Yazar "Gültekin, Murat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Farklı UW dizilerinin UW-OFDM sistemlerinin PAPR başarımı üzerine etkilerinin incelenmesi ,An investigation of the effects of different UW sequences on the PAPR performance of UW-OFDM systems(2018) Özen, Ali; Gültekin, MuratUnique word (UW) OFDM 5. Nesil (5G) ve ötesi haberleşme sistemleri için klasik OFDM’e alternatif dalga şekli adaylarından biridir. Klasik OFDM’nin en büyük dezavantajlarından birisi olan tepe ortalama güç oranı (PAPR) başarımı UW-OFDM sisteminde daha iyidir. Bu bildiride, Zadoff-Chu, CAZAC, PN, 0-word, 1-word ve -1-word gibi farklı UW dizilerinin UW-OFDM sistemlerinin PAPR başarımı üzerine etkileri incelenmektedir. UW-OFDM dalga biçimi ile klasik OFDM ve sıfır sonlu ayrık Fourier dönüşümü yayılmalı OFDM (ZT DFT-S OFDM) dalga biçimlerini karşılaştırmak için bilgisayar benzetim çalışmaları yapılmaktadır. Benzetim sonuçları UW-OFDM dalga biçiminin klasik OFDM ve ZT DFTS OFDM dalga biçimlerinden daha iyi PAPR başarımına sahip olduğunu göstermektedir. Özellikle, Zadoff-Chu dizisinin kullanıldığı UW-OFDM’in en iyi PAPR başarımına sahip olduğu gözlenmektedir. ,Unique word (UW) OFDM is one of the alternative wave candidates for conventional OFDM for 5th Generation (5G) and beyond communication systems. Peak to average power ratio (PAPR) performance, which is one of the major disadvantages of conventional OFDM, is better in the UW-OFDM system. In this paper, the effects of different UW sequences such as Zadoff-Chu, CAZAC, PN, 0-word, 1-word and -1-word on PAPR performance of UW-OFDM systems are investigated. Computer simulation studies are carried out to compare the UW-OFDM waveform with the conventional OFDM and zero-tail discrete Fourier transform spread OFDM (ZT DFT-S OFDM) waveforms. The simulated results show that the UW-OFDM waveform has better PAPR performance than the conventional OFDM and ZT DFT-S OFDM waveforms. In particular, it is observed that UW-OFDM using Zadoff-Chu sequence has the best PAPR performance.Öğe İdiopatik Parkinson Hastalarında Düşme Sıklığının, Sosyo- demografik ve Klinik Faktörlerle İlişkisi(2017) Soyuer, Ferhan; Cankurtaran, Feyzan; Gültekin, Murat; Mirza, Meral; Ertürk Zararsız, GözdeAmaç: Düşmeler, Parkinson hastaları için yaygın ve önemli bir problemdir. Çalışma, idiopatik Parkinson hastalarında (İPH) düşme sıklığını, sosyo-demografik ve klinik faktörlerin düşme ile ilişkisini belirlemek amacıyla planlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı Poliklinikleri'nde izlenen 87 İPH [37 kadın (%42,5), 50 erkek (%57,5)] çalışmaya alınmıştır. Olgular, nörolojik muayene, mini mental durum değerlendirme testi, Hoehn ve Yahr (H&Y) Evrelemesi, Birleşik Parkinson Hastalığı Değerleme Ölçeği (BPHDÖ), 6 metre yürüme testi, dönme zamanı, donma fenomeni, düşmekten ne kadar korktuğu yönünden değerlendirilmişlerdir. Düşme, testlerden önceki 6 aylık dönemde düşme hikayesi olarak kaydedilmiştir.Bulgular: Olguların, 22'sinin (%25,3), değerlendirmeden önceki 6 ayda düştükleri belirlenmiştir. H&Y Evrelemesi'ne göre olguların 25'i (%28,7) 1,5, 22'si (%25,3) 2 evresinde oldukları tespit edilmiştir. Donma fenomeni 34 (%39,1) olguda tespit edilmiştir. Yaş, cinsiyet, eğitim, meslek ve medeni durum yönünden, düşen ve düşmeyen gruplar arasında istatistiksel olarak fark bulunmamıştır (p>0,05). Hastalık süresi, H&Y Evrelemesi, BPHDÖ motor, sağdan 360 derece dönüş zamanı, soldan 360 derece dönüş zamanı, sağdan 360 derece dönüşteki denge bozukluğu, soldan 360 derece dönüşteki denge bozukluğu, donma fenomeni yönünden, düşen ve düşmeyen gruplar arasında istatistiksel olarak fark bulunmamıştır (p>0,05). BPHDÖ mental, BPHDÖ-Günlük yaşam aktiviteleri (GYA), düşmekten ne kadar korktuğu, 6 metre yürüme zamanı, 6 metre yürüme testi adım sayısı yönünden, düşen ve düşmeyen gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0,05). GYA ölçeğinin düşme durumuna göre yapılan risk karşılaştırma sonucunda, GYA ölçüm sonuçlarına göre düşme var diyenler yok diyenlere göre 1,373 kat daha riskli durumdadır. BPHDÖ mental durum ölçüm sonuçlarına göre düşme var diyenler yok diyenlere göre 1,029 kat daha riskli durumdadır.Sonuç: Çalışmamız İPH için, düşmelerin sıklığını ve yürüme hızının, düşme korkusunun, mental durumun, günlük yaşam aktivitesinin düşmede etkili faktörler olduğunu göstermiştir. Düşmeleri değerlendirmede multi-faktöriyel yaklaşımların gerekli olduğu ve bu faktörlerin belirlenmesi ile düşmeleri önlemede gerekli önlemlerin alınabileceği sonucuna varılmıştırÖğe Sağlık inanç modeli temelinde karantinadaki 65 yaş üstü bireylerin Covid-19 algıları(2021) Kaya Erten, Zeliha; Gültekin, MuratÇalışmanın amacı, karantina sürecindeki 65 yaş üstü bireylerin SİM kullanarak COVID-19 algılarını detaylı bir şekilde incelemektir. Çalışma da nitel araştırma yönteminin bir deseni olan durum çalışması kullanılmıştır. Çalışmada olasılık dışı örneklemin bir türü olan ve ölçüt yoluyla oluşturulan çalışma grubu tercih edilmiştir. Çalışmaya Eylül 2021 tarihleri arasında Kayseri ilinde bulunan 13 kişi katılmıştır. Katılımcıların sekizi erkek, beşi kadındır. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak 10 gün süresince toplanmıştır. Görüşme formu Sağlık İnanç Modeli boyutları temel alınarak hazırlanan 13 sorudan oluşmaktadır. Görüşmeler sessiz, sakin bir odada, yüz yüze ve katılımcıların sesli kayıt ve çalışma onayları alınarak yapılmıştır. COVID-19 duyarlılık algılarını öldürücü hastalık, hastalığı kapmak, bulaştırmak ve ölüm şeklinde ifadeleri daha sık kullanmışlardır. Ciddiyet algılarında hastalığa yakalanabileceği ve öleceğini düşündüğünü belirtmişlerdir. Yarar algılarında karantina tedbirlerini yararlı algılamalarının yanında zararlı, stresli, yalnızlaştırıcı gibi etkilerinden de bahsetmişlerdir. Engel algılarını daha çok temel ve sağlık ihtiyaçları için engellendiğini, öz yeterlilik durumlarını ise sabırlı, başarılı ve kurallara uyma olarak tanımlamışlardır. Sağlık motivasyon kaynakları olarak hastalanma korkusunun, aile ve çevrenin, hastalığı bulaştırma korkusunun ve medya-uzman bilgilendirmelerinin etkili olduğunu belirtmişlerdir. Son boyut olan eyleme geçiriciler için medya ve çevrenin olumlu etkilerinin yanında az sayıda katılımcı da olumsuz etkilerinden bahsetmiştir. Yaşlıların karantina sürecindeki COVID-19 algılarının önemli olduğu ve koruyucu sağlık davranışları geliştirmek için SİM kullanımının yararlı olacağı düşünülmüştür. Anahtar Kelime: Sağlık İnanç Modeli, Yaşlı Sağlığı, COVID-19, Karantina.Öğe Türkiye`de tüketici enflasyonunun iktisadi belirleyicileri: ardl analizi(Business & Economics Research Journal, 2016) Sürekçi Yamaçlı Dilek; Gültekin, MuratÇalışmada, Türkiye’de, 2004:01-2015:07 dönemi için aylık verilerle, ARDL analizi kullanılarak, tüketici enflasyonunu etkileyen iktisadi unsurlar incelenmiştir. Literatüre katkı sağlamak amacıyla, çalışmada; TÜFE, HTÜFE ve ITÜFE bazlı enflasyona ait modeller oluşturulmuş, yurtiçi kredi hacmine kredi kartı harcamaları dahil edilmiş, faiz oranı göstergesi olarak ağırlıklı ortalama borçlanma maliyeti kullanılmış, kapasite kullanım oranı ve üretici fiyatlarının enflasyonun üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Çalışma sonucunda, enflasyonun gecikmeli değerleri, kapasite kullanım oranı ve üretici enflasyonu tüketici enflasyonu açıklayan temel değişkenler olarak belirlenmiştir. Kapasite kullanım oranının tüketici enflasyon üzerindeki etkisinin üretim açığına göre daha yüksek olduğu görülmüştür. Tüketici enflasyonu ile faiz oranı arasındaki ilişkinin, kısa ve uzun dönemde, zayıf olduğu görülmüştür. Son yıllarda enflasyondaki artışın, faiz oranının artmasına rağmen devam etmesi bu sonucu destekleyebilir. Bu anlamda, tüketici enflasyonun önlenmesi amacıyla, üretici enflasyonunu önleyici ve toplam talebi daraltıcı iktisadi politikaların etkili olacağı düşünülmektedir. In this study economic factors that affect consumer prices are examined using the ARDL analysis utilizing monthly data in the period of 2004:01-2015:07 in Turkey. In order to contribute to the literature, CPI, HCPI and ICPI based inflation models are developed, credit card spending is added to the domestic credit volume, weighted average cost of funding is used as an indicator to the interest rate and the effects of the capacity utilization rate and producer prices’ on the inflation are investigated. According to the results of the study, it is found out that lagged values of inflation, capacity utilization rate and producer prices are the main determinants of the consumer price inflation. The impact of the capacity utilization on consumer inflation was found to be higher than the effects of the output gap. The relationship between consumer price inflation and the interest rate in the short and long term are shown to be weak. The increment of inflation in recent years despite the continued increase in interest rates can be explained using this result. In this point of view, effective measures of the reducing of production costs and economic policies restricting the total demand may have a decreasing effect on inflation.