; grubun idari niteliği, hizmet sunumu ve kısıtlama sürecinde yaşanan sorunlar ortaya konmuştur. Yeni olmasına rağmen hızlıca organize olan ve etkin bir şekilde hizmet sunan Talas Vefa Sosyal Destek Grubunun olası benzer afet durumlarında da etkili olabileceği sonucuna ulaşılmıştı Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms