Yazar "Kis, Hatice" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Diş Çekimi Sırasında Apikal Kök Kırıklarının Tanısının Farklı Radyografik Teknikler Kullanılarak Değerlendirilmesi: Ex-vivo Bir Çalışma(Deneysel, Biyoteknolojik, Klinik ve Stratejik Sağlık Araştırmaları Derneği, 2024) Öztürk, Kübra; Kuzu, Turan Emre; Akkoca, Fatma; Kis, HaticeAmaç: Bu çalışma, farklı branşlarda uzman diş hekimleri tarafından yapılan diş çekimlerinde meydana gelen apikal kök kırıklarının teşhisi için farklı görüntüleme tekniklerinin tanı yeteneğini incelemeyi amaçlamaktadır. Yöntem: Diş Hekimliği Fakültesi'nde eğitim amacıyla kullanılan kuru insan alt çeneleri ve rutin tedavi için çekilen dişler kullanılmıştır. Kök uzunlukları periodontal sonda kullanılarak ölçüldükten sonra örnekler farklı uzunluklara ayarlanmıştır. Bu örnekler kuru bir insan alt çenesine yerleştirilmiş ve bir periapikal cihaz, panoramik cihaz ve konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) kullanılarak görüntüler alınmış ve kaydedilmiştir. Radyografiler ve kayıtlar bir oral ve maksillofasiyal radyolog tarafından alınmıştır. Değerlendirme süreci bir maksillofasiyal radyolog, periodontolog ve oral ve maksillofasiyal cerrah olmak üzere üç kisi tarafından gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Periapikal radyograflarda 1 mm kök varlığı/yokluğu konusunda tüm gözlemciler arasında yüksek düzeyde anlamlı uyum olduğu gösterilmiş olup 2 mm ve 3 mm köklerin varlığında, tüm gözlemciler radyografide köklerin görülebildiğini belirtmiştir. Panoramik radyograflarda 1 mm kök varlığı/yokluğu konusunda, tüm gözlemciler arasında orta düzeyde, 2 mm ve 3 mm kök varlığı / yokluğu tanısında ise gözlemciler arasında zayıf bir uyum olduğu gözlenmiştir. KIBT’de ise kök varlığı ve yokluğu tanısında gözlemciler arasında uyum konusunda anlamlı bir farklılık oluşurmuştur. Sonuç: Literatürle uyumlu olarak, bu çalışma KIBT'de gözlemciler arasında daha yüksek uyum olduğunu göstermiştir. Ancak, işlem sırasındaki hastanın kaygısı, lokal anestezinin süresi ve hekimin yorgunluğu göz önüne alındığında, genellikle daha uzun bir görüntü işleme süresine sahip olan KIBT yerine genellikle iki boyutlu radyografiler tercih edilmektedir. Periapikal radyografiler kullanılarak yapılan tanıların, panoramik radyografiler kullanılarak yapılan tanılardan daha etkili olduğu görülmüştür.Öğe Examination of applications made to dental clinics during the COVID-19 pandemic(Selcuk University, 2022) Kis, HaticeAmaç: Bu çalışmanın amacı COVID-19 pandemisi sırasında uygulanan kısıtlamaların kişilerin diş hekimliği hizmetlerine başvuruları üzerindeki etkisini araştırmaktır. Gereç ve yöntemler: Bu çalışma retrospektif olarak tasarlandı. Veri toplamak için 5 aylık bir sürede X Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesine başvuran hastaların dosyaları incelendi. Toplam 695 hasta dosyası incelenerek dahil edilme kriterlerini karşılayan, 446 hasta çalışmaya eklendi. Hastaların demografik bilgileri, başvuru nedenleri, acil tedavi gereksinimleri, komorbid hastalıkları, uygulanan görüntüleme yöntemleri dosyalarındaki kayıtlı bilgilerden elde edildi, ÇKDD (Çürük, kayıp, dolgulu dişler) skorları ise panoramik radyograflar üzerinden değerlendirildi. Bulgular: Önlemlerin kademeli olarak azaltılmaya başlandığı normalleşme öncesi (Nö) ve sonrası (Ns) periyotlardaki başvurular arasında acil tedavi gereksinimi bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p =0,082). Hastaların başvuru nedenleri karşılaştırıldığında;Nö grubunda “kırık diş” şikâyeti ile başvuran hastaların Ns grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı seviyede fazla olduğu görüldü (p =0,033). Ns grubunda ise “ortodontik bozukluk” şikâyeti ile başvuran hastalar Nö grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede fazlaydı (p =0,003). Nö grubunda komorbid hastalığı olan bireylerin Ns grubundan daha fazla olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu gözlendi (p <0,001). Acil tedavi gereksinimi olan hastalar ile olmayan hastalar arasında ÇKDD skorları bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir fark vardır (p <0,001). Sonuç: COVID-19 salgını, dünya çapında diş hekimliği hizmetlerinin sağlanmasında önemli bir handikap yaratsa da estetik kaygı ve ortodontik tedavi amaçlı başvurular geçerliliğini korumaktadır.