Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Kaner, Gülşah" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • [ X ]
    Öğe
    Biyoelektrik İmpedans Analizine Karşı Deri Kıvrım Kalınlığı Ölçümü: Yetişkinlerde Vücut Yağının Tahmini
    (2015) Kaner, Gülşah; Pekcan, Gülden; Pamuk, Gülseren; Pamuk, Barış Ö.
    Amaç: Şişmanlık önemli bir halk sağlığı sorunudur ve dünya üzerinde görülme sıklığı giderek artmaktadır. Epidemiyolojik araştırmalarda, biyoelektrik impedans analizi (BİA) ile vücut yağının belirlenmesi pratik bir uygulamadır. Deri kıvrım kalınlığı ölçümü de vücut bileşiminin değerlendirilmesinde kullanılabilecek basit ve kolay bir araçtır. Bu çalışmanın amacı, deri kıvrım kalınlığı (triseps, biseps, supskapular ve suprailiak) ve BİA ölçümü kullanılarak 20-49 yaş arası kadınlarda vücut yağının belirlenmesi ve iki yöntem arasındaki korelasyonun saptanmasıdır. Bireyler ve Yöntem: Vücut ağırlığına göre normal (BKİ: 18.5-24.9 kg/m2, n=170, %27.4), hafif şişman (BKİ: 25.0-29.9 kg/m2, n=179, %28.9) ve şişman (BKİ: ?30 kg/m2, n=270, %43.6) olan toplam 619 kadın araştırma kapsamına katılmıştır. Araştırmada, triseps, biseps, supskapular ve suprailiak deri kıvrım kalınlıkları ölçülmüştür. Dört deri kıvrım kalınlığı kullanılarak vücut yağ yüzdesi hesaplanmıştır. Tüm çözümlemeler SPSS 15.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. p<0.05 için farklılık istatistiksel açıdan anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Deri kıvrım kalınlığı kullanıldığında şişman kadınlarda vücut yağ yüzdesinin %42.0±2.9, hafif şişman kadınlarda %36.5±3.2, normal vücut ağırlığındaki kadınlarda ise %30.1±3.7 olduğu saptanmıştır. BİA yöntemi kullanılarak şişman, hafif şişman ve normal vücut ağırlığındaki kadınların vücut yağ yüzdeleri ise sırasıyla %41.2±4.2, %33.5±3.6, %26.4±4.4 olarak belirlenmiştir. İki farklı yöntemle hesaplanan yağ yüzdelerinin sonuçlarının tutarlılığını incelemek içinSınıf içi Güvenirlik Katsayısı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, deri kıvrım kalınlığı ölçümü ve BİA ölçümünden elde edilen yağ yüzdeleri arasında kuvvetli, pozitif doğrusal korelasyon saptanmıştır (r=0.929, p<0.001). Sonuç: Vücut yağının saptanmasında BİA ve deri kıvrım kalınlığı ölçümü kullanışlı yöntemlerdir ve birbiri yerine kullanılabilir.
  • [ X ]
    Öğe
    Bulanık bozulma ve öğrenme etkisi altında tek makine teslim tarihi atama problemi
    (Yöneylem Araştırması ve Endüstri Mühendisliği (YAEM) 36. Ulusal Kongresi (Özet Bildiri/Sözlü Sunum), 2018) Arık, Oğuzhan Ahmet; Aslan, Mahir; Kaner, Gülşah
    Bu çalışmada tek makine ortamında bulanık bozulma ve öğrenme etkisi altında erken tamamlanma ve geç kalma sürelerinin toplamlarını en aza indirecek şekilde teslim tarihi ataması yapılacaktır. Probleme konu olan parametrelerin çoğu üçgen bulanık sayıları ile ifade edilmiştir. Belirsizlik parametrelere ait değerlerin rassal olarak ifade edilmesi değildir, iyi bilinmeyen, kesin olarak ifade edilemeyen değerlerin kapalı bir aralık içerisinde tanımlanmasıdır. Öyle ki, daha önce yapılmamış bir işe ait işlem süresinin ne kadar olacağının belirlenmesi bulanık sayılardan faydalanılarak, gerçekleşmesi beklenen işlem süresinin karar verici için uygunluğu modellenebilir. Böylelikle, parametrelerdeki belirsizlik belirgin bir hale getirilerek modellenebilir. Öğrenme etkisi bir işin sürekli olarak yapılan tekrarları neticesinde, iş yapan birimin işi her seferde kazandığı tecrübe ile daha kısa sürede yapmasını ifade etmektedir. Yapılan iş tekrarı artıkça işlem iş tekrarlarındaki işlem süresi giderek azalacaktır. Bozulma etkisi ise iş parçasının işlem için kuyrukta beklerken veya işlenirken, çevre koşulları yada sistem karakteristikleri gereği işlem süresinin giderek artmasıdır. Bu çalışmada işlem süreleri, teslim tarihleri, bozulma etkisi ve öğrenme etkisi bulanık sayılar ile ifade edilmiştir. Bulanık sayılar ile ifade edilen bir parametreye ait bir değerin gerçekleşme olayının şans değeri ise güvenilirlik fonksiyonu ile kurgulanmış ve güvenirlik temelli şans kısıtlı algoritma tekniği ile model oluşturulmuştur. Son olarak tam sayılı bulanık doğrusal olmayan matematiksel model sunulmuş ve örnek veri seti ile problem çözülmüştür.
  • [ X ]
    Öğe
    Effect of probiotic/prebiotic supplements containing bififobacterium lactis and chicory inulin to the body composition in obese individuals
    (2015) İnanç, Neriman; Soylu, Meltem; Kaner, Gülşah; Öksüzkaya, F.
    [Abtsract Not Available]
  • [ X ]
    Öğe
    Evaluation of 25-hydroxyvitamin D levels in obese individuals
    (Galenos Publishing House, 2022) Kaner, Gülşah; İnanç, Neriman; Başmısırlı, Eda; Ünlühizarcı, Kürşad
    Aims: Although 25-hydroxyvitamin D [25(OH)D] deficiency is common, only a few studies have focused on the 25(OH)D level in obese people in Turkey. Therefore, this study assessed the relationship between 25(OH)D status and obesity in the Kayseri region in Turkey. Methods: This cross-sectional study included otherwise healthy individuals aged 20 to 49 years. Obesity was defined as body mass index (BMI) ?30. A bioelectrical impedance analyzer was used to measure the body composition. The short form of the “International Physical Activity Questionnaire” was used to assess the physical activity level. Blood 25(OH)D and parathyroid hormone (PTH) levels, dietary intake, body composition, and potential factors associated with the 25(OH)D status were determined. Results: The study included 268 adults (mean age: 31.4±9.5 years, 69.5% were women). The proportion of vitamin D deficiency (<20 ng/mL) was 84.3% and 83.5% in the obese and normalweight individuals, respectively. Obese individuals had lower 25(OH)D level [11.6 (8.1-17.9) vs. 13.5 (9.7-18.3) ng/mL, p=0.069] and higher PTH level [44 (35.0-63.0) vs. 36 (28.0-47.0) pg/mL, p<0.001] compared with their normal-weight counterparts. Dietary vitamin D and calcium intake were similar, whereas phosphorous intake was higher in the obese subjects [1052.7 (754.9-1118.4) vs. 945.7 (754.9-1118.4) mg/day p=0.015]. 25(OH)D levels correlated with BMI (p<0.001, r=-0.170), body fat mass (p<0.01, r=-0.179), and muscle mass (p<0.001, r=0.251). Conclusions: 25(OH)D deficiency is common among obese and normal-weight individuals in this large middle Anatolian city of Turkey. This study found a relationship between serum 25(OH)D levels and BMI, body fat, and muscle mass in the study sample. © 2022. by the University of Health Sciences Turkey, Gülhane Faculty of Medicine / Gülhane Medical Journal published by Galenos Publishing House
  • [ X ]
    Öğe
    Kayseri Bölgesine Özgü Gilaburu (Viburnum opulus) Suyunun Glisemik İndeks Değerinin Belirlenmesi
    (2015) Soylu, Meltem; İnanç, Neriman; Çiçek, Betül; Kaner, Gülşah; Yazıcı, Cevat; Atakan, Tuğba
    -
  • [ X ]
    Öğe
    Kayseri'de Mobilya Üretiminde Çalışan İşçilerin Beslenme Durumu ve Alışkanlıklarının Belirlenmesi
    (2015) Kaner, Gülşah; Soylu, Meltem; Başmısırlı, Eda; İnanç, Neriman
    Amaç: Kayseri'de mobilya üretiminde çalışan işçilerin beslenme durumları ve alışkanlıklarının ortaya konmasıdır. Bireyler ve Yöntem: Bu araştırma, Kayseri'de mobilya üretiminde çalışan 258 işçi üzerinde yürütülmüştür. İşçilerin sosyo demografik özellikleri, beslenme alışkanlıkları ile ilgili veriler yüz yüze görüşme yöntemi ile araştırmacılar tarafından anket formuna kaydedilerek toplanmıştır. Ayrıca, işçilerin, vücut ağırlığı, boy uzunluğu ölçümleri yapılarak, Beden Kütle İndeksleri (BKİ) hesaplanmış ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) sınıflamasına göre değerlendirilmiştir. Veriler SPSS 16.0 programında sayı, yüzde ve Pearson ki-kare testi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırmaya katılan işçilerin 231'i erkek (%89.5), 27'si kadındır (%10.5). İşçilerin %82.2'si evli olup, %39.5'i 4 kişilik bir ailede yaşamaktadır. İşçilerin %30.7'sinde haneye giren toplam gelir 1000-1249 TL arasında, %24.5'inde ise 999 TL ve daha azdır. İşçi ailelerinin %36.4'ü toplam gelirlerinin <=%30.0'unu beslenme için harcamaktadır. Erkek işçilerin yaş (yıl), vücut ağırlığı (kg), boy uzunluğu (m), BKİ (kg/m2 ) ortalamaları sırasıyla 36.9±10.1 yıl, 79.1±11.3 kg, 174.0±6.6 cm, 25.9±3.7 kg/m2 iken, kadın işçilerde bu değerler sırasıyla 32.8±6.8 years, 64.7±20.2 kg, 162.0±5.4 cm, 24.5±7.8 kg/m2 'dir. DSÖ'nün sınıflandırmasına göre, işçilerin %1.2'si zayıf, %44.6'sı normal, %41.9'u hafif şişman, %12.4'ü şişmandır. İşçilerin %77.1'inin 3 ana öğünü de düzenli olarak tükettiği, %68.6'sının hiç ara öğün tüketmediği, %19.4'ünün kahvaltı yapmadığı belirlenmiştir. Sonuç: Araştırma sonucunda, işçilerin çoğunluğunun hafif şişman ve şişman oldukları belirlenmiştir. Bu durum işçilerin beslenmeye ayırdıkları bütçelerinin kısıtlı olması nedeniyle sağlıksız/dengesiz beslenme alışkanlıklarına sahip olmaları ile açıklanabilir. Bu nedenle, işçi ve ailelerine sağlıklı yaşam için yeterli ve dengeli beslenme konusunda eğitim verilmesinin gerekliliği ortaya konmuştur.
