Fen Bilimleri Enstitüsü Tez Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe M-csk modüleli dco-ofdm sistemlerinin başarımını arttırmak için kanal kodlamatekniklerinin kullanılması(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2022) Aykırı, Gazihan; Özen, AliSon yıllarda yüksek hızda telsiz haberleşme teknolojilerine duyulan gereksinim artmaktadır. Kontrolsüz radyasyon, sınırlı bant genişliği, düzenlenmiş frekans bantları vb. dezavantajlar radyo frekansı (RF) iletişim sistemlerini sınırlamaktadır. Gezgin kullanıcıların hızla artan nüfusu sebebiyle, RF'e dayalı telsiz haberleşme, ciddi bir spektrum problemiyle karşı karşıyadır. RF iletişimleriyle karşılaştırıldığında, görünür ışık iletişimi (VLC), iletim ortamı olarak görünür ışık spektrumunda daha yüksek frekans bantlarını kullanır. Geniş spektrum, yüksek enerji verimliliği ve düşük elektromanyetik parazit ile görünür ışık iletişimi, 5G ve ötesi telsiz iletişimi için aday bir teknik olarak büyük ilgi çekmektedir. RF haberleşme sistemlerinin alternatifi ve tamamlayıcı bir teknolojisi olarak görülen VLC, gelecek vadeden yeni nesil bir sistem olarak doğmuştur. VLC hem ışıklandırma hem de haberleşme amaçları için ışık yayan diyotların (LED'ler) ortak kullanımına dayanır. VLC sistemlerinde, doğrudan algılamalı yoğunluk modülasyonu (IM/DD) kullanılır ve sonuç olarak gönderilen sinyaller tek kutuplu olmalıdır. Dikgen frekans bölmeli çoğullama (OFDM), yüksek data hızı ve düşük simgeler arası girişim sağlayabilen verimli ve çok taşıyıcılı bir modülasyon yöntemidir. OFDM, avantajlarından dolayı hem kablolu hem de kablosuz uygulamalarda kullanılmaktadır. Ancak, OFDM simgeleri tek kutuplu olmadığından klasik OFDM sistemi VLC sisteminde kullanılamaz. Bu nedenle tek kutuplu OFDM sisteminin kurulması gerekmektedir. Araştırma literatüründe VLC sistemlerinde DC ön-gerilim eklemeli optik OFDM (DCO-OFDM), darbe genlik modülasyonlu ayrık çok tonlu (PAM-DMT) modülasyon, asimetrik olarak kırpılmış optik OFDM (ACO-OFDM), Flip-OFDM vb. gibi çeşitli tek kutuplu OFDM teknikleri önerilmiştir. Bununla birlikte, VLC sistemleri yukarıda bahsedilen pek çok avantajlarına karşılık titreşim problemi gibi bir dezavantaj ile karşı karşıyadır. Bu dezavantajı ortadan kaldırmak için literatürde yapılan pek çok araştırma mevcuttur. Önerilen bu yüksek lisans tezi çalışması kapsamında, IEEE 802.15.7 standartında da belirtildiği gibi, titreşim problemi yok denecek kadar az olan M-li renk kaydırmalı anahtarlama (M-CSK) modülasyonu ile M-li karesel genlik modülasyonu (M-QAM) gibi modülasyon tekniklerinin optik OFDM sistemlerinden DCO-OFDM iletişim sisteminin performansı üzerine etkileri karşılaştırmalı olarak analiz edilmektedir. DCO-OFDM sisteminin M-CSK modülasyonu ile birleştirilmesi (M-CSK DCO-OFDM) literatürde ilk kez bu yüksek lisans tez çalışmasında önerilmiştir. Bunlara ek olarak, hem M-CSK hem de M-QAM modüleli DCO-OFDM sistemlerinin performanslarını arttırmak için 1/2 oranlı katlamalı kodlayıcı ve Reed Solomon kodlayıcı gibi kanal kodlama tekniklerinin kullanılması önerilmektedir. Bit hata oranı (BER) ve tepe ortalama güç oranı (PAPR) performans ölçütleri için önerilen yöntemler bilgisayar benzetimleri ile test edilmektedir. Bilgisayar benzetimleri toplanır beyaz Gauss gürültülü (AWGN) kanal ve düz sönümlemeli optik LOS kanal ortamında gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlardan, M-CSK modüleli optik haberleşme sistemleri ile M-QAM modüleli optik haberleşme sistemlerinin benzer performanslara sahip olduğu anlaşılmaktadır.Öğe Kentlerde yağmur suyu yönetiminde yeni yaklaşımlar Kayseri ili Yakut Mahallesi örneği(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2023) Karadaş, Mehmet Emre; Haktanır, TefarukBazılarının gözlem başlangıcı 1930'lara kadar uzayan, ülkemizde Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nce (MGM) işletilmekte olan 240 adet plüviyograflı yağmur ölçüm istasyonu vardır. Yağmur verileri her beş yılda bir MGM tarafından yayınlanmakta olup son yayın tarihi 2020'dir. Bu çalışmada öncelikle, Kayseri istasyonunda, 1950 ? 2020 arasında ölçülmüş, eksik ve uyumsuz veriler dışında geçerli, her biri 63 elemanlı 5 dakikadan 24 saate kadar 14 adet standard süreli ekstrem yağmur serilerine, 2010 yılında Tübitak destekli bir araştırma projesinin ürünü olan bilgisayar paket programı ile kapsamlı frekans analizleri uygulanarak Kayseri için güncel şiddet-süre-frekans ilişkileri elde edilmiştir. Kayseri Su ve Kanalizasyon İşleri (KASKİ) Genel Müdürlüğünün kentsel hidroloji projelerinde uyguladığı teknik bilgilerden de yararlanarak, bu çalışmada Kayseri İli Kocasinan İlçesi Yakut Mahallesinde yağmur suyu drenajı için uygun bir yağmur hasadı ve yeraltı suyu yapay besleme içeren bir yağmur suyu deşarj projesi geliştirilmiş, ve bu proje konvansiyonel yağmur suyu deşarj projesi ile karşılaştırılmıştır. Yapılaşmanın ve nüfus yoğunluğunun artış gösterdiği kentsel alanlarda geçirimsiz zemin yüzeyleri artmaktadır. Dolayısıyla, yer altına sızma azalmakta, yüzeysel akışa geçen yağmur suyu debisi artmakta ve taşkın olayları meydana gelmektedir. Kentsel taşkınların önüne geçilebilmesi veya boyutlarının indirgenmesi için yağmur suyunun yer altına infiltrasyonunun arttırılmasını ve bir kısmının depolanarak yüzeysel akımın azaltılmasını sağlayacak bir alt yapı oluşturulması gerekmektedir. Özellikle atık su ve yağmur suyu hattı birleşik sistem olarak çalışan bölgelerde bunları ayrı ayrı taşıyan ayrık sistemlere geçilmesi de kentsel taşkınların azaltılmasında önemli bir uygulama olacaktır. Geçirimli zeminlerin arttırılması, yağmur bahçeleri yapımı, modern sarnıç sistemi uygulamaları gibi sürdürülebilir yöntemlerin günümüzde kullanılması gerekmekte, böylece taşkın zararlarının azaltılmasının yanında yeraltı suyu rezervuarının beslenmesi ile de iki yönlü kazanç elde edilmektedir. Bu tez kapsamında Kayseri İli Kocasinan İlçesi Yakut Mahallesinde meydana gelebilecek taşkın olaylarının önüne geçebilmek, aynı zamanda yağmursularının yeraltı sularını beslemesini sağlamak amacıyla; Yakut Mahallesinin arazi yapısı, zemin özellikleri, imar planı ve mevcut alt yapısı incelenerek, konvansiyonel yağmur suyu sistemi ve modern yağmur suyu uygulamalarından yeşil alana deşarj (yağmur hasadı) sistemi 5 yıl tekerrürlü 15 dakikalık yağış verilerine göre MsKanal paket programı yardımıyla Rasyonel Metot kullanılarak projelendirilmiştir. Konvansiyonel yağmur suyu drenaj sistem projesi sonucunda, şebeke hatları toplanıp kolektör hattı yapılarak tek noktadan Yakut Mahallesi kuzeyinde bulunan Sarımsaklı Deresine deşarj olacak şekilde minimum Ø300 mm koruge boru, maksimum Ø2200 mm entegre contalı beton boru kullanılması gerektiği belirlenmiştir. Konvansiyonel sistemde toplam boru uzunluğu 22.693 metre olarak ve yaklaşık maliyeti de 60.524.588 Türk Lirası olarak hesaplanmıştır. Bu çalışmada önerilen yeşil alana deşarj (yağmur hasadı) uygulaması projesinde ise, toplam boru metrajı 13.133 metre olarak, çapları Ø300 mm ile Ø500 mm arasında değişen koruge borular ile çözümleme sağlanmış olup, yaklaşık maliyet de 6.724.956 Türk Lirası olarak hesaplanmıştır. Çalışma sonucunda, Kayseri İli Yakut Mahallesi için ekonomik olarak daha uygun olan, aynı zamanda yeraltı sularının beslenmesine yardımcı olan sürdürülebilir yağmur suyu uygulamalarından yeşil alana deşarj (yağmur hasadı) önerilmiştir.Öğe Çok kullanıcılı milimetre dalga mımo sistemlerde kapasite analizi(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2021) Hökelek, Mehmet; Savaşcıhabeş, AsumanMobil trafik ağı son yıllarda hızla büyümekte, mobil ağlarda daha fazla kapasite talebi giderek artmaktadır. Beşinci nesil (5G) mobil haberleşme teknolojisi, kullanıcıların yüksek hızlı ve düşük gecikmeli veri kullanımını destekler. Güç azaltma ise, 5G teknolojisi için önemli bir faktör olduğundan, milimetre dalga büyük ölçekli anten sistemlerinin güç performansını tam dijital temel bant ön kodlayıcılara kıyasla minimum spektral verimlilik kaybıyla geliştirir. Bu amaçla, hibrit ön kodlama uygulanır. Hibrit önkodlayıcıları hesaplamak için alternatif minimizasyon algoritmaları geliştirilmiştir. 60 GHz bandındaki milimetre dalga iletişimi, yüksek yol kaybına karşı koymak için ışın oluşturma (beamforming) kazançları elde etmek için hem gönderme hem de alma terminallerinde büyük anten dizileri gerektirir. Tamamen dijital teknikler, bu tür frekanslardaki donanım kısıtlamaları nedeniyle büyük anten dizileri ile mümkün değildir, ancak tamamen analog çözümler ciddi performans sınırlamalarına maruz kalmaktadır. Hibrit analog / dijital ışın şekillendirme, özellikle çok kullanıcılı bir senaryoya genişletildiğinde umut verici bir çözümdür. Bu tez çalışmasında, çok-kullanıcılı milimetre dalga MIMO sistemlerde hibrit önkodlama, ışın oluşturma teknikleri altında önerilen sistemi alternatif yöntemlerle karşılaştırmak için farklı senaryolar için ergodik spektral verimlilik açısından gerçekleştirilen simülasyon sonuçları gösterilmiştir. Veri hızı artışının spektral verimlilik analizi ile incelendiği bu tez çalışmasında 16x4 mm-dalga MIMO sistemleri için tek-dallı kanal olan çok-yolluluk etkisinin dâhil edilmediği senaryo ve 5-dallı çok-yollu kanal senaryosu için SNR değişimine karşın ergodik kapasite değişimi beamforming, girişimsiz iletim ve sıfıra-zorlamalı detektör kullanılarak incelenmiş, elde edilen sonuçlar karşılaştırılmıştır.Öğe LLWT tabanlı M-CSK modüleli optik OFDM tasarımı(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2023) Kepezkaya, Talat; Özen, AliTeknolojinin gelişmesiyle birlikte verinin boyutu ve trafiği, nüfusun artması ile çoğalmaktadır. Haberleşme sektöründe ise bu yükü kaldırmak için çalışmalar hızlandırılmıştır ancak RF teknolojisi sınırlı bant genişliği ve lisans durumlarından dolayı farklı yeni teknoloji arayışlarına da önem artmıştır. Görünür ışık iletişimi (VLC), radyo frekansı (RF) haberleşme sistemlerinin tamamlayıcı bir teknolojisi veya alternatifi bir teknoloji olarak ortaya çıkmaktadır. Görünür ışık spektrumu neredeyse Radyo frekans spektrumundan 10000 kat daha büyük frekans aralığına sahiptir. Geniş spektruma sahip olması, elektromanyetik parazitlere karşı sağladığı direnç ve güvenilir olması sebebiyle 6G ve ötesi çalışmalarda odak noktası haline gelmiştir. VLC de amaç ışığın hem aydınlatma özelliğinden faydalanıp hem de haberleşme için kullanılmasına olanak sağlamaktır Ortogonal frekans bölmeli çoğullama (OFDM), süper hızlı optik telsiz iletişim (OWC) için RF haberleşmesinde olduğu gibi, semboller arası girişime (ISI) karşı gelme sebebi ile en iyi opsiyon olacaktır. Yoğunluk modülasyonu/doğrudan algılama (IM/DD) sistemine uygun hale getirilen asimetrik kırpılmış optik OFDM (ACO-OFDM), DC ön-gerilim eklemeli optik OFDM (DCO-OFDM) ve Flip-OFDM, literatürlerde OWC için bahsedilen literatürde onay almış polarizasyonlu OFDM şemalarıdır. Bu çalışmada, OWC sistemleri için önerilen ACO-OFDM, DCO-OFDM ve Flip-OFDM sistemlerinin ve 5G ve ötesi çalışmalarda adını çokça duyuran ZT-DFT-OFDM'in optik sistemlerdeki performanslarını arttırmak için Lazy dalgacığını kullanan Lifting dalgacık dönüşümünün (LLWT) bu dört optik OFDM dalga formları ile birleştirilmesi önerilmektedir. Ayrıca, VLC sistemleri yukarıda bahsedilen pek çok avantajına karşılık titreşim problemi gibi bir dezavantaj ile karşı karşıyadır. Bu dezavantajı ortadan kaldırmak için literatürde yapılan pek çok araştırma mevcuttur. Önerilen bu yüksek lisans tezi çalışması kapsamında, IEEE 802.15.7 standartında da belirtildiği gibi, titreşim problemi yok denecek kadar az ola M seviyeli renk kaydırmalı anahtarlama (M-CSK) ve M seviyeli karesel genlik modülasyonu (M-QAM) modülasyonlarının kullanıldığı ortamda bit hata oranı (BER) ve tepe ortalama güç oranı (PAPR) kıyaslama kriterleri için tezde konu edilen dalga formları AWGN kanal ortamında simülasyonlar ile sonuçlar karşılaştırılmaktadır. Elimizde bulunan benzetim sonuçlarından, tezde bahsedilen dalga formlarının hem M-CSK hem de M-QAM modülasyonlarında daha iyi performans sağladığı gözlenmektedir. Ayrıca Lazy Lifting Dalgacık Dönüşümünün her iki modülasyon türüne ve Optik-OFDM sistemlerine de katkı sağladığı gözlenmektedir.Öğe Türkiye'nin CO2 emisyonunun ANFIS ile tahmin edilmesi(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2024) Hamamcıoğlu, Eda; Arık, Oğuzhan AhmetTürkiye'nin enerji tüketimi ve ekonomik büyümesi hızla gelişmektedir ve bu CO2 emisyonlarının azaltılması ve sürdürülebilir bir gelecek için çabaları önemli hale getirmektedir. Bu çalışma, Türkiye'nin CO2 emisyonlarını anlamak ve tahmin etmek için ekonomik ve sosyal göstergelerin analiz edildiği bir araştırmayı sunmaktadır. 2000-2021 verileri, elektrik üretimi, ihracat, akaryakıt tüketimi, nüfus ve toplam taşıt sayısı gibi temel parametrelerin CO2 emisyonlarını etkilediğini göstermektedir. ANFIS (Adaptive Neural Fuzzy Inference System) kullanılarak yapılan analizler, Türkiye'nin CO2 emisyonlarını tahmin etmek için etkili bir araç olarak ortaya çıkmıştır. 2022-2030 tahminleri, Türkiye'nin karbon azaltma çabalarını desteklemek için önemli bir rehber sağlamaktadır ve politika yapıcılarına enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı ve sürdürülebilir ulaşım gibi alanlarda yapılacak yatırımların önemini vurgulamaktadır. Bu çalışma, Türkiye'nin sürdürülebilir bir gelecek için izlemesi gereken yol haritasına ışık tutarak, çevresel hedeflere ulaşmaya yardımcı olacaktır.Öğe Bir halı üretim işletmesinde dokuma tezgahlarının iki boyutlu şerit paketleme problemi kısıtları kullanılarak çizelgelenmesi(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2024) Aslan, Soner; Arık, Oğuzhan AhmetBu çalışmada, bir halı üretim işletmesinde kısa vadeli üretim planının çizelgelenmesi üzerine yapılmıştır. Çalışmanın amacı, halı dokuma tezgahlarına atanan birbirinden farklı kısıtlamalara ve sürelere sahip işlerin çizelgelemesi yapılarak hazırlık sürelerinin azaltılması, kaynakların doğru kullanımı ve verimliliğin arttırılmasıdır. Halı üretiminde kullanılan iplik, halının ilmek sıklığı, hav yüksekliği gibi özelliklerin değişiminin kalite kavramını ifade ettiği ve bu kalitelerin her tezgahta aynı koşullarda üretiminin sağlanamadığı belirtilmiştir. Bu nedenle, farklı kalitelerden gelen siparişlerin en doğru biçimde sıralanması önemlidir. Çalışmada, halı üretim işletmelerinde kısa vadeli üretim planlarının çizelgelenmesi için yeni bir matematiksel modeller geliştirilmiştir. Geliştirilen modeller, halı dokuma tezgahlarına atanan işlerin kısıtlamalarını ve sürelerini dikkate alarak, hazırlık sürelerini azaltacak ve kaynakları doğru bir şekilde kullanacak bir çizelge üretmeyi amaçlamaktadır. Çalışmanın bulguları, geliştirilen yöntemin halı üretim işletmelerinde kısa vadeli üretim planlarının çizelgelenmesi için etkili bir yöntem olduğunu göstermektedir.Öğe Düşük darbe etkili kazık süreklilik deneyi ile kazık kalitesinin belirlenmesi ve Hatay bölgesinde örnek bir uygulama(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2023) Kasal, Didem; Yaltır, ŞebnemBu çalışmanın amacı, zemin içinde gömülü olan kazıkların kalitesi ve bütünlüğünün belirlenmesinde kullanılan tahribatsız bir deney yöntemi olan sismik süreklilik deneyini irdelemektir. Bu çalışma kapsamında kullanılan deney sonuçları için Hatay ili Türkiye'de jet grout yöntemi ile iyileştirme yapılmış bir alanda; seçimlerinde herhangi bir özellik aranmadan toplamda 50 adet 15 m uzunluğunda 80 cm çapındaki kazık kolonları üzerinde düşük darbeli bütünlük deneyi uygulanmıştır. Her zeminin kendine özgü bir fiziksel yapısı ve heterojen dağılımı olduğundan bazı zemin türlerinde, iyileştirme yapılması uygun görülmektedir. Yapının inşa edileceği alan için hazırlanan zemin etüt sonuçları irdelendikten sonra gerekli duyulması halinde; geoteknik uzmanları tarafından verilen kararlar neticesinde zeminin iyileştirilmesine yönelik rapor hazırlanır ve iyileştirme projesi çizilir. Hazırlanan projeye uygun olarak yapılacak uygulamaların ardından söz konusu bu tez kapsamında da irdeleyeceğimiz kazık bütünlük deneyleri yapılır. Etüt aşamasında verilen karar kadar çizilen projenin uygunluğu ve projenin doğru bir şekilde uygulanması da iyileştirmenin en önemli adımlarından biridir. Uygulamanın doğruluğunun tespiti için düşük dayanımlı darbe testi uygulanır. Deneyin amacı kazığın önemli kusurlar içerip içermediğini gözden geçirmektir. Tez çalışmamızın amacı ise yapılan deney sonuçlarının sağlıklı bir raporlama sürecine aktarılmasının detaylı olarak değerlendirilmesi ve yorumlanmasıdır. Uygulanan kazığın kalitesi ve yapılan deneyin titizliği kadar yorumlama aşaması da önemlidir. Bu çalışmanın; elde edilen verilerin ve farklı formdaki analizlerin değerlendirilmesi konusunda bu alanda rehber niteliğinde bir kaynak olacağı düşünülmektedir.Öğe Uyarlanabilir akıllı yüzeyler ile destekli iletişim sistemlerinde farklı gürültü analizleri(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2022) Gümüş, Damla; Bilim, MehmetYeni nesil iletişim sistemlerinin gelişen teknolojiyle birlikte, yüksek verimliliğe sahip, yüksek iletim hızı, yüksek kullanıcı kapasitesi gibi özellikleri kapsayacak şekilde tasarlanması planlanmaktadır. Bu sebeple, yeni nesil iletişim sistemlerine aday farklı sistemler geliştirilmeye çalışılmaktadır. Son dönemlerde bu adaylardan en popüleri ve dikkat çekeni uyarlanabilir akıllı yüzey (reconfigurable intelligent surface, RIS) destekli iletişim sistem modelleri olarak ortaya çıkmaktadır. Bu tez çalışmasında, ilk olarak RIS destekli tek atlamaya sahip bir sistem için eklenebilir beyaz genelleştirilmiş Gauss gürültüsü (additive white generalized Gaussian noise, AWGGN) varlığında hata analizleri gerçekleştirilmiştir. Daha sonra, iki kollu seçme birleştirme tekniğini kullanan RIS destekli bir haberleşme sisteminin AWGGN koşullarında hata analizi incelenmiştir. Ele alınan sistem modellerinin Rayleigh sönümlü kanallarda olduğu varsayılmış ve hata analizleri olasılık yoğunluk fonksiyonu temel alınarak gerçekleştirilmiştir. Sistem modellerindeki farklı parametre değerleri ile türetilmiş olan hata ifadelerinin değerlendirmeleri sunulmuştur. Yapılan çalışmalar sonucunda, bu tez kapsamında gerçekleştirilen hata ifadelerinin doğruluğu tam nümerik simülasyonlarla kıyaslanarak gösterilmeye çalışılmıştır.Öğe Görünür ışık haberleşme sistemleri için ortogonal dönüşüm tabanlı yeni bir DC eklemesiz optik OFDM tasarımı(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2023) Ayvaz, Elif Nur; Özen, AliGelişmekte olan teknolojiler ve bilgiye hızlı erişim ihtiyacı sebebiyle kablosuz mobil haberleşmeye ayrılan radyo frekans (radio-frequency) bantları hemen dolmakta ve RF bandının üst sınırlarına yaklaşmaktadır. Dolayısıyla, 5G sistemleri için ayarlanacak olası frekans bantlarının üzerinde daha yüksek frekans bantlarında çalışmanın fazlasıyla güç veya olanaksız hale gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu durumda yeni bir teknolojiye ihtiyaç vardır. Radyo frekans teknolojisine dikgen (ortogonal) bir haberleşme sistemi olan görünür ışık haberleşme (Visible Light Communication, VLC) sistemleri alternatif olarak tercih edilebilmektedir. Görünür ışık haberleşmesinde, veri transferi ve oda aydınlatması için ışık saçan diyotlar (Light Emitting Diode, LED) tercih edilir. Işık bağlantısı (Light Fidelity, LiFi) olarak adlandırılan VLC'nin tamamen ağ bağlantılı versiyonu, RF tabanlı kablosuz bağlantı (Wireless Fidelity, WiFi) için tamamlayıcı bir çözüm olarak kabul edilir. VLC'deki verileri kodlamak için, dikgen frekans bölmeli çoğullama (Orthogonal Frequency Division Multiplexing, OFDM) kullanılır. OFDM yüksek veri hızları sağlar ve sembollerarası girişime (Intersymbol Interference, ISI) dayanıklıdır. OFDM sembolleri iki kutupludur. Bu nedenle, OFDM yoğunluk modülasyonu ve doğrudan sezim (Intensity Modulation/Direct Detection, IM/DD) için kullanılabilir hale getirmek için tek kutuplu hale dönüştürülmelidir. OFDM'nin tek kutuplu formlarından bazıları doğru akım (Direct Current, DC) eklemeli optik OFDM (DCO-OFDM), asimetrik olarak kırpılmış optik OFDM (ACO-OFDM), DC eklemeli olmayan optik OFDM (NDC-OFDM),dir. Bu yüksek lisans tez çalışmasında, MIMO ve VLC-OFDM tabanlı özgün iletim tekniklerinin başarımlarını iyileştirmek üzerine yapılan çalışmalarda, NDC-O-OFDM sisteminin performansını daha da yukarılara çıkartabilmek için maliyeti fazla olmayan ortogonal dönüşümlerden olan Lifting dalgacık dönüşümü tabanlı yeni bir DC eklemesiz optik OFDM (LWT-NDC-O-OFDM) sistemi önerilmektedir. Önerilen bu sistemde MIMO teknolojisi kullanılmış ve karmaşık OFDM işaretleri pozitif-negatif ve gerçel-sanal kısımlarına ayrılarak işaretlerin MIMO-VLC kanal üzerinden iletilmesi gerçekleştirilmiştir. Önerilen sistemin literatürdeki mevcut sistemlere kıyasla daha başarılı sonuçlar verdiği görülmüştür.Öğe İki yönlü elektrikli araç şarj istasyonlarının güç sistemlerine optimizasyon algoritmaları kullanılarak yerleştirilmesi(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2022) Sarıdağ, Ömer; Doğan, AhmetFosil yakıtlara olan bağımlılık neticesinde kaynakların azalması ve fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının doğaya verdiği zarar, elektrikli araçlara geçişte önemli rol oynamıştır. Elektrikli araçların yaygınlaşması ve şarj ihtiyacı ile birlikle artan enerji talebi ve puant yükler gibi güç sistemlerini olumsuz etkileyecek sonuçlara neden olmaktadır. Diğer taraftan, iki yönlü elektrikli araç şarj istasyonları (İYŞİ) teknolojisi ise elektrikli araç bataryasında bulunan elektrik enerjisini çift yönlü aktarım ile şebekeye ileterek elektrik şebekesine destek olabilmektedir. Çift yönlü aktarım sayesinde elektrikli araç bataryalarında bulunan elektrik enerjisini şebekenin yoğun saatlerinde şebekeye aktararak katkı sağlayabilmektedir. Bu konseptte, elektrikli araçlar bir dağıtık üretim sistemi olarak düşünüldüğünden şebekeye bağlantı konumu ve kapasitesi önemli bir problem haline gelmektedir. Bu tez çalışmasında, İYŞİ teknolojisine sahip şarj istasyonlarının elektrik şebekesindeki en uygun konum ve kapasitesini belirlemek için Gri Kurt Optimizasyon Algoritması (GKO), Sinüs Kosinüs Algoritması (SKA) ve Şempanze Optimizasyon Algoritması (ŞOA) algoritmaları kullanılmıştır. Hatta bulunan aktif güç kayıplarını azaltmak için tanımlanan hedef fonksiyon minimize edilmiştir. Optimizasyon yapılırken algoritmalar 34 baralı ve 85 baralı test sistemlerine ayrı ayrı uygulanmış ve GKO, SKA, ŞOA algoritmalarının sonuçları birbiriyle karşılaştırılmıştır. Yapılan benzetimler karşılaştırıldığın da şarj istasyonlarının optimum konum ve kapasitelerine ulaşması için GKO, hem aktif hem de reaktif güç kayıpları açısından diğer algoritmalara göre daha iyi performans göstermiştir.Öğe Montaj hattı besleme esaslı milk-run sistemi ile yeni bir matematiksel model yaklaşımı(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2024) Yufka, Pınar Nur; Arık, Oğuzhan AhmetGünümüzde giderek yükselen rekabet koşulları içerisinde hem üretim hem de hizmet sektöründe katma değeri olmayan işlerden uzaklaşmayı amaçlayan yalın üretim felsefesi giderek yaygınlaşmıştır. Yalın üretim, temelinde gereksiz hareketler ve taşıma süreçlerinden kurtulmayı hedeflemiştir. Müşterinin talep ettiği ürünü kaliteli, zamanında ve düşük maliyet ile tesis içerisinde bulunan montaj hatlarında üretebilmek için ihtiyaç duyulan montaj parçalarının hat besleme süreci ile montaj hatlarına taşınması gerekmektedir. Bu süreç tesis içi lojistik olarak ifade edilmektedir. Tesis içi lojistik gerekli gibi gözüken planlama, çizelgeleme ve zamanında üretim ile büyük ölçüde elenebilir. Montaj hatlarına besleme yapılırken üretim sistemlerinde katma değeri olmayan işlerin ortadan kaldırılması ve düşük maliyet ile kısa zamanda hat başında en az stok ile üretim yapılması hat tipi üretime sahip firmalar için önemli bir husustur. Bu çalışmada iki adet montaj hattı bulunan birden fazla çeşitte derin dondurucu üreten bir fabrikadaki montaj hatları ve bu hatlarının beslenmesi incelenmiştir. Müşteri talepleri ile her geçen gün ürün çeşitliliği artan bu fabrikada malzeme çeşitliliği de oldukça fazladır. Çalışma kapsamına bakıldığında gereksiz malzeme taşıma probleminin iki aşamalı olduğu anlaşılmaktadır. Birinci aşamada montaj hatlarına malzemeler hammadde depodan forklift ya da transpalet ile taşınmaktadır. İkinci aşamada ise tesis içinde bulunan yan birimlerden forklift ya da transpalet ile taşınmaktadır. Taşıma esnasında zaman kaybı oldukça fazladır. Bu yaşanan zaman kaybı üretimi olumsuz yönde etkilemektedir. İlave olarak malzemelerin montaj hatlarına yeterli miktarda taşınması gerekmektedir. Malzemelerin plansız taşınması ihtiyaç miktarlarından daha fazla ya da daha az stok ile çalışmayı ve bu nedenle hatlarda dengesizliğe sebep olabilmektedir. Bu tez çalışması içerisinde çok ürünlü montaj hatlarının dengelenmesi ile eş anlı olarak hatların beslenmesini de dikkate alan bir karma tam sayılı matematiksel model önerilmiştir. Önerilen model derin dondurucu üretimi gerçekleştiren Kayseri Sersim firması için uygulanmıştır.Öğe Kablosuz çeşitleme yöntemlerinin farklı sönümlenmeli kanal ortamlarındaki performans analizleri(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2022) Özen, Caner; Bilim, Mehmet5G ve ötesi çalışmalara hız verilmesi ve bu alandaki araştırmaların artmasıyla birlikte, güç, bant genişliği ve verimlilik gibi faktörler üzerine çeşitli modülasyon şemaları, kanal modelleri, çeşitleme yöntemleri incelenmektedir. Son yıllardaki araştırmalarda kanal modellerinde farklı matematiksel türetimler yapıldığı ve kablosuz kanal ortamlarını daha başarılı bir şekilde ortaya koyan modeller oluşturulduğu görülmektedir. Bu tez çalışmasında; Fisher-Snedecor F kanal modeli, en büyük oranlı birleştirme tekniği için altıgen karesel genlik modülasyonu ve kaskat yapıya sahip bir sistemin dalgalanmalı iki ışınlı sönümlenmeli kanallarda altıgen karesel genlik modülasyonu analizi gerçekleştirilmiştir. Analizler sonucunda hata ifadeleri türetilmiş ve bu ifadelerin doğruluğu nümerik sonuçlarla gösterilmiştir. Böylelikle literatürde ilk kez bu sistem modelleri için altıgen karesel genlik modülasyonu hata ifadeleri türetilmiş ve türetilen bu ifadelerin doğruluğu simülasyonlarla gösterilmeye çalışılmıştır. Ayrıca elde edilen sonuçların başarımları Matematica ve MATLAB yazılım programları yardımıyla gösterilmiştir.Öğe Yüksek veri hız erişiminde kablolu iletişim tekniklerinin incelenmesi(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2024) Ünüvar, Harun; Savaşcıhabeş, Asumanİletişim, insanoğlunun varlığının temelini oluşturan ve toplumlar arasındaki ilişkilerin temel direğini oluşturan kilit bir süreçtir. Tarihsel olarak, iletişim insanların fikirlerini, duygularını ve bilgilerini paylaşmalarını sağlayan bir araç olmuştur. Ancak günümüzde iletişim sadece insanlar arasındaki etkileşimi sınırlamayan bir kavramdır. İletişim, teknolojinin gelişmesi ve küreselleşme ile büyük bir evrim geçirmiştir. Günümüzde internet, dünya çapında milyarlarca insanın iletişim, bilgiye erişim, eğitim, iş, eğlence ve daha birçok alanda önemli bir rol oynamaktadır. İnternetin tarihçesi, sürekli olarak büyüyen ve gelişen bir hikaye'yi yansıtmaktadır. Bu tez, iletişim altyapılarının geliştirilmesi ve güncellenmesi için yürütülen bir Fiber Dönüşüm Projesi'ni incelemektedir. Geçmişten günümüze iletişim ihtiyaçları hızla değişmekte ve artan veri talepleriyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu bağlamda, bakır kabloların sınırlamaları ve geleneksel iletişim altyapısının yetersizliği, fiber optik teknolojilerin ve özellikle GPON (Gigabit Passive Optical Network) gibi pasif optik ağların önemini vurgulamaktadır. Tez, Fiber Dönüşüm Projesi'nin amacını, sürecini ve sonuçlarını detaylı bir şekilde analiz eder. Proje, geleneksel bakır şebekeleri fiber optik altyapılara dönüştürme hedefiyle yürütülmüş ve iletişim altyapısındaki büyük bir dönüşümü temsil etmektedir. Fiber optik ağlar, yüksek bant genişliği, uzun iletim mesafeleri ve elektromanyetik girişimlere direnç gibi avantajlar sunarak iletişim hizmetlerini daha hızlı, güvenilir ve sürdürülebilir hale getirmektedir. Sonuç olarak, bu tez, Fiber Dönüşüm Projesi'nin iletişim altyapılarındaki gelişmeleri ve geleceğe yönelik hazırlık yapmayı nasıl desteklediğini açıklamaktadır. Ayrıca, bu tür projelerin, daha iyi iletişim hizmetleri sunmanın ötesinde, toplumlar için ekonomik ve teknolojik avantajlar sunma potansiyelini vurgular. Bu dönüşüm, iletişim sektörünü geleceğe taşıma yolunda kritik bir adım olarak kabul edilmelidir.Öğe Radyal kapaklı dolusavakta savak debisi için bir deneysel çalışma(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2023) Bor, Erol; Haktanır, Tefaruk2023 yılı itibariyle Türkiye'de 1670 adet baraj bulunmaktadır. Ülkemizde baraj tasarımlarının birçoğunda, A.B.D. kaynaklı Design of Small Dams kitabındaki yöntemler uygulanmaktadır. Ülkemizdeki barajların taşkın dolusavaklarının hemen hemen tamamı Design of Small Dams'de verilen ogee profilli yapılardır ve bunların çoğu radyal kapaklı savaklardır. Bu kitabın yeni ve eski baskılarında, yarı-açık kapak durumunda radyal kapaklı taşkın dolusavaklardan geçen debinin hesabı için farklı yöntemler bulunmaktadır. Bu iki farklı yöntem Erciyes Üniversitesi'nde birkaç yıl önce tamamlanan bir Yüksek Lisans tezinde irdelenmiş ve nicel sonuçları açısından karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiştir. Elde edilen bulguların bu kitaplardaki teorik yöntemlerin verdikleri ile uyumlu olmadığı bulunmuştur. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidrolik Laboratuvarında bir açık kanal düzeneği bulunmaktadır. Bu Yüksek Lisans tezi çalışmasında, anılan laboratuvar modeli düzeneğinde tam-açık ve yarı-açık haller için birçok debi ve kapak-altı açıklığı kombinezonlarında radyal-kapaklı savak debileri ölçülmüş ve deneysel verilerden ölçülen debi katsayılarının 1973 ve 1987 tarihli Design of Small Dams kitaplarındaki yöntemlerin verdiği debi katsayılarından %5 ile %50 kadar farklar oluşturduğu görülmüştür. Ayrıca, bu çalışmada elde edilen debi katsayılarının, A.B.D.'de ve Türkiye'de toplam 22 adet laboratuvar çalışmalarından elde edilenlerden çok fazla farklı olmadığı görülmüştür.Öğe Tek-dallı optik LOS kanallarda modülasyon teknikleri ve güç analizi(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2023) Çörten, Cihangir; Savaşcıhabeş, AsumanGünümüzde Optik kablosuz iletişim teknolojileri (OWC), radyo frekansı (RF) iletişimi için en önemli alternatif iletişim yöntemlerinden biridir. Radyo Frekansı (RF) haberleşmesinin kısıtlı olması nedeniyle özellikle son yıllarda yüksek hızlı kablosuz haberleşme sistemlerine olan talep ve ihtiyaç gün geçtikçe artmaktadır. Radyo frekansı (RF) haberleşme sistemlerinin; kontrolsüz radyasyon yayınımı, sınırlı bant genişliği, düzenlenmiş frekans gibi sınırlamaların bulunması ve hareketli (mobil) kullanıcı sayısındaki artışa hitap edememesi nedeniyle radyo frekansı (RF) tabanlı iletişim, son yıllarda ciddi bir spektrum sorunu ile karşı karşıya kalınmasına neden olmaktadır. Bunun yanında Görünür ışık iletişimi (VLC), radyo frekansı (RF) ile karşılaştırıldığında, görünür ışık iletişimi (VLC); iletim ortamı için görünür ışık spektrumunda daha yüksek frekans bantları kullanır. Bant genişliği avantajı nedeniyle görünür ışık spektrumunu kullanan VLC, yüksek elektromanyetik parazitlere karşı güçlü direnç ve yüksek iletim hızı sunduğundan daha avantajlıdır. Bu açıdan optik kablosuz iletişim sistemleri (OWC), yeni nesil kablosuz iletişim sistemleri için umut verici bir çözüm olarak görülmektedir.Öğe Termal kamera geri beslemesi ile pıd kontrollü otomatik proses ayarlamalı pet şişirme makinası(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2020) Bayam, Burcu; Oralhan, ZekiTürkiye'de sınırlı sayıda olan Pet Şişe Şişirme makinaları, yurt dışında da sınırlı sayıda üretici firma tarafından yapılmaktadır. Makinalarda, görsel tasarımla birlikte mekanizmalarında da daha ileriye taşıyacak yenilikçi çalışmalar yapılıyor olması; hızla ilerleyen teknolojilerin yakından takip ediliyor ve uygulanıyor olması, kullanılan elektronik malzemelerin global markalar olması, günümüz rekabet şartlarında makine üreticileri için en belirgin avantajlardır. Dünyadaki makine sektöründe yeniliklerin durmaksızın ilerlemesiyle beraber, Pet Şişirme Makinası kullanıcılarının talepleri değerlendirilip, halen Kayseri Organize Sanayi Bölgesi 30.Cadde' de çalışmakta olan Makro Makina firması Arge bölümü ile yapılan görüşmeler sonucunda Termal Kamera Geri Beslemesi İle Pid Kontrollü Otomatik Proses Ayarlamalı Pet Şişirme Makinası projesini gerçekleştirmek planlanmıştır. İçecek sektöründe kullanılmakta olan Pet Şişe Şişirme makinası, 0.25lt den 19 lt damacana şişelerine göre modellenmekte olup, çalışma özellikleri hepsinde ortaktır. Pet Şişe Şişirme makinası, preform giriş ünitesi, preform taşıma bölümü, fırın bölümü, şişirme bölümü ve çıkış bölümünden oluşmaktadır. Preformun, makineye girmesinden itibaren kendi ekseni etrafında hareket etmesi ile fırın bölümlerinden geçirilerek yeterli ısıya ulaşmasından sonra, şişirme ünitesinde 40 bar yüksek basıncın verilmesiyle şişeler elde edilmektedir. Söz konusu proje ile Pet Şişirme makinesi teknolojik olarak geliştirilmiş olacaktır. Mevcuttaki tüm pet şişirme makinalarında şişenin hammaddesi olan preformun ısıl işlemleri fırın ünitesinde gerçekleşmektedir. PLC (Programlanabilir Lojik Kontolör) yazılımının, termal kamera ve özel ısı kontrol cihazları kullanılarak ST dilinde geliştirilmesi ile fırın bölümünde gerçekleştirilecek olan bu sistem; kaliteli şişelerin elde edilmesini, maliyetin düşürülmesine katkı sağlayacak olup; Türkiye' de ilk kez uygulanacak bir çalışma olacaktır.Öğe Lifting dalgacık dönüşümü tabanlı mımo sistemlerde lineer detektörler ile ber analizi(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2021) Aydın, Ömer Faruk; Savaşçıhabeş, AsumanMobil veri kullanımındaki büyük artış sebebiyle yüksek verimli bir mobil ağa ihtiyaç duymaktayız. Fakat bu ihtiyaç beraberinde küresel bant genişliği sorununu getirmektedir. Mobil servis sağlayıcıları, yüksek kaliteli servis ve kablosuz uygulamalar için düşük gecikmeli multimedya uygulamaları sağlamak için kendi aralarında rekabet etmektedir. Bu rekabette karşılarına çıkan temel engel her biri için belirlenmiş 700 MHz ile 2.6 GHz arasında sınırlanmış spektrum aralığıdır ve bu sınırlı spektrum sorunu milimetre dalga haberleşmesi (MM Wave) kullanılarak çözülebilir. Bunun yanı sıra, haberleşme sistemlerinde spektral verimlilik ve data hızı artırımını sağlamak üzere geliştirilmiş MIMO sistemlerde, bit hata oranı (Bit-Error-Rate, BER) cinsinden başarılı sonuçlar elde etmek için lifting dalgacık dönüşümü (Lifting Wavelet Transform, LWT) kullanılarak, lineer detektörler ile MIMO sistemlerde yapılan analizlerde ergodik spektral verimlilik analizi için gauss gürültüsü (Additive White Gaussian Noise, AWGN) kanal üzerinde durularak LWT– MIMO sisteminin başarımları için sayısal olarak elde ettiğimiz gerçeklemeler, klasik sistemlere göre spektral verimlilikte artış olduğu tespit edilmiştir. Lineer detektörler de anten dizi yapısında gerçekleşen değişimler ile veri hızında oluşan değişimlerin oluşturduğu kanal etkileri incelenerek, uzaysal-çoğullama kullanılan çalışmada verici ve alıcıda izotropik anten kullanıldı ve ikili faz kaydırmalı anahtarlama (Binary Phase Shift Keying, BPSK) modülasyonu ile data modüle edilmiştir. Bu tez çalışmasın da milimetrik dalganın 5G hücresel ile nasıl kullanılabileceğini, yeni nesil mobil kullanıcıların MM-WAVE spektrumunda mevcut bant genişliğini özenle kullanarak nasıl yüksek oranda verim elde edilebilecekleri ortaya konulmuştur.Öğe Uzun kısa süreli bellek algoritması kullanılarak eeg tabanlı kimliklendirme sistemi tasarımı(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2020) Balcı, Furkan; Oralhan, Zekiİnsan beynindeki kompleks organizasyon ilişkisinin anlaşılmasının kolaylaştırılması için yapay zeka ve derin öğrenme algoritmaları kullanılabilir. Derin öğrenme algoritması daha önceden eğitilen veriler ile çok fazla gizli katman ile yapay sinir ağı modeli oluşturularak bu modelin eğitilmesi ile yeni verilerin sınıflandırılması veya analizi yapan bir yaklaşımdır. Teknolojinin gelişmesi sayesinde derin öğrenmenin kullanım alanının yaygınlaşması ile biyomedikal veriler üzerinde yapılan çalışmalarda kullanılmaya da başlanmıştır. Bu tez çalışmasında elektroensefalografi işareti frekans bileşenlerinden delta dalgasının kişinin dinlenim durumunda vücudunda gelişen reaksiyonlara bağlantısallığı hipotezine bağlı kalınarak delta dalgası kişi kimliği tanıma işleminin başarımı üzerinde durulacaktır. Bu bağlantısallığının derin öğrenme algoritmasına öğretilebilmenin olabilirliği araştırılarak başarım faktörlerinin analizi yapılmıştır. 8 sağlıklı denek üzerinde elde edilen dinlenim durumundaki elektroensefalografi (EEG) verisi kullanılarak bu sinyalle ait temel işaret dönüşümleri yapılarak bağlantısallık ve kimliklendirmede kullanılıp kullanılamayacağının analizleri yapay zeka algoritması üzerinden yapılmıştır. Bu çalışma sonucunda elde edilen bulgular, uzun kısa süreli bellek algoritması kullanılarak yürütülecek gelecek çalışmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Öğe Görünür ışık iletişimi için yayma tekniği üzerine kurulan yeni bir m seviyeli modülasyon tekniği(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2023) Maraş, Meryem; Özen, AliTez çalışmasında yapılan, yoğunluk modülasyonu/doğrudan algılama (IM/DD) haberleşme teknolojisi için yayma tabanlı yeni bir optik OFDM dalga form sistemi önerilmektedir. Önerilen dalga formu, yayma tekniği ile Flip OFDM dalga formunun birleştirilmesinden oluşmaktadır (Spread Flip OFDM, s-Flip OFDM). Önerilen dalga formunun performans değerini belirlemek ve Flip OFDM, DCO-OFDM ve VLC-OFDM gibi optik OFDM dalga formları ile kıyaslamak için benzetim çalışmaları yapıldı. Ayrıca sunulan çalışmada, önerilen yayma tekniğinin diğer optik OFDM dalga formlarına etkisi analiz edildi. AWGN kanal ile tavan sıçrama (ceiling bounce), üstel azalan (exponential decay) ve üstel artan (exponential risen) kanal modellerinin kullanıldığı dağınık optik kablosuz kanal ortamlarında, önerilen yayma tekniğinin optik OFDM dalga formalarının performansına 5 ila 10 dB aralığında SNR kazancı sağladığı anlaşıldı. Sağlanan nümerik sonuçlardan, hem AWGN kanal ortamında hem de dağınık çok yollu optik kanal ortamlarında, önerilen s-Flip OFDM dalga formunun s-DCO-OFDM'dan yaklaşık 10 dB ve s-VLC-OFDM dalga formundan da 15 dB daha iyi SNR kazancı olduğu görüldü.Öğe Elektromanyetik benzetimler yoluyla anten tasarımı ve optimizasyonu için grafik kullanıcı arayüzlü bir yazılım geliştirilmesi(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2021) Serkuş, Murat Can; Yamaçlı, SerhanPratik çalışmalar göstermektedir ki ilgili denklemler kullanılarak anten tasarımı yapıldığında, antenin merkez frekansı, hedeflenen merkez frekanstan hafif miktarda farklı olabilmektedir. Bu problem, antenin merkez frekansına etki eden fiziksel parametrelerde küçük ölçülerde ayarlamalar yaparak çözülmektedir. Diğer bir deyişle manuel olarak bir boyut ayarlaması yapılmaktadır. Bu çalışma kapsamında Python programlama dilinde yazılan grafik kullanıcı arayüzlü bir yazılım ile bu süreç otomatik hale getirilmiştir. Geliştirilen yazılım, girilen anten parametrelerine göre bir tasarım yapmakta, daha sonra ise bir döngü içerisinde elektromanyetik benzetimleri tekrarlayarak hedeflenen merkez frekansı sağlamak için anten boyutlarının en uygun değerlerini hesaplamaktadır. Anten boyutlarının optimizasyonu için adım adım optimizasyon algoritması, tahmin optimizasyon algoritması ve hızlı tahmin optimizasyon algoritması olmak üzere üç farklı algoritma kullanılmıştır. Adım adım optimizasyon algoritması, ilgili parametreyi ileri ve geri taşıyarak sonuca ulaşırken, tahmin ve hızlı tahmin optimizasyon algoritması makine öğrenmesi algoritmalarını kullanmaktadır. Elektromanyetik benzetimler için ise sayısal bir yöntem olan, zaman tanım bölgesinde sonlu farklar yöntemi kullanılmıştır. Gerçekleştirilen elektromanyetik benzetim motoru ayrıca anten tasarımından bağımsız şekilde girilen herhangi bir üç boyutlu elektromanyetik problemi çözecek şekilde müstakil bir program haline de getirilerek literatüre ikinci bir katkı sunulması hedeflenmiştir.