G20 ülkelerinde enerji tüketimi ve işsizlik ilişkisi üzerine bir analiz

[ X ]

Tarih

2024

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Nuh Naci Yazgan Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Enerji, üretimde temel girdi olarak kullanılan, toplumların refah seviyelerini etkileyen, hayatın her alanında kullanılan bir unsurdur. Enerji yenilebilir ve yenilenemez kaynaklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Yenilenemez kaynaklar, doğada sınırlı olarak bulunan, yenilenmesi çok uzun yıllar alan enerji kaynağıdır. Genellikle kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtlardan oluşur. Yenilenebilir enerji kaynağı ise doğada kendiliğinden var olan, sürekli yenilenen enerji kaynağıdır. Güneş, rüzgâr gibi kaynaklardan oluşur. İşsizliğin yapısal, gizli, teknolojik gibi farklı çeşitleri vardır. İşsizlik ekonomilerde genelde istenmeyen durumdur. Bu nedenle politika yapıcıları işsizliğin olabildiğince düşük olmasını isterler. Ekonomiler büyüdükçe işsizliğin azalması beklenmektedir. Enerji, üretim süreçlerinin tamamında ve tüketim faaliyetlerinin ise büyük çoğunluğunda kullanıldığı için ekonomik faaliyetler ve enerji tüketimi arasında nedensellik ilişkisi olduğu düşünülmektedir. Enerji tüketimi ve ekonomik büyüme arasında bir geri besleme mekanizması bulunmaktadır. Ekonomik büyüme arttıkça enerji tüketimi artar. Ekonomik büyümenin artmasıyla üretim, yatırım ve tüketim artacaktır. Bu nedenle enerjiye daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Enerjinin artışıyla birlikte mal ve hizmet üretiminin artması toplam talebi artıracaktır. Talepteki artışlar ekonomik büyümenin artmasına neden olacak ve böylece işsizlik azalmış olacaktır. Bu tez için enerji tüketiminin işsizlik üzerindeki etkisini incelemek amacıyla seçili G20 ülkelerinin 1980-2016 dönemi için Driscoll-Kraay yöntemi ile test edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda enerji tüketimindeki yüzde birlik artışın işsizlik üzerinde 0.77 azaltıcı etkiye sahip olduğu görülmüştür.

Energy is an element that is used as a basic input in production, affects the welfare levels of societies and is used in all areas of life. Energy is divided into two: renewable and non-renewable resources. Non-renewable resources are energy sources that are limited in nature and take many years to regenerate. It generally consists of fossil fuels such as coal, oil and natural gas. Renewable energy source is an energy source that exists naturally in nature and is constantly renewed. It consists of sources such as sun and wind. There are different types of unemployment such as structural, hidden and technological. Unemployment is generally an undesirable situation in economies. Therefore, policy makers want unemployment to be as low as possible. As economies grow, unemployment is expected to decrease. Since energy is used in all production processes and the majority of consumption activities, it is thought that there is a causal relationship between economic activities and energy consumption. There is a feedback mechanism between energy consumption and economic growth. As economic growth increases, energy consumption increases. With the increase in economic growth, production, investment and consumption will increase. Therefore, more energy is needed. With the increase in energy, the increase in the production of goods and services will increase total demand. Increases in demand will lead to increased economic growth and thus unemployment will decrease. For this thesis, the Driscoll-Kraay method was tested for the period 1980-2016 of selected G20 countries in order to examine the effect of energy consumption on unemployment. As a result of the analysis, it was seen that a one percent increase in energy consumption had a reducing effect of 0.77 on unemployment.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Enerji, Energy, Enerji tüketimi, İşsizlik, G20, Driscoll-Kraay Yöntemi, Energy consumption, Unemployment, G20, Driscoll-Kraay Method

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye