TÜRK CEZA KANUNU’NDA KISIRLAŞTIRMA SUÇU

[ X ]

Tarih

2024

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitabının “Kişilere Karşı Suçlar” başlıklı İkinci Kısmının “Çocuk Düşürtme, Düşürme veya Kısırlaştırma” başlıklı Beşinci Bölümünde düzenlenen “Kısırlaştırma” suçu, öncelikle, yetkili hekim tarafından yapılan rızasız kısırlaştırma fiiliyle (m.101/1) yetkisiz kişi tarafından rızaya dayalı olarak yapılan kısırlaştırma fiilini (m.101/2) cezalandırmaktadır. Bir erkek veya kadının çocuk yapma kabiliyetinin cinsi ihtiyaçlarını tatmine mâni olmadan izalesi için yapılan bir müdahaleden ibaret olan kısırlaştırma fiili, kişinin bedenine yönelik bu müdahaleye gösterdiği ve kanuni şartları da taşıyan rızasıyla birlikte hukuka uygun bir hale gelir. Bunun dışında, rıza olmaksızın bir kadın veya erkeğin kısırlaştırılması veya rızaya dayalı olsa bile bu fiilin yetkili olmayan bir kişi tarafından yapılması suç teşkil eder. Bu suçla, kişinin üreme yeteneği ile beden bütünlüğü korunmaktadır. Türk Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenen kısırlaştırma fiilinin, hukuka uygun surette yapılmasının şartları ve yöntemi, 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’un 4. maddesinde belirlenmiştir. Zira bu Kanunla, kişilerin istedikleri sayıda ve istedikleri zaman çocuk sahibi olmaları hedeflenmiş olup bu yolla nüfus planlaması yapılması amaçlanmıştır. Bu çalışmada, Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen kısırlaştırma suçu ele alınarak incelenmiş, suçun tarihsel gelişimiyle etik ve dini boyutu açıklanmış ve suçun kanuni unsurları üzerinde ayrıntılı olarak durulmuştur. Yine bu çalışmada, kısırlaştırma fiiliyle bir kadının veya erkeğin üreme yeteneğinin geri dönüşü olmayacak şekilde tıbbi bir müdahaleyle sona erdirildiği, ancak bu işlem sonunda kişinin cinsel istek ve arzularının devam ettiği, bu fiilin bu yönüyle hadımlaştırmadan ayrıldığı; ancak, hadımlaştırma fiilinin, kısırlaştırmadan farklı olarak, Türk Ceza Kanunu’nda özel bir suç tipi olarak düzenlenmediği; bu nedenle bu fiilin Türk Ceza Kanunu m.87/2’de düzenlenen neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, özellikle trans bireyler için tartışılmakta olan zorunlu kısırlaştırma fiili ile cinsel suç faillerine uygulanması tartışılmakta olan zorunlu hadımlaştırma fiiline işaret edilerek, bu fiillerin esasen kişilerin bedensel bütünlüğüne yapılan insanlık dışı bir müdahale oluşturduğu ve temel hak ve özgürlüklere aykırı bir nitelik taşıdığı vurgulanmıştır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kısırlaştırma, hadımlaştırma, yetkili hekim, yetkisiz kişi, rıza.

Kaynak

Ankara Barosu Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

82

Sayı

3

Künye