Medeniyetin İnşasında 'Epistemik Topluluklar'-Üstünlük İddiası ve Sömürü İlişkisi: Antik Yunan Üzerinden Bir Değerlendirme
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Medeniyet kavramı sıklıkla medenileşme süreci üzerinden açıklanmakta ve medenileşme sürecinin somut olarak gözlemlenebilecek unsur ve mekanizmalarına göndermede bulunulmaktadır. Sanatsal zevk ve uğraşlar, mimari, okuma-yazma, yazılı eserler üretme ve bunların dil yoluyla aktarılması söz konusu unsur ve mekanizmalar arasında zikredilmektedir. Aynı oranda dikkate değer olan diğer bir unsur da, medeni davranış ve tavırlarla medeniyete rengini veren kültürün (medeniyetler arası farkların) üretilmesi, yayılması ve devam ettirilmesi olgusudur. Bu bağlamda bilim adamları, din adamları, düşünürler, mimarlar, müzisyenler, şairler ve diğer sanatkârlardan oluşan ve epistemik topluluk olarak ifade edilebilecek bir topluluğun, toplumsal davranış normlarını oluşturmaları ve toplumun anlam dünyasında yer edecek kavramları üretmeleri, yaymaları ve aktarmaları; bir anlamda onları medenileşme sürecinin, dolayısıyla da medeniyet olgusunun birincil aktörleri haline getirmektedir. Şayet medeniyetin varlığı böylesi epistemik toplulukların varlığına bağlı ise, bu epistemik toplulukların varlığı neye ya da nelere bağlıdır? Bu sorunun birçok cevabından birisi, bahse konu epistemik toplulukların ihtiyaç duydukları zamanın ve üretim imkânlarının yaratılması zorunluluğudur.Bu çalışma söz konusu bu zamanın ve üretim imkânlarının yaratılmasında şiddet ve sömürünün yeri ile epistemik topluluklar arasındaki ilişkiyi ve ilişkinin medeniyet sürecine yansıma biçimini Antik Yunan üzerinden yapılacak bir değerlendirmeyle analiz etmeyi amaçlamaktadır.