Filtreler
Filtreler
Bulunan: 20 Adet 0.002 sn
BM Sürdürülebilir Kalkınma [1]
Tam Metin [1]
Alt Tür [2]
Alt Tür 1 [1]
Otizm Spektrum Bozukluğunda Endokrin Bozucuların Rolü

Gizem Aytekin Şahin

Makale/Derleme | 2019 | Turkiye Klinikleri J Health Sci.4 ( 3 ) , pp.348 - 357

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), günümüzde oldukça yaygın görülen nörogelişimsel bir hastalıktır. Genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin hastalık gelişiminde rolü olduğu düşünülmektedir. Yapılan çalışmalar, çevresel kirleticilere maruziyetin genetik duyarlılığı olan bireylerde nörogelişimsel bozukluk riskinin artmasında rol oynayabileceğini göstermiştir. Endokrin bozucu bileşikler, bu çevresel kirleticilerin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Endokrin bozucular kısaca, “Vücutta görev yapan hormonların metabolizmasını etkileyen kimyasal maddeler” olarak tanımlanmıştır. Özellikle cıva, kurşun, bisfenol A, fitalatlar gibi çevresel . . . toksik maddelere maruz kalmanın OSB riskinin artışı ile ilişkili olabileceği ileri sürülmektedir. Özellikle prenatal ve perinatal dönemdeki maruziyetin ciddi risk oluşturduğu öne sürülmüştür. Bu çalışmada, literatürde OSB gelişim riski ile ilişkilendirilmiş endokrin bozuculardan bisfenol A, fitalatlar, dioksinler, poliklorlu bifeniller ve ağır metallerin OSB gelişimindeki potansiyel rollerinin tartışılması amaçlanmıştır Daha fazlası Daha az

Yer Altı Maden Çalışmalarında Çalışma ve Dinlenme Sürelerine İlişkin Düzenlemelerdeki Tutarsızlıklar

Aydın Başbuğ

Makale/Derleme | 2023 | İş ve Hayat Dergisi ( 17 ) , pp.53 - 65

Yer altı maden işleri süreklilik arz eden işlerdir. Bir işçi gelmeden diğer işçilerin madeni terk etmesi iş güvenliği açısından tehlike oluşturur. Bu özellik nedeniyle yer altında işin yapılacağı yer kadar gidip gelme sırasında yolda geçen sürelerin çalışma süresinden sayılması, hazırlama tamamlama ve temizleme işlerinin özelliği ve fazla çalışma yasağı gibi düzenlemelerde bu açıdan bir tutarsızlık bulunmaktadır. Diğer taraftan fazla çalışma yasağı ve haftanın çalışılan günlerinin beş güne indirilmesi de kendi içinde bazı tutarsızlıklara yol açmaktadır. Yazımızda bu tutarsız durum izah edilerek fazla çalışma yasağına ilişkin kanaati . . .miz ortaya konulacaktır Daha fazlası Daha az

How Available are Panoramic Radiographs in the Diagnosis of Interproximal Caries? A Study with Dental Students and Dentists

RIDVAN AKYOL

Makale/Derleme | 2023 | The Journal of Turkish Dental Research2 ( 1 ) , pp.139 - 145

Purpose: It was aimed to investigate the usability of panoramic radiographs without bitewing radiographs in the diagnosis of interproximal caries and to compare the performance of trainee dentists and dentists in the diagnosis of interproximal caries on panoramic radiographs. Material and Method: 20 4th grade, 20 5th grade students studying at Erciyes University Faculty of Dentistry and 20 general dentists were included in the study. In the study, images of 11 individuals who had both panoramic and bitewing taken on the same day within the indication in 2020 were used. Initially, radiographs were evaluated by three Oral, Dental and . . .Maxillofacial Radiology research assistants, and caries on the interproximal surfaces of posterior teeth were recorded with a consensus on bitewing radiographs. Second, the participants who agreed to participate in the study evaluated only the panoramic radiographs and coded the lesions at the interfaces of the premolar and molar teeth as “0”, “1”, “2”, and “3” according to their depth. Statistical analyzes were performed with SPSS v.22 software. Results: Dentists were the most successful in terms of correct evaluation of teeth in terms of the presence or absence of caries (80.52%). This was followed by class 5 (67.29%) and class 4 (60.12%) students. ( Daha fazlası Daha az

Investigation of condyle positions in patients with temporomandibular joint disorder by cone-beam computed tomography

RIDVAN AKYOL

Makale/Derleme | 2023 | Kocaeli Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi9 ( 3 ) , pp.192 - 196

Objective: The condylar position refers to the location of the mandibular condyle within the glenoid fossa when the teeth are in maximum intercuspal, and it is an important indicator of the temporomandibular joint (TMJ) function. This study aimed to assess the condylar position of the TMJ in patients with TMJ disorder using cone-beam computed tomography (CBCT). Methods: The present study utilized CBCT to evaluate the condylar position of the TMJ in a sample of 56 patients. Among them, 28 patients were asymptomatic while the remaining 28 had been diagnosed with TMJ disease. To evaluate the presence of TMJ disorders, the Research Diag . . .nostic Criteria for Temporomandibular Disorders was employed. This diagnostic tool is widely used in clinical and research settings to assess TMJ-related pain and dysfunction. Results: The agreement was excellent, according to the intra-observer and inter-observer correlation values obtained. There was no statistically significant difference between the two groups in terms of age and gender distribution. The results showed that the anterior and posterior joint spaces were significantly higher in the symptomatic group compared to the asymptomatic group. However, there was no statistically significant difference between the two groups in terms of superior joint space and articular eminence inclination values. Gender did not create a significant difference in any parameter. Conclusion: The results of this study emphasize that CBCT images have an important role in detecting significant changes in condyle position in patients with TMJ disorders. However, further large-scale studies are necessary to validate and enhance the findings Daha fazlası Daha az

Evaluation of dental tomography videos on Youtube

Rıdvan AKYOL

Makale/Derleme | 2024 | Journal of Basic and Clinical Health Sciences ( ) , pp.192 - 196

Purpose: Cone beam computed tomography (CBCT) is an imaging modality that plays an important role in dental practice. However, it is unclear whether videos with adequate and accurate information are available on a platform such as YouTube. The aim of this study was to determine whether CBCT videos posted on YouTube are indeed a valuable source of information. Materials and Methods: During the data collection process, we analyzed Google Trends searches using the keywords "cone beam computed tomography", "dental tomography", and "teeth tomography" over the last 5 years. Then, 168 videos were analyzed as a result of searches on YouTube . . . with these keywords. Among these videos, 48 were included in the study according to certain criteria. Results: According to the findings of the study, the majority of the analyzed videos are of low quality and lack scientific accuracy. In addition, the content quality and usefulness levels of the videos vary according to the uploading sources. Videos uploaded by professional associations generally have higher content quality. Videos uploaded by dentists are higher than those from other sources in terms of number of views, number of subscribers to the channel that uploaded the video, and number of likes. Conclusion: This study reveals that CBCT videos posted on YouTube are generally of low quality and not informative. This highlights the need for reliable sources of information for dentists, patients, and future dentists Daha fazlası Daha az

A Numerical Approach for Quantifying Bi-directional Interactions between Macro Economic Indicators and Construction Industry

Şaban Suat ÖZSARIYILDIZ

Makale/Derleme | 2023 | Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 39 , pp.241 - 252

This article discusses a numerical approach for quantifying bidirectional interactions between economic indicators and the Turkish construction industry. The construction industry is a significant sector that has a substantial impact on economies, especially in terms of jobs and Gross domestic product (GDP). The article explores the relationship between the construction industry and macroeconomics, and uses macroeconomic models to analyze this relationship. The study focuses on Turkish construction industry and Turkish macro-economic datasets provided by Turkish Statistical Institute (TURKSTAT). The prediction model is constructed u . . .sing Gradient Boosting algorithm, and sensitivity analysis based on improved Analytic Hierarchy Process (AHP) applied to capture model priority vector. The results show that some indicators can predict changes in construction prices, while others do not have predictive power. The article concludes by discussing the implications of these findings Daha fazlası Daha az

Üçüncü Gıda Rejimi Çerçevesinde Rusya ve Türkiye'nin Tarımsal Ticaret Yapısı ve Ticaretinin Analizi

Emine KILAVUZ

Makale/Derleme | 2023 | Ekonomi, Politika & Finans Araştırmaları Dergisi8 ( 1 ) , pp.183 - 207

Son yıllarda akademik ve siyasi çalışmalara konu olan iklim değişikliği yanında COVID-19 pandemisi ve Rusya-Ukrayna arasındaki savaş, dünyada gıda güvenliği sorununun tartışılmasına neden olmaktadır. 2022’de dünya çapında gıda fiyatlarında hızlı bir artış ve başta tahıl olmak üzere dünyanın birçok yerinde gıda arz kıtlığı ve kendi kendine yeterlilikte sıkıntılar görülmüştür. Bu çerçevede Dünya Ticaret Örgütü’nün (DTÖ) tarımsal ürün ve girdiler üzerinde devlet müdahalelerine yönelik politikaları da tartışmaya açılması gerekmektedir. İç destekler konusunda düzenlemeler getiren DTÖ Tarım Anlaşması politikaları, gelişmiş ülkelere ve çok . . . uluslu şirketlere avantajlar sunarken, gelişmekte olan ülkelerin başta yerel kalkınmaları olmak üzere kırılganlıklarını artırmaktadır. Bu çalışmada, son yıllarda konjonktürün ve coğrafyanın etkisi ile giderek daha fazla ekonomik ortak haline gelen Türkiye ve Rusya’daki tarımsal alandaki gelişmeler Üçüncü Gıda Rejimi kuralları çerçevesinde analiz edilmiş ve iki ülke arasındaki ticari ilişkiler bu açıdan değerlendirilmiştir. Türkiye, mevcut gıda rejimine göre, ağırlıklı olarak nispeten stoklanamayan, depolama ve raf ömrü kısa olan emek yoğun sebze ve meyve üretiminde üretici ve ihracatçı iken sermeye yoğun hububat, hayvan yemi ve yağlı tohumlarda ise ithalatçı konumundadır. Her ne kadar tarımsal ticaret dengesi fazla veriyor olsa da tarımdaki bu iş bölümü gelecekte Türkiye açısından arz güvenliği ve ithalata bağımlılık yanında sürdürülebilir kalkınma için de riskler barındırmaktadır.+In addition to climate change, which has been the subject of academic and political studies in recent years, the COVID-19 epidemic and the war between Russia and Ukraine caused the food security problem to be discussed in the world. In 2022, there has been a rapid increase in food prices worldwide, food supply security in many parts of the world, and self-sufficiency problems, especially in grain. In this context, the World Trade Organization (WTO) policies regarding government interventions for agricultural products and inputs should also be discussed. While the WTO Agriculture Agreement policies, which bring regulations regarding internal support, offer advantages to developed countries and multinational companies, they increase the vulnerability of developing countries, especially in terms of local development. In this study, developments in agriculture in Turkey and Russia, which have become more and more economic partners with the influence of conjuncture and geography in recent years, are examined within the framework of the Third Food Regime rules and commercial relations. The relations between the two countries were evaluated from this perspective. According to the current food regime, Turkey is mainly a producer and exporter in the production of labor-intensive vegetables and fruits that cannot be stocked and have a short storage and shelf life. It is an importer of storable grain, feed and oilseeds and animal products. Although the agricultural trade balance gives a surplus, this division of labor in agriculture poses a risk for Turkey in the future, not only in terms of supply security and dependence on imports, but also in terms of sustainable development Daha fazlası Daha az

Effects of Intracanal Medicaments on the Measurement Accuracy of Four Apex Locators: An In Vitro Study

Bertan KESİM

Makale/Derleme | 2023 | Meandros Medical and Dental Journal24 ( 3 ) , pp.215 - 219

Objective: This study aimed to examine the effect of various intracanal medicaments on the precision of four electronic apex locators (EALs). Materials and Methods: This study comprised 160 maxillary central incisors. After root canal preparation, a 25-K file was carefully introduced into the root canal until it was perceptible through the apex, and 0.5 mm was subtracted from this amount to determine the actual length. Samples were divided into four groups: calcium hydroxide, double antibiotic paste, triple antibiotic paste, and the control groups. Intracanal medications were removed with EDTA ten days later, and electronic measurem . . .ents were performed. Chisquare (χ2 ) test was used to assess the precision of EALs within the margins of ±0.5 and ±1 mm (α=0.05). Results: The accuracies of the four EALs did not vary significantly for different intracanal drugs within the bounds of ±0.5 and ±1 mm (χ2 tests, p>0.05). Conclusion: The EALs used in this study obtained reliable readings of working length in the context of varying intracanal medications. Keywords: Calcium hydroxide, antibiotics, root canal medicaments, electronic apex locator Amaç: Bu çalışma, çeşitli kanal içi ilaçların dört elektronik apeks bulucunun (EAB) çalışma boyu ölçüm kesinliği üzerindeki etkisini incelemeyi amaçladı. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma toplam 160 üst orta kesici dişi içermektedir. Kök kanal preparasyonundan sonra, bir 25 numara boyutunda K-tipi eğe kök kanalına yerleştirilerek apeksten algılanıncaya kadar dikkatli bir şekilde ilerletildi ve ardından bu değerden 0,5 mm çıkarılarak gerçek uzunluk belirlendi. Örnekler kalsiyum hidroksit, ikili antibiyotik patı, üçlü antibiyotik patı ve kontrol grubu olmak üzere dört gruba ayrıldı. Kanal içi ilaçlar 10 gün sonra EDTA ile çıkarıldı ve elektronik ölçümler yapıldı. EAB’lerin doğruluklarını ±0,5 ve ±1 mm (α=0.05) hata payı içinde değerlendirmek için ki-kare (χ2 ) testi kullanıldı. Bulgular: Farklı kanal içi ilaç grupları için dört EAB'nin doğruluklarında ±0,5 ve ±1 mm tolerans sınırları içerisinde önemli ölçüde değişiklik tespit edilmedi (χ2 testleri, p>0,05). Sonuç: Bu çalışmada kullanılan EAB’ler, farklı kanal içi ilaçların varlığında güvenilir çalışma uzunluğu ölçümleri sağlamıştır. Anahtar Kelimeler: Kalsiyum hidroksit, antibiyotikler, kök kanal medikamanları, elektronik apeks buluc Daha fazlası Daha az

“PENCEREDEKİ KADIN” FİLMİNİN BAŞ KARAKTERİ OLAN ANNA FOX’UN RUHSAL BOZUKLUKLARIN TANISAL VE SAYIMSAL EL KİTABI (DSM-5) ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRİLMESİ

Büşra ALTINIŞIK

Makale/Derleme | 2022 | Akademi Sosyal Bilimler Dergisi 9 ( 26 ) , pp.124 - 134

Bu çalışma, “Penceredeki Kadın” filminin psikopatoloji bağlamında değerlendirilmesini kapsamaktadır. Çalışmada öncelikle psikoloji ve sinema arasındaki yakın ilişkiye değinilerek filmlerde psikopatolojinin ele alınışı ile ilgili bilgi verilmiştir. Ardından filmin künyesi ve içeriği verilerek filmde ana karakterin yaşadığı agorafobi bozukluğu ile ilgili genel bilgiler aktarılmıştır. Bu bağlamda agorafobinin tanımı, görülme sıklığı ve etiyolojisi ile ilgili kısaca bilgiler yer almaktadır. Ardından, ana karakter olan Anna Fox’un psikopatoloji kapsamında analizi yapılmıştır. Anna Fox’un yaşadığı sarsıcı olay sonrasında gelişen agorafobi . . . rahatsızlığı ve belirtileri üzerinde durulmuştur. Anna Fox’un yaşadığı olay üzerinden travmatik ve depresif belirtileri psikopatoloji açısından ele alınarak bu belirtiler ile ilgili değerlendirme yapılmıştır. “Örselenme (travma) ve Tetikleyici Etkenle İlişkili Bozukluklar” ve “Depresyon Bozuklukları” kategorisinde yer alan bozuklukları değerlendirmek için filmde sınırlı bilgi bulunduğundan Anna Fox’un ruhsal durumu travmatik ve depresif belirtiler kapsamında yorumlanmıştır. Çalışmada; Anna Fox’un genel görünümü, duygu, düşünce ve davranışları, fizyolojik tepkileri psikopatolojik açıdan incelenmiş ve yorumlanmıştır. Anna Fox’un yaşadığı travmatik olay, etkileri ve sonrasında gelişen agorafobisi Amerikan Psikiyatri Birliği’nin Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı (DSM-5) çerçevesinde değerlendirilmiş ve tartışılmıştır. Psikopatoloji açısından filmin katkılarına yer verilmiş ve ileride yapılacak çalışmalar için öneriler sunulmuştur Daha fazlası Daha az

Bilişsel Nörobilim Zemininde Duygu Düzenleme

Esra KISACIK

Kitap Bölümü | 2020 | Türkiye Klinikleri , pp.80 - 86

Duygu düzenleme son yıllarda giderek artan öneme sahip bir konudur. Duygu düzenleme tüm gelişimsel dönemlerde olduğu kadar yetişkin dönemde de klinik ve nörobilimsel bağlamda önemlidir. Ancak konuyla ilgili teorik tartışmaların ve deneysel çalışmaların çoklu disiplinlere yayılmış olması, duygu düzenleme kavramının karmaşık olmasına yol açıyor gibi görünse de çok disiplinli yaklaşım duygu düzenlemenin doğasının anlaşılması açısından son derece faydalıdır. Bu derlemenin amacı, duygu düzenlemenin nöral temellerini açıklayarak bu konuda yapılan psikofizyoloji ve nörogörüntüleme çalışmalarının bulgularını aktarmaktır. Ayrıca nörobilim ze . . .mininden hareketle duygu düzenleme kavramının uygulama alanına yansıması da aktarılacaktır. Emotion regulation is an issue of increasing importance in recent years. Emotion regulation is important in clinical and neuroscientific context in adult development as well as in all developmental periods. However, although multidisciplinary theoretical discussions and empirical studies on the subject seem to lead to the complexity of the concept of emotion regulation, the multidisciplinary approach is very useful for understanding the nature of emotion regulation. The aim of this review is to explain the neural basis of emotion regulation and to present the findings of psychophysiology and neuroimaging studies. In addition, the reflection of the concept of emotion regulation to the field of application will be transferred from the background of neuroscience. Daha fazlası Daha az

Germir’de Tarihi Mehmet Pehlivan Evi’nin Başodası’ndaki Sabit Mobilyaların Değerlendirilmesi

Gözde KUZU DİNÇBAŞ

Makale/Derleme | 2019 | Dergi14 ( 1 ) , pp.87 - 102

17. yüzyılda kurulduğu düşünülen Germir Köyü’ndeki tarihi konutların korunmasına yönelik bazı çalışmalar yapılmış olmakla beraber, bu evlerin içinde yer alan sabit mobilyalara (şerbetlik, yüklük vd.) ilişkin kapsamlı tespit çalışmaları yapılmamıştır. Son yıllarda saray mobilyaları ile ilgili birçok çalışma yapılmış ancak sivil mimarlık ve halk tipi konutlardaki mobilyalara yönelik belge değeri taşıyan araştırmalar yapılmamıştır. Bu eksiklikler göz önüne alınarak Germir’de 35’e yakın tarihi evin mobilyalarının ayrıntılı ölçüleri alınmış, fotoğrafları çekilerek belgelenmiştir. İçlerinden, Germir’i en iyi temsil ettiği düşünülen Mehmet . . . Pehlivan Evi seçilerek Başodası’ndaki sabit mobilyalar makale konusu olarak ele alınmıştır. Osmanlı Devleti’nin Batı etkisinde kaldığı 19. yüzyılın ikinci yarısında yapıldığı anlaşılan diğer Germir evleri gibi Pehlivan evinin sabit mobilyaları da Batı’nın etkisindedir. Mobilyaların süslemeleri, 19. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı mimarisinde etkili olan Yeni-Ampir ve Eklektik (derleme) üslupların izlerini taşır. Hıristiyan ağırlıklı bir nüfusa sahip olan Germir köyündeki Pehlivan evinin başodasındaki mobilyalarının tasarım ve biçimlenmesinde ise Hıristiyan halkın etkisinden çok Osmanlı tasarım ilkelerinin etkili olduğu görülür. Osmanlı-Türk odasındaki sabit mobilyaların (yüklük, şerbetlik, seki-sedir vd.) Pehlivan evinde de bulunması ve Türk odasındaki düzene uygun şekilde tasarlanarak düzenlenmesi, mübadele (1923) öncesinde Pehlivan evinde yaşamakta olan Hıristiyan (Ortodoks Rum/ Karamanlı/Türkofon Rum/Anadolu Türkü ya da Gregoryen Ermeni) ailenin, Müslüman Türklerle aynı gelenekleri paylaştıklarını göstermektedir. Aynı sabit mobilyalar ve benzer tasarım özellikleri diğer Germir evlerinde de görülmektedir. Pehlivan evinde başoda kapısının yüklükle birlikte tasarlanması ve odadaki bütün sabit mobilyaların bir bütün olarak aynı üretim süreci içinde ele alınması Türk odasındaki mobilyaların tasarım anlayışı ve süreciyle birebir örtüşmektedir Daha fazlası Daha az

Avrupa Birliği Hukuku’nda Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımına İlişkin Yatırımların Teşvikinde Yetki Düzenlemelerinden Doğan Hukuki Sorunların İncelenmesi

Halil ÇEÇEN

Makale/Derleme | 2023 | YAŞAR HUKUK DERGİSİ5 ( 1 ) , pp.249 - 296

This research examines the issues arising from the regulation of the field of renewable energy, an important field in terms of the commitments of the European Union related to climate change mitigation, as an area of shared competence between the European Union and its Member States, and the search for a solution to these issues within the context of European Union law. In line with this purpose, the first chapter discusses not only the aspect of the promotion of the renewable energy field but also that of trade and investments in free trade agreements of the European Union. Eeven though Member States have competence in the promotio . . .n of renewable energy sources, the Union has exclusive competence in the aspect of foreign direct investments and trade in goods with respect to renewable energy in free trade agreements. This fact displays the complicated structure of the field of renewable energy in the European Union law. The second chapter delves into the conflict of the national support mechanisms introduced by Member States to ptomote renewable energy investments with the provisions in the Founding Treaties, particularly those regarding free movement of goods. The final chapter discusses the search in European Union law for a solution to the issues arising from the regulation of the renewable energy field as an area of shared competence. As a conclusive finding, it has been observed that, by encouraging joint projects among Member States in the field of renewable energy, it is aimed to provide cooperation among Member States and enhance the compliance of the national support schemes with the internal market rules of the European Union Daha fazlası Daha az

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında yükümlülüklerimiz ve çerez politikamız hakkında bilgi sahibi olmak için alttaki bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Tamam

creativecommons
Bu site altında yer alan tüm kaynaklar Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Platforms