Yazar "Kip, Merve" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe İrritabl Bağırsak Sendromu olan hastalarda ortorektik eğilimlerin ve diyet kalitesinin yaşam kalitesiyle ilişkisinin değerlendirilmesi(Nuh Naci Yazgan Üniversitesi, 2023) Kip, Merve; Kaya, Neşe; Çapar, Aslı GizemBu araştırma, İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS) olan hastaların ortorektik eğilimlerinin, gastrointestinal sistem semptom şiddetininin ve diyet kalitesinin yaşam kalitesine etkisini değerlendirmek amacıyla yürütülmüştür. Araştırma verileri 1 Haziran 2023-31 Temmuz 2023 tarihleri arasında, "online anket yöntemi" kullanılarak toplanmıştır. Hastaların enerji ve besin ögesi alımları, 24 saatlik besin tüketim kayıt yöntemi kullanılarak saptanmıştır. Verilerin toplanmasında; yaşam kalitesinin değerlendirilmesi amacı ile "İBS-Yaşam Kalitesi Ölçeği (İBS-YK)", ortorektik eğilimlerinin değerlendirilmesi için "Ortoreksiya Nervoza-11 (ORTO-11)", gastrointestinal semptomların değerlendirilmesinde ise "İBS-Semptom Şiddet Skoru (İBS-SŞS)", diyet kalitesinin değerlendirilmesi için "Sağlıklı Yeme İndeksi-2015 (SYİ)" kullanılmıştır. Çalışmaya katılan hastaların % 90,91'ını kadınlar oluşturmaktadır ve %57,02'si 18-30 yaş aralığındadır. Bireylerin İBS tanısı sonrasında %70,25'i diyetinde değişiklik yaptığını ve bunların %54,11'i diyetisyen desteği aldığını belirtmiştir. En sık yapılan diyetler glutensiz, düşük FODMAP ve laktozsuz olarak belirtilmiştir. Diyet uygulayan bireylerin SYİ puanları uygulamayanlara göre daha yüksektir (p=0,013). Hastaların SYİ skor ortalamalarının 49,90±14,42 olduğu saptanmıştır. İBS'li bireylerin İBS-YK ve ORTO-11 puanları arasında pozitif ilişki bulunmuştur (r=0,2538, p=0,005). İBS-YK ile İBS-SŞS arasında negatif yönlü ilişkili olduğu bulunmuştur (r=-0,6572, p<0,001). Sonuç olarak, İBS hastalarının ortorektik eğilimleri ve semptom şiddetleri arttıkça yaşam kaliteleri azalmaktadır. İBS hastalarına semptomları azaltmaya yönelik eliminasyon diyetleri planlanırken ortorektik eğilimlerin göz önünde bulundurulması yaşam kalitesinin artırılması açısından önemlidir.Öğe Is orthorexia nervosa a hidden threat impacting quality of life in IBS patients?(Springer London Ltd, 2024) Kip, Merve; Kaya, Neşe; Çapar, Aslı GizemBackgrounds: The potential link between functional gastrointestinal disorders and eating disorders has been reported recently. Aims: The present study aimed to explore the relationship between orthorexic tendencies and irritable bowel syndrome (IBS)-related quality of life in IBS patients. Method: This cross-sectional study was conducted with 121 IBS patients. The data were collected using Orthorexia Nervosa-11 (ORTO-11) to assess orthorexic tendencies, Irritable Bowel Syndrome Quality of Life Scale (IBS-QoL) to measure quality of life, and Irritable Bowel Syndrome Symptom Severity Score (IBS-SSS) to measure IBS symptoms. Food consumption record was taken to assess diet quality with the Healthy Eating Index 2015 (HEI-2015). The relationship between measured variables was assessed. Results: The mean ORTO-11 score of the patients was 24.76 +/- 3.99. Most patients had poor diet quality (52.00%). A moderate positive correlation was found between ORTO-11 and IBS-QoL (model 0, p < 0.005 and model 1, p < 0.001) and a strong negative correlation between IBS-SSS and IBS-QoL (p < 0.001). Conclusions: In conclusion, we can conclude that both altered IBS symptoms and orthorexic tendencies affect the quality of life of irritable bowel patients independently of each other. These findings provide valuable insights into the treatment of IBS and inform clinicians and researchers in the fields of gastroenterology, nutrition, psychiatry,and psychology.Öğe Lise Okul Menülerinin Kalitesi ve Çevresel Etkisinin Değerlendirilmesi(2024) Aytekin Şahin, Gizem; Kendirli, Gamze; Küçüksüllü, Elmas Kübra; Kip, Merve; Öztürk, DilşadAmaç: Okullarda menülerin yeterli, dengeli ve adölesanların gereksinimlerine uygun olmasının yanı sıra sürdürülebilir olması da önemlidir. Bu nedenle bu çalışmada, liselerde sunulan menülerin kalitesini ve çevresel etkisini değerlendirmek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Türkiye’nin yedi farklı bölgesinden birer lisenin bir aylık öğle yemeği menüsü çalışmaya dahil edilmiştir. Veriler 31 Ekim-2 Aralık 2022 tarihleri arasında toplanmıştır. Menülerin enerji ve besin ögesi içeriklerinin hesaplanmasında Beslenme Bilgi Sistemi (BeBiS, versiyon 8.1) Programı kullanılmıştır. Menülerin enerji ve besin içerikleri Türkiye Beslenme Rehberi (TÜBER) 2022 önerileriyle karşılaştırılmıştır. Menülerin kalitesini değerlendirmek için Sağlıklı Yeme İndeksi (SYİ) 2015 kullanılmıştır. Menülerin karbon ve su ayak izleri ise literatürde bulunan faktörler kullanılarak hesaplanmıştır. Bulgular: Menülerin enerji ve besin ögesi içeriklerinin genel olarak TÜBER-2022 önerilerine uygun olmadığı görülmüştür. Diyet kalitesi açısından ise menülerinin büyük bir kısmının “geliştirilmesi gereken” grubunda olduğu saptanmıştır. Ayrıca menülerin kalitesi ile karbon (r=-0.251, p=0.003) ve su ayak izi arasında negatif bir korelasyon olduğu (r=-0.163, p=0.049) belirlenmiştir. Menülerin enerji, protein ve yağ içeriği ile karbon ve su ayak izleri arasında pozitif bir korelasyon olduğu görülmüştür (p<0.05). Sonuç: Sonuç olarak, menüler planlanırken öncelikli amaç, adölesanların enerji ve besin ögesi gereksinimlerini karşılamak olmalıdır. Ayrıca menülerin çevresel etkisi ve adölesanların besin tercihleri de göz önünde bulundurulmalıdır.Öğe Nutritional status and Mediterranean diet adherence of children with Down Syndrome and their siblings(Taylor & Francis Ltd, 2024) Kaya, Neşe; Başmısırlı, Eda; İnanç, Neriman; Kip, Merve; Kendirli, GamzeObjectivesThis study aimed to investigate the nutritional status, eating practices, dietary intake, and dietary patterns of Down Syndrome (DS) individuals and their non-DS siblings.MethodsThis cross-sectional study was carried out with two groups, consisting of 34 DS individuals and 23 siblings. Socio-demographic data, anthropometric measurements, food consumption, and feeding difficulties were recorded. Dietary patterns are evaluated by the Mediterranean Diet Quality Index (KIDMED). The physical activity was measured with the Physical Activity Questionnaire for Older Children (PAQ-C).ResultsThe rates of being overweight and obese were higher in the DS group according to the WHO BMI-z scores classification (p = 0.002). Even using Turkish DS-specific growth curves, being overweight and obese rates were higher (p = 0.041). No statistical difference was found in energy, macronutrient intake, and the mean KIDMED scores. However, most of the DS group had moderate adherence and most siblings had high adherence to the Mediterranean diet (p = 0.037). The PAQ-C scores were lower in the DS group (p = 0.039).ConclusionsWe conclude that DS individuals have higher rates of being overweight/obese even using DS-specific growth curves despite similar dietary patterns and nutrient intake. To prevent obesity in DS, it is important to evaluate their growth considering specific nutritional requirements.Öğe NUTRITIONAL STATUS AND MEDITERRANEAN DIET ADHERENCE OF THE CHILDREN AND ADOLESCENTS WITH DOWN SYNDROME AND THEIR SIBLINGS(45th Espen Congress Lyon, 2023) Kaya, Neşe; İnanç, Neriman; Kip, Merve; Kendirli, GamzeRationale: This study aimed to investigate the nutritional status, eating practices, dietary intake and Mediterranean diet quality scores (KIDMED) of children and adolescents with Down Syndrome (DS) and their non-DS siblings. Methods: This cross-sectional study was carried out 57 participants divided into two groups, consisting of 34 DS individuals and 23 control siblings, in Kayseri/Turkey. Socio-demographic data, anthropometric measurements, food consumption and feeding difficulties were recorded face to face. Dietary patterns are evaluated by the Mediterranean Diet Quality Index (KIDMED). The physical activity was measured with the Physical Activity Questionnaire for Older Children (PAQ-C). Results: The rates of overweight and obesity were higher in the DS group compared to siblings according to WHO BMI-z scores classification (p=0.002). Even using Turkish DS-specific growth curves, overweight and obesity rates were higher (p=0.041). No statistical difference was found in energy and macronutrient intake between groups. The mean KIDMED scores also did not differ between the groups but we found that most of the children with DS have moderate adherence and most siblings have high adherence to the Mediterranean diet (p=0.037). The PAQ-C scores were lower in the DS group compared to their siblings (p=0.039). Conclusion: We conclude that children and adolescents with DS have higher rates of overweight and obesity than siblings even using DS-specific growth curves despite the similar dietary patterns, energy and macronutrient intake. To prevent obesity in children and adolescents with DS, it is important to evaluate their growth and development considering nutritional needs and give specific nutritional recommendations that contribute to better dietary patterns.