Şaban KARAYAĞIZ | Timuçin AKTAN

Makale/Derleme | 2017 | https://scholar.google.com.tr

The present study investigated individual differences in beliefs in the paranormal phenomena. Paranormal belief has been investigated by the researchers with high school and college students in various countries, USA, Finland, Latvia and South Africa. Such studies explored regarding its connection with magical thinking, sexual differences, fantasy proneness and narcissism. Turkish version of the PBS was translated by Sen and Yesilyurt (2014) with college students enrolled in several departments. A Turkish version of the Paranormal Belief Scale (PBS) was implemented to 235 Turkish Psychology Students at a university in Turkey. Statis . . .tical analysis of the study was carried out by SPSS 24. Participants were undergraduate psychology students enrolled at a mid-size university in central Anatolia. Most of the students defined themselves as believers in some sort of higher power. The main purpose of the study was to uncover important aspects of paranormal activities related to gender and academic levels. In addition, factor analysis was conducted in order to find if any dimensions exist. Results of the study indicated some differences among the students regarding gender and year in college. Beliefs in paranormal activity among academic levels showed that there was no evidence for a relationship with them. However, surprisingly, six subscales of the PBS emerged instead of eight as expected based on the findings Daha fazlası Daha az

Kubulay ÇAĞATAY

Makale/Derleme | 2018 | Online Journal of Art and Design

Bu araştırmada, konut pencerelerinin parapet yüksekliği, pencere açılış şekli, kullanılan kilit sistemi gibi özellikleri ilekatılımcıların bu yönde istek ve memnuniyet durumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu maksatla, Ankara'nın Eryaman Bölgesinde bulunan Eryaman Kaya Evleri Sitesi apartman konutları araştırma ortamı olarak seçilmiştir. Araştırılan 2+1 ve 3+1 konutlarda yaşayan katılımcıların pencere özelliklerine yönelik değerlendirmeleri ayrıntılı bir anket yardımıyla tespit edilmiştir. Sonuçta, araştırılan konut pencerelerinin %98,7’sinde emniyet kilidi kullanılmadığı, katılımcıların önemli bir kısmının pencere parapet ölçüle . . .rini yeterli ve güvenli bulduğu, pencerelerinde çift fonksiyonlu döner + düşer kanat ile sürme kanadın olmasını istediği, yine katılımcıların yarısınında pencerelerinde emniyet kilidi istediği tespit edilmiştir. In this study, it is aimed to determine the wishes and satisfaction situations of the participants with house window properties such as parapet height of house windows, window opening shape, locking system used. For this purpose, Eryaman Kaya Evleri Block apartment housing in Eryaman District at Ankara has been chosen as the research environment. The evaluations of the residents who living in the 2 + 1 and 3 + 1 housingresearched were determined by a detailed questionnaire. As a result, it was determined that 98.7% of the residential windows researched did not use safety locks, a significant ratio of the participants found the window parapet measurements to be satisfactory and safe, the windows wanted to be double-function rotatable + drop wings with sliding wings, it was also found that in the half of the participants they wanted safety lock in their windo Daha fazlası Daha az

Sinem SARGIN

Bildiri | 2019 | PPAD Pazarlama Kongresi , pp.131 - 131

Tüketici yenilikçiliği kavramı sadece akademisyenler için değil, aynı zamanda uygulayıcılar için de önemlidir. Günümüzde rekabet koşulları ve teknolojik gelişmeler, ürün hayat seyrini kısaltarak firmaları yenilikçi olmaya zorlamaktadır. Birçok şirketin rekabet ortamında hayatta kalabilmeleri yeni ürünlerin başarısına bağlıdır. Ancak, literatürde yer alan birçok çalışma incelendiğinde, piyasaya yeni giren ürünlerin büyük çoğunluğunun başarısız olduğu sonucuna varılmaktadır (Griffin, 1997; Adams, 2004; Castellion, 2012; Perreault, 2013; Castellion ve Markham, 2013; Altuğ, 2017). Yeni ürünlerin yaşadıkları başarısızlıklar, firma yöneti . . .cileri ve akademisyenleri, yenilikler karşısında tüketicilerin tutum ve davranışlarını anlamaya yönelik çalışmaya sevk etmiştir. Bu konuda yapılan çalışmalarda yeni bir ürünün tüketiciler tarafından kabul görmesinde etkili olan birçok faktörden bahsedilmiştir. Bu faktörlerden birinin de kişilik olduğu düşünülmektedir. İnsan davranışlarının en temel belirleyicilerinden biri kişilik olduğu için işletmeler kişilik farklılıklarını anlamalı ve pazarlama planlarını bu çerçevede gerçekleştirmelidir. Çalışmanın temel amacı, kişilik özellikleri itibariyle tüketici yenilikçiliğinin farklılık gösterip göstermediğini tespit etmektir. Kişilik özelliklerinin tespitinde 5 faktör kişilik kuramı kullanılmıştır. Tüketici yenilikçiliği ise kişisel yenilikçilik eğilimine göre incelenmiştir Daha fazlası Daha az

Alper AYDEMİR

Makale/Derleme | 2017 | Harran Üniversitesi Mühendislik Dergisi

Barajların elektrik üretimi ve sulama gibi alanlarda elde edilecek faydaları ile ülke ekonomilerine katkılarının yanı sıra çevre düzenlemesi, ulaşım ve taşkın koruma gibi alanlarda da faydaları bulunmaktadır. Ancak oluşabilecek aksaklıklar baraj yapılarının yükseklikleri ve aktif depolama hacimlerinin büyüklüğüne göre farklı seviyelerde tehlikeler meydana getirmektedir. Özellikle baraj alanlarına yakın yerleşim bölgeleri için barajlarda oluşabilecek yıkılmanın önceden minimum hata ile tahmin edilebilmesi hayati önem taşımaktadır. Bu çalışma baraj yıkılma modellerinde kullanılan debi tahmin yöntemlerinin temel amaçları, hesap yönteml . . .eri ve uygulama alanları ile elde dilecek sonuçların karşılaştırılmasını içermektedir. Literatürde bulunan ve bu araştırmada incelenen yöntemler tarihi baraj yıkılma verilerine istatistiksel regresyonlar uygulanarak elde edildiği için bazı durumlarda yetersiz kalmaktadır; özellikle bu verilerin elde edildiği baraj türlerinin (baraj yüksekliklerinin) tüm barajları içermemesi sebebiyle önerilen regresyon denklemlerinin yüksek belirsizlikleri olduğu görülmektedir. Dams have benefits such as electricity generation and irrigation for national economy as well as recreation, transportation and flood prevention could be given as other benefits. However, possible failures could cause different level hazards according to dam height and active storage volumes of dams. Especially for people living in inundation zones of dams, it is essential to predict dam breach simulations with lowest uncertainty. In this study, dam breach peak discharge prediction methods are compared based on their principles, applications and formulations. Since the methods obtained from the literature were derived from regression analysis of historical dam failures, these methods are insufficient in some situations, especially the historical data used in these studies does not include all dam failures or some types of dam data are missing. Hence, it is obvious that regression equations include high uncertainty Daha fazlası Daha az

Mehmet Hasnalbant

Makale/Derleme | 2018 | Journal of Civil Engineering and Architecture

In order to investigate the behavior of buildings and engineering structures during earthquakes, based on the data of seismic observation devices mounted on constructions with typical characteristics, results of investigating the change of mechanical properties of building structural system over time and the results of examination of structural rigidity and safety change over time, depending on the dynamic characteristics of the building, determined by experimental investigations made at intervals are mentioned in this article. In addition, evaluation of earthquake acceleration acting on structures due to earthquake-induced damage . . .characteristics of buildings and engineering constructions which are made earthquake resistant is also included here. Daha fazlası Daha az

Alper AYDEMİR | Tefaruk HAKTANIR

Bildiri | 2019 | 3. International Gap Conference on Mathematics- Engineering- Science and Medical Studies , pp.917 - 923

Bildiri

Ceren AYDEMİR

Makale/Derleme | 2020 | Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi

Örgütlerin süreklilik kazanması için değişen şartlara uyum sağlaması gerekmektedir. Bu uyum sürecinde hem bireysel hem de örgütsel öğrenme büyük önem taşımaktadır. Bu da örgütleri öğrenen organizasyon olmaya zorlamaktadır. Örgütlerde öğrenme bireysel düzeyde başlamaktadır. Bireylerin öğrenmesinde en kolay ve etkili yol ise eğitimdir. Bu yüzden örgütlerde bireylere yönelik verilen eğitim uygulamaları öğrenen bir organizasyon olabilmek açısından önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, Kayseri’deki özel hastanelerde çalışanların öğrenen organizasyon algılamalarını ölçmek ve sağlık örgütlerinin eğitime olan bakış açılarını belirlemektir . . .. Buradan hareketle, araştırma kapsamındaki hastanelerin eğitim uygulamaları ile ilgili durumlarını ve çalışanların öğrenen organizasyon algılamalarına yönelik tanımlayıcı istatistikleri ortaya koymak için analiz yapılmış olup aynı zamanda öğrenen organizasyon ölçeğinin yapı geçerliliğini test etmek için açıklayıcı faktör analizi yapılmıştır. Buna göre, öğrenen organizasyon algı ortalaması 𝑋̅: 3,31 olarak hesaplanmıştır. Faktör analizi sonuçlarına göre ise, 38 ifade 9 boyut altında toplanmıştır. Ayrıca, eğitim uygulamaları ile ilgili olarak, araştırmaya katılanların çoğunluğu iş başında veya iş dışında eğitim aldığını belirtmiştir. Dolayısıyla araştırma kapsamındaki hastanelerde çalışanlara çeşitli konularda eğitim verme veya eğitim aldırma gibi uygulamalar açısından bu konuya önem verildiği ifade edilebilir. For continuity of enterprises, they must adapt to changing conditions. Both individual and organizational learning has great importance in this process of adaptation. This is forcing organizations to become a learning organization. Learning in organizations start at the individual level. Training is the easiest and most effective way for individuals learning. So training applications are critical to becoming a learning organization. This study aims to measure the learning organization perception of private hospital employees in Kayseri and determine the perspectives of health enterprises in training. In this context, analyzes were conducted to reveal the situation of the hospitals' training practices and descriptive statistics of the learning organization perceptions. Also explanatory factor analysis was conducted to test the construct validity of the learning organization scale. Accordingly, the learning organization perception average was calculated as̅𝑋̅̅̅: 3,31 . According to the results of factor analysis, a scale consisting of 38 expressions and 9 dimensions was obtained. In addition, regarding the training practices, the majority of the respondents stated that they on-the-job training or off-the-job training. Therefore, it can be stated that this issue is given importance in hospitals within the scope of the research in terms of practices such as giving or receiving training on various topics for employee Daha fazlası Daha az

Kübra ÖZTÜRK

Makale/Derleme | 2020 | Aydın Dental Journal

Çenelerdeki kistik lezyonlar; basit drenaj, enükleasyon, küretaj, marsüpyalizasyon, marjinal veya segmental rezeksiyon gibi çeşitli yöntemlerin tek başına veya kombine olarak uygulanması ile tedavi edilebilmektedir. Bunlardan marsupyalizasyon; kistik lezyonla oral kavitenin bağlantısını sağlayan cerrahi bir açıklık sağlanarak kist kavitesi içeresindeki basıncın azaltılması yani dekompresyonu işlemidir. Dekompresyon sırasında kavite içerisindeki basıncın azaltılması ile kemik yapımının indüklendiği düşünülmektedir. Tedavi başarısı; kist kavitesiyle oral kavite arasındaki cerrahi açıklığın korunması ve bu açıklık aracılığıyla kaviteni . . .n irrige edilebilmesiyle doğrudan ilişkilidir. Çok çeşitli şekil ve materyalden olabilen bu stentler açıklığın kapanmasını engellerken; çevre dokuları irrite etmeyen, çiğneme ve konuşma gibi fonksiyonel hareketlere izin verebilen ve hasta tarafınca temizlenebilen bir yapıda olmalıdır. Daha fazlası Daha az

Zeliha KAYA ERTEN

Makale/Derleme | 2015 | Türkiye Klinikleri Halk Sağlığı Hemşireliği - Özel Konular

Medyanın bireyler, toplumsal gruplar ve bir bütün olarak toplum üzerinde yapabileceği etkiler konusunda, birbirinden çok farklı görüşler ileri sürülmektedir. Son yıllarda biraz olsun değişim olmakla birlikte toplumsal yaşam içinde kadınların daha çok özel alanda yer aldığı düşüncesi, birçok televizyon programında ve gazete/dergi sayfalarında desteklenir. Kadın karakterler daha çok ev ve aile ortamında gösterilmekte ve yaşamlarının tüm ilgi alanı olarak da ev içi ilişkiler ve bireysel sorunlar sınırlandırılmaktadır. Elektronik, basılı, görsel ve işitsel medyanın iletişimde sürekli olarak kadının olumsuz ve alçaltıcı imajlara yer veri . . .lmesinin değişmesi gerekmektedir. Çoğu ülkedeki elektronik ve basılı medya, kadınların farklı yaşamlarını ve değişen dünyada topluma katkılarını dengeli olarak yansıtmamaktadır. Buna ek olarak şiddete yer veren, küçültücü ve pornografik medya ürünleri, kadınları ve onların topluma katılmalarını olumsuz yönde etkilemektedir. Hükümetler ve diğer aktörler medyanın harekete geçirilmesi konusunu ele alırken, cinsiyete dayalı bakış açısını politikalarına ve programlarına yerleştirmek için faal ve görünür bir politika izlemelidirler Daha fazlası Daha az

Ergin ULUSOY

Makale/Derleme | 2020 | Sosyal, Beşerî ve İdari Bilimler Dergisi

İnsan uzlaşma ve düzen ihtiyacının bir gereği olarak toplumsallaşmıştır. Devlet ise uzlaşı ve düzeni üstün bir güç olarak garanti altına alan aygıt olarak belirmiştir. Devlet bu nedenle sözleşmeci teoriler çerçevesinde ele alındığında zorunlu olarak ussaldır. Böylece insan, toplumsallaşma süreci içerisinde yöneten-yöneten ilişkilerince içersenmiştir. Devlet yetkinin kendisinde temerküz ettiği bir yapıdır. Bu haliyle hak etme isteği duyan her kişi ya da kesimin de ele geçirmeye çalıştığı bir şey olmuştur. Devletin bu yönetme yetkisini nereye dayandırdığı, nasıl meşrulaştırdığı egemenliğinin gücünü ve sürdürülebilirliğini belirlemekte . . .dir. Ulusal egemenlik bu noktada ulusla kurduğu ilişki üzerinden anlamlandırılmaktadır. Ulusal egemenlik bu noktada ulusla kurduğu ilişki üzerinden anlamlandırılmaktadır. Egemenlik günümüzde anlayışı altyapıyla etkileşimi dolayısıyla bir dizi değişiklik geçirmekte ve insan hakları ve özgürlükleri temelinde dönüşmektedir. Ulus devleti var eden koşullar değişmekte küresel konsensüsler oluşmakta, iktisadi unsurlar dünya toplumlarını aynılaştırmaktadır. Bu durum, üzerinde uzlaşılacak hukuki ve ahlaki çerçevenin insan hakları olarak belirginleşmesine yol açmaktadır. Yazı bu çerçevede ulusal egemenliğin geleceğine değerlendirmektedir. Human has socialized as a requirement of reconciliation and order. The state, on the other hand, appeared as a device that guarantees compromise and order as a superior power. The state is therefore necessarily rational. Thus, the human included in the socialization process by the ruler-ruled relations. State is a structure that the authority has centralized in itself. In this way, it has been something that every person or group who desires to deserve try to take over. Where the state bases its authority to govern and how it legitimates determines the power and sustainability of its sovereignty. At this point, national sovereignty is made sense through its relationship with the nation. Today, sovereignty undergoes a series of changes due to its interaction with the infrastructure and transforms on the basis of human rights and freedoms. The conditions that make up the nation state are changing, global consensus is forming, and economic factors make the world societies uniquely. This situation causes the legal and moral framework to be agreed upon to become clear as human rights. The article evaluates the future of national sovereignty in this framework Daha fazlası Daha az

Gözde KUZU DİNÇBAŞ

Bildiri | 2020 | VI. Uluslararası Mobilya Kongresi , pp.58 - 58

Every region has a cultural heritage that develops within its borders and enriched by unique elements. Traditional houses play a major role in the transfer of this heritage from generation to generation. The boundaries of the research were determined as furnitures which were in traditional houses in the Germir neighborhood of Melikgazi district. The furniture is meaning together with the environment in which they are located (başoda, tokana etc.), has become a defining element of the interiors and is designed for many purposes. These furniture which allows for eating, sleeping, bathing etc. can be sorted cupboards, serbetliks, raise . . .d wood or stone floors and sedirs/divans, zars, washing cubicles/stone drains and fireplaces” and which are mostly built together with the structure. The region called Germir township in the 19th century population records where Muslim and Non-Muslim populations live together for many years. The interaction of different religious lifestyles over time affected use of furniture similarly. As it is understood from the building inscriptions, most of them are built in 19th century and their furniture ornaments show Baroque, Rococo, Empires and Neo-classical style. It has been identified that some of the houses in research have lost their originality rapidly, in addition, built-in furniture in house have been removed from their places, moved to different houses or sold to major cities. Therefore, in the research process, the dimensions of the room and furnitures, profiles and ornamentations have been taken with the help of analytical methods (profile combs, estampage method etc.). It was considered that these measurements could be used in the future when furniture elements were lost their originality and could be reproducible when necessary Daha fazlası Daha az

Zeliha KAYA ERTEN

Makale/Derleme | 2018 | Turkiye Klinikleri Public Health Nursing - Special Topics 2018

Dünyada ve Türkiye’de göçler hızlı bir şekilde devam etmektedir. Göçün ise hem göçü yapan birey hem de göç edilen bölge için çeşitli sonuçları olmaktadır. Her göçmen sosyal öğrenme yolu ile öğrendiği kültürü de beraberinde göç ettiği yere taşımaktadır. Bireylerin kültürlenme yolu ile öğrendiği toplumsal cinsiyet rolleri de beraberinde taşıdığı önemli unsurlardandır. Ancak toplumsal cinsiyet bağlamında göç ettiği topluma bireyin adapte olma süreci farklı şekillerde olmaktadır. Bu makale bu adaptasyon aşamasının nasıl olabileceğini açıklamaya çalışırken buna hem kadın hem de erkek açısından bakmaya çalışmıştır. Aynı zamanda göç edeni . . .bekleyen riskler kadar göç edilen bölge içinde değişimin potansiyel bir faktör olduğu ve göç edilen bölge içinde olumlu ya da olumsuz değişimlere sebep olabileceği belirtilmiştir. Migrations in the world and Turkey is continuing quickly. Immigration has various consequences for both the migrant individual and the migrated region. The culture he learned through immigrant social learning is also carried where he migrated together. The gender roles that individuals learn through cultivation are also important elements that they bring with them. However, the process of adapting the collective individual migrated in the context of gender is in different forms. While this article tries to explain how this adaptation phase might be, it tries to look at it from both men's and women's perspective. At the same time it is stated that the risk of migration is a potential factor of change within the migrated region and may lead to positive or negative changes within the migrated region Daha fazlası Daha az