  • [ X ]
    Öğe
    Larenks Kanserinde Beslenmenin Rolü
    (2014) Kaner, Gülşah; Seremet Kürklü, Nilgün; Adıgüzel, Kübra Tel
    Larenks kanseri, erişkinlerde tüm kanserlerin %2sini oluşturmakla birlikte baş boyun kanserlerinin en sık görülen türlerindendir. Ses kısıklığı, yutma güçlüğü, boğaz ağrısı gibi semptomlar veren larenks kanserinin gelişiminde sigara, alkol, yaş, cinsiyet, meslek, radyasyon, genetik, gastroözofageal reflü, diyet gibi zemin hazırlayan etmenler rol almaktadır. Kanser ile beslenme arasındaki ilk ilişki 960-1270 yılları arasında Yong-He Yang tarafından ortaya atılmıştır. Yapılan ilk araştırmalarda larenks kanserinin spesifik bir besin ögesi yetersizliğinden dolayı olmadığı gösterilmiştir. Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımının azaltılması, yeterli ve dengeli beslenmenin eğitim yoluyla yaygınlaştırılması larenks kanseri görülme sıklığını azaltacaktır. Larenks kanserinin görülme sıklığında meydana gelecek bir azalma, kurtarılan yaşam yılları ile birlikte kanser tedavisi maliyetlerinin azalmasına, toplumsal üretkenliğin ve refahın artmasına katkıda bulunacaktır. Bu derlemede larenks kanseri ile besin ögeleri arasındaki ilişki incelenmiştir.
  • [ X ]
    Öğe
    Low serum 25(OH)D levels are not associated with obesity in Turkish adults
    (38th Espen Congress Kopenhag, 2016) İnanç, Neriman; Soylu, Meltem; Başmısırlı, Eda; Kaner, Gülşah; Öztürk, Ahmet; Ünlühızarcı, Kürşad
    [Abtsract Not Available]
  • [ X ]
    Öğe
    Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Merkezi'nde İzlenen Serebral Palsi'li Çocuklarda Malnütrisyon Sıklığının Belirlenmesi
    (2014) Adıgüzel, Kübra Tel; Yıldız, Emine; Kaner, Gülşah; Adıgüzel, Emre; Balaban, Birol
    Amaç: Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Merkezi polikliniğine başvuran serebral palsili çocuklarda malnütrisyon durumunun belirlenmesidir. Bireyler ve Yöntem: Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Merkezi polikliniğine başvuran 4-13 yaş grubundaki serebral palsi (SP) tanılı 71 çocuk Kaba Motor Fonksiyonel Sınıflama Sistemine göre tabakalı örneklem yapılarak araştırma kapsamına alınmıştır. Bireylere genel bilgi soru formu uygulanmış ve antropometrik ölçümleri (vücut ağırlığı, boy uzunluğu, triseps deri kıvrım kalınlığı, subskapular deri kıvrım kalınlığı ve üst orta kol çevresi) yapılmıştır. Alınan ölçümlere göre bireyler WHO 2006 ve 2007 yaşa göre vücut ağırlığı standartları ve referans değerleri kullanılarak malnütrisyon durumu değerlendirilmiştir. Bulgular: Çocukların %28.2sinin (n=20), yaşa göre vücut ağırlıklarının çok zayıf olarak değerlendirilen 3. persentilin altında olduğu saptanmıştır. Erkek çocukların %25.0inin (n=11), kız çocukların %33.3ünün (n=9) yaşa göre vücut ağırlığının 3. persentilin altında olduğu saptanmıştır. Sonuç: SPli çocuklarda beslenme durumu değerlendirmesi ilk yıl her ay, ikinci yılda iki ayda bir, üç beş yaş arasında ise her üç ayda bir, daha sonra en az 6 ayda bir yapılmalıdır. SPli çocukların beslenme sorunlarının saptanması ve çözümlenmesinde diyetisyenin önemli rolü bulunmaktadır. Beslenme sorunlarının saptanması ve soruna özel çözümün belirlenmesi ile beslenme durumunun geliştirilmesi, daha az komplikasyon ve SPli çocuklar için daha iyi bir hayat kalitesini beraberinde getirecektir.

| Nuh Naci Yazgan Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Ertuğrul Gazi Mahallesi, Nuh Naci Yazgan Yerleşkesi, Kocasinan, Kayseri, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